Zeki Çalışkan Yazdı: Farklılığımız Zayıflığımız Olmamalı
FARKLILIKLARIMIZ ZAYIFLIĞIMIZ OLMAMALI
İhsan Şenocak hocaya saldırdılar, siz onunla aynı Cemaate mensup olmadığınız için ses çıkarmadınız.
Nurettin Yıldız hocaya yüklendiler, ama siz hocanın bazı aykırı görüşleri olduğu için suskunluğu tercih ettiniz.
Ebubekir Sifil hocayı hedefe oturttular. Siz yine kulağınızın üstüne yatmayı ve sessiz kalmayı tercih ettiniz. Onun da üslubunu beğenmiyordunuz çünkü.
Mehmet Boynukalın hocayı dik duruşu ve seslenişleri sebebiyle lince tabi tuttular ama siz yine bize ne, bu kadar dik dik yazmasaydı modunda idiniz.
Ayasofya Camiinde yaptığı dua sebebiyle Mustafa Demirkan hocaefendi hedefe oturtuldu.
Sessiz kaldık.
Halil Konakçı hocanın dikine dikine çıkışları birilerine batmaya başladı.
Bizim mahalleden cılız sesler dışında sessizlik hakimdi.
İşin acı tarafı, işleri güçleri inanç düşmanlığı olan laikçi kemalist kafa, hocalar üzerinden değerlerimize saldırıyor, içimizdeki islam makyajlı sözüm ona hümanist beyler ile islamcı feminist hanımefendiler de (nasıl oluyorsa artık) onların değirmenine su taşıyordu.
Hocalarımıza bizim mahallenin siyasilerin linç kampanyalarına, çoğunlukla sessiz kalındı.
Aman başımıza bela almayalım diye düşünüldü belki de.
Neticede onlar siyasi ve güçlü beyler, hanımefendilerdi.
Ancak bir şey unutuldu.
Laikçi Kemalist yapının hedefi bu hocaefendilerin şahsında temsil ettikleri inanç ve değerlerdi de bizim mahalleli görünen ve o zihniyete destek verenlerin derdi neydi?
Bu kafa ile devam eder, bir yerlere selam verme ve şirinlik kaygısı taşıyan içimizdeki tatlı su balıklarına meydanı bırakırsak, birgün sıra sizlere de, bizlere de gelecek.
Ama emin olun ki o gün, size ve bize sahip çıkacak etrafımızda kimseyi bulamayacağız.
Çünkü sıra bize geldiğinde, bizlere sahip çıkması muhtemel herkesin, çeşitli sebeplerle kurban edilmelerine geçmişte hep beraber sessizce göz yummuştuk.
Unutma Ey Müslüman.
Ama onlar radikal, ama onlar sarıklı, cübbeli, ama onlar farklı üztaza bağlı, farklı Cemaate mensup vs. tüm “ama”lar, gelecekte karşılaşacağımız linç kampanyalarında yalnızlığımıza sebep olacaktır.
Ne kadar kamufle olursanız olun, ne kadar sessiz kalırsanız kalın, ne kadar biz onlar gibi değiliz moderniz falan derseniz deyin, tesettürünüzü “Hermes”, “Louis Vuitton”a da büründürseniz, aynı akıbet ile bir gün mutlaka yüzleşeceksiniz.
Bu tip meselelerde önce saldırılana ve ona saldırılma sebebine bakın bir de saldıranlar ile onların zihniyet ve niyetlerine.
Size hangi tarafta olmak, hangi zihniyet ve inançla saf tutmak yakışıyorsa gidin o tarafta yer tutun.
Sudan sebeplerle ilim adamlarımızın, değerlerimizin linç edilmesine göz yummayın.
İnanç dünyamıza ait ihtilaf ve farklılıklarımız bizim iç meselemizdir.
Farklılıklarımız, islam düşmanlarına karşı zayıflığımız olmamalıdır.
Gözlerimizi açalım.
Gözümüz açıldıkça hayal kırıklıklarımız artacak, acılarla boğuşacağız ama yılmayalım.
Birlikte rahmet vardır.
Cumamız milletimizin birlik ve dirliğine, ümmetin uyanış ve vahdetine vesile olsun.
Cumamız hayr olsun.
Kaynak: Zeki Çalışkan
- Uzunköprü’de Ocak Projesinin ÇED Süreci Başlatıldı - Eylül 19, 2024
- Prof.Dr.Beksaç: Edirne’de Osmanlının 5 Kayıp Sarayı Var - Eylül 19, 2024
- Söğütlük Doğal Kalsın Platformu’ndan Tepki: “İsraf Bahçesi” - Eylül 19, 2024
