Yorgo Kırbaki Yazdı: Selanik’te Bir Mezar

Selanik’te bir mezar
Selanik’teki son Osmanlı güçlerinin komutanı Hasan Tahsin Paşa’nın mezarı gayet özenle korunmuş. Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait bir müzede bir Osmanlı paşasının mezarının bulunması, sevildiğine bir işaret.

Selanik’ten 25 kilometre mesafede eski adı ‘Topsin’ yeni adı Gefira’da (Köprü) Osmanlı döneminin büyük çiftlik ağası Modiano’nun köşkü var. Bugün Balkan Savaşları Müzesi.
Selanik’in 1912’de Yunan ordularına teslimiyle ilgili müzakereler bu köşkte yapıldı. Bir yanda Yunan Kralı Yeorgios’un oğlu veliaht ve başkomutan Konstantin, diğer yanda Selanik’teki Osmanlı güçlerinin komutanı Hasan Tahsin Paşa’nın temsilcisi Şefik Paşa.
Odaların birinde pazarlık canlandırılmış. Müzede, 1912-1913’teki Balkan Savaşları’nda Osmanlı, Sırp, Yunan ve Bulgar ordularının silahları ve üniformaları da sergileniyor.
Binanın bahçesinde daire üzerinde mermer bir taşın bulunduğu bir de mezar dikkatimi çekti. Üzerinde ‘Hasan Tahsin Paşa (1845-1918) ve Kenan Mesare (1899-1965) yazıyor.
Yunanistan’da bir tek Tepedelenli Ali Paşa’nın sevildiğini bilirdim. Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait bir müzenin bahçesinde bir Osmanlı paşasının mezarının bulunması, Hasan Tahsin Paşa
KURTARICI VE HAYIRSEVER

Paşa 73 yaşında Lozan’da öldü. Kemikleri 1937’de Selanik dışındaki Trinadia mevkiindeki Arnavut mezarlığına nakledildi. Mezarlık 1983’te istimlak edilince kemikler 23 yıl bir kutuda muhafaza edildi. 2006’da ise aynı zamanda yaveri olan ressam oğlu Kenan Mesare’nin kemikleriyle beraber müzenin bahçesine gömüldü.
Araştırmacı-gazeteci Alekos Orologas, “O Selanik’in gerçek kurtarıcısı ve hayırseveri” diyor paşa için.
Hasan Tahsin Paşa’nın buralarda sevilmesinin iki nedeni var: Birincisi, 26 Ekim 1912’de Selanik’in kayıtsız şartsız Yunan ordularına teslim protokolünü imzalaması. Kimilerine göre direnmesi için İstanbul’dan verilen talimata uymadı. Kimilerine göre dönemin büyük güçlerinin Selanik’teki konsoloslarının etkisi altında kaldı. Kimilerine göre gaflet içindeydi. Kimilerine göre hain.
Selanik’in 550 yıllık Osmanlı egemenliğinden sonra Yunanistan’a geçmesinde imzası bulunan paşanın, şehirdeki Osmanlıların hayatta kalabilmeleri için bu kararı aldığını söyleyenler de var.
Araştırmacı-yazar Vasilis Nikoltsos’a göre, Hasan Tahsin Paşa çok sevdiği Selanik’te kan dökülmesini istemiyordu. Bu nedenle de protokolü imzaladıktan sonra, “Selanik kaybedildi ancak kurtuldu” dedi.
BULGARLARA DİRENDİ

Paşa’nın sevilmesinin ikinci nedeni ise 1. Balkan Savaşı’ndaki Yunan-Sırp-Bulgar-Karadağ ittifakının en güçlü ordusuna sahip Bulgaristan’ın “Bizimle de aynı protokolü imzala” dediğinde Hasan Tahsin Paşa’nın “Hayır” cevabı vermesi.
Eğer, Yunan ordusundan birkaç gün sonra Selanik’e giren Bulgar ordusuyla da aynı protokolü imzalasa, kim bilir belki de bugün Selanik Yunanistan değil, Bulgaristan topraklarında yer alacaktı.
Şehrin Yunanlılara tesliminden sonra paşa burada fazla kalamadı. Sarhoş Bulgar askerleri evini bastı, Osmanlılar da ona hain gözüyle baktı. 1913’te Fransa’ya gitti ve beş yıl sonra öldü. Oğlu ve yaveri Kenan Mesare ressamdı. Bugünlerde Selanik’teki resim müzesinde sergilenen tablolalarından birinde babasının teslimiyet protokolünü imzalamasını canlandırmıştı. Hasan Tahsin Paşa’nın hayatta iki torunu var: Remzi Romanos Mesare ABD’de, mimar olan Şahin Seryios Mesare ise Yunanistan’da yaşıyor.
15 Temmuz 2012, Hurriyet
Kaynak: Yorgo Kırbaki

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.