Yusuf Şahin Yazdı: İbretlik Menkıbe
İBRETLİK MENKIBE
Hepimizin ibret alacağımızı umduğum bir hanım efendilerden duası kabul edilen NEFÎSE hanımın menkibesini sunacağım.
Nefise (Radiyallahu anha), dünyâya düşkün olmaması, haramlardan çok sakınması, kerem ve cömertliği ile meşhûr hanım velîlerdendir.
Çok hadîs-i şerîf öğrenmişti. Kur’ân-ı Kerîm’i ezbere bilirdi. Allah’ın emri olduğu için emrine itaatta küsür işlememek niyetiyle Hacca gitti. Gündüzleri oruç tutar, geceleri ibâdetle geçirirdi ve çok az yemek yerdi.
Allah bizlerde, eşlerimize de, nesillerimize de Nefise hanımefendinin yoluna girenlerden olmayı nasib etsin.
Bir menkîbeleri şöyledir: Hıristiyan bir kadının, genç bir oğlu vardı.
Bu genç, bir sefere çıktı ve yolda esir düştü.
Annesi kiliselere gidip çok araştırdı ise de oğlundan bir haber alamadı.
Bir gün kocasına, “Bu şehirde Seyyide Nefîse isminde, duâsı makbûl bir hanım varmış, ona git.
Belki çocuğumuzun bulunması için duâ eder.
Eğer onun duâsı hürmetine oğlumuz bulunursa, ben de o hanımın dînini, İslâmiyeti kabûl edeceğim.” dedi.
Bu istekleri Seyyidet’ün Nefîse’ye iletildi.
O da duâ etti.
Gece olunca evlerinin kapısı çalındı. Kadın kalkıp kapıyı açınca, oğluyla yüz yüze geldi.
Kadın hem hayret etti, hem de çok sevinip, nasıl geldiğini sordu.
Genç; “Nasıl geldiğimi ben de bilmiyorum.
Ancak, beni bağladıkları zincirin üzerinde bir el gördüm ve “Bunu salın.
Buna Seyyidet’ün Nefîse şefâat etmiştir.” diye bir ses duydum.
Zincirlerim çözüldü ve birden kendimi burada buldum.” diye anlattı.
Gencin anlattıklarını dinliyen annesi hemen müslüman oldu.
İmâm-ı Şâfiî (r.a.) ve başka âlimler, kendisini (yani Nefise hanımefendiyi) perde arkasından ziyâret eder ve sohbetlerinden istifâde ederlerdi.
Nefise hanımefendi evinin önünde, kendisi için bir kabir kazmıştı.
Kabre iner, orada namaz kılardı. Burada altı bin hatim okumuştu. Vefâtı yaklaştığı sırada oruçlu idi.
Hastalığı ağırlaşınca kendisine, orucunu bozabileceklerini söylediklerinde, onlara;
“Siz ne diyorsunuz?
Ben otuz senedir oruçlu olarak vefât etmek için duâ ediyorum.” buyurdu.
Ve En’âm sûresini okumaya başladı.
لَهُمْ دَارُ السَّلَامِ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَهُوَ وَلِيُّهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ﴿١٢٧
“Rableri katında selam yurdu (cennet) onlarındır. Allah, yapmakta oldukları şeylerden dolayı onların dostudur.” (En’âm s. 127) âyet-i kerîmeye gelince ve de bu ayeti okuduğunda vefât etti.
(Evliyalar Ansiklopedisi, c.10, s.384)
Allah Azze ve Celle bizede İslami, İslamın emredildiği gibi, Resülüllah’ı onun yaşayışı gibi yaşayan kul, eş, nesil ve millet sahibi olmayı,
sokaklarımızın yatak odalarında dahi bulunulması hoş ve insani olmayan tamamen hayvani olan kılık kıyafetle dolaşan güruhtan ebeden muhafaza buyursun dualarla Rabbımız encamımızı rizasına uygun şehiden hitama erdirsin.
14.08.2024
Kaynak: Yusuf Şahin
Emekli Müftü
Bursa/Orhangazi
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024