Ün, “Sütte Refarans Fiyatları Maliyetleri Karşılamıyor”

Ün,”Sütte Refarans Fiyatları Maliyetleri Karşılamıyor”
CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, 1 Haziran Dünya Süt Günü’nde ülkede yaşanan tablonun iç açıcı olmadığını, süt üreticilerini zor durumda bulunduğunu belirterek; “Bir çuval yemin 500 liralara kadar çıktığı ülkemizde çiğ sütün litre maliyetinin en üst fiyattan düşünüldüğünde dahi 8 lira 50 kuruşun çok üzerinde olduğu ve çiğ sütün referans fiyatının maliyetleri karşılamaya dahi yetmediği açık bir biçimde görülmektedir” dedi…
CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, 1 Haziran Dünya Süt Günü’nde ülkede yaşanan tablonun iç açıcı olmadığını, süt üreticilerini zor durumda bulunduğunu belirterek; “Bir çuval yemin 500 liralara kadar çıktığı ülkemizde çiğ sütün litre maliyetinin en üst fiyattan düşünüldüğünde dahi 8 lira 50 kuruşun çok üzerinde olduğu ve çiğ sütün referans fiyatının maliyetleri karşılamaya dahi yetmediği açık bir biçimde görülmektedir” dedi.
CHP Edirne Milletvekili Ün, 1 Haziran Dünya Süt Günü sebebiyle bir mesaj yayımladı. CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, mesajında, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve gelişebilmeleri için süt ve süt ürünlerine ihtiyaçları bulunduğunun altını çizerek, “Bu nedenle, süt sektörünün krizden çıkabilmesi ve güvenilir ürünlerin tüketiciye ulaşabilmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek çözüm odaklı çalışmalar yapması önemlidir. Sağlıklı bir neslin yetişmesine katkıda bulunmak ve çocukların beslen-mesinde en önemli kaynaklardan biri olan süt ve süt ürünlerini korumak hepimizin so-rumluluğudur” dedi..
Ülkemizin çocuk sağlığına ve beslenme-sine verdiği önemi göz önünde bulundurarak, süt ve süt ürünlerinin üretiminde ve tüke-timinde daha fazla dikkat ve özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Ün,şunları söyledi:
SÜT ÜRETİCİLERİ DESTEKLENMELİ
“Süt üreticilerinin adil ve sürdürülebilir fiyatlarla desteklenmesi, sektördeki krizin aşılmasında önemli bir adım olacaktır. Bu durum, süt üreticilerinin yaşadığı zorlukları artırmakta ve sektörün sürdürülebilirliğini tehlikeye atma potansiyeline sahiptir. Süt üreticileri, maliyetleri karşılamakta zorlanarak gelir kaybı yaşamaktadır. Bu da hayvancılıkla uğraşan ailelerin geçim kaynaklarının tehlikeye girmesine neden olmaktadır.
Bunun yanı sıra, hayvancılık sektöründeki politika ve düzenlemelerin yetersizliği de süt ve süt ürünlerinin kalitesini etkileyebilmektedir. Kontrolsüz ve standartlara uygun olmayan işletmelerin faaliyet göstermesi, sağlıksız ve kalitesiz süt ürünlerinin piyasaya sürülmesine yol açabilir. Bu da çocukların sağlığını tehdit eden bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
ÇİĞ SÜTÜN REFERANS FİYATI
Ulusal Süt Konseyi, son olarak 2022 yılının Ekim’den itibaren geçerli olmak üzere soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatını litre başına 8,50 lira olarak belirlemiştir. Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı litre başına üreticiye 50 kuruş destekleme primi ödeyecektir.
Ancak, bir çuval yemin 500 liralara kadar çıktığı ülkemizde çiğ sütün litre maliyetinin en üst fiyattan düşünüldüğünde dahi 8 lira 50 kuruşun çok üzerinde olduğu ve çiğ sütün referans fiyatının maliyetleri karşılamaya dahi yetmediği açık bir biçimde görülmektedir.
YEM MALİYETLERİ
Bilindiği üzere hayvancılık işletmelerinin en büyük giderini yem maliyetleri oluşturmaktadır. Hayvancılığın bazı dallarında yem giderleri toplam işletme giderlerinin yaklaşık yüzde 80’ine kadar ulaşmaktadır.
Ülkemizin tarım ve hayvancılık potansiyeli göz önüne alındığında, kendi kendine yeten ve ürettiklerini ihraç edebilen bir ülke olması hedeflenmelidir. Ancak, son yıllarda uygulanan politikaların tarım ve hayvancılık sektöründe olumsuz etkileri olduğu bir gerçektir. Özellikle AKP iktidarı dönemindeki yanlış tarım ve hayvancılık politikaları, çiftçilerimizi toprağa küstürmüş ve yerli üreticileri, çiftçileri ve besicileri korunmamış bir durumda bırakmıştır.
DIŞA BAĞIMLILIK
Bu politikaların sonucunda dışa bağımlılık artmış ve yerli üreticilerin rekabet gücü zayıflatılmıştır. Tarım ve hayvancılık sektöründe ihtiyaç duyulan destekler yetersiz kalmış ve çiftçilerimiz sürdürülebilir bir şekilde üretim yapmakta zorluklar yaşamıştır. Bunun sonucunda tarım arazilerinin verimliliği düşmüş, hayvancılık faaliyetleri gerilemiş ve ülkenin tarımsal potansiyeli tam olarak değerlendirilememiştir.
Yerli üreticilerin korunması ve teşvik edilmesi, tarım ve hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği için elzemdir. Çiftçilerimizin toprağa olan güveni yeniden tesis edilmeli, tarımsal destekler etkin bir şekilde sağlanmalı ve üreticilerimizin rekabet gücü artırılmalıdır. Aynı zamanda, yanlış politikaların gözden geçirilerek sektörün ihtiyaçlarına uygun düzenlemeler yapılması gerekmektedir.
Tarım ve hayvancılık sektörünün dışa bağımlı hâle gelmesi, ülke ekonomisi üzerinde de olumsuz etkilere yol açmaktadır. Bu nedenle, yerli üretimi teşvik etmek, tarımsal üretimin artırılması ve ihraç edilebilir ürünlerin çeşitlendirilmesi için stratejik adımlar atılmalıdır.
Ülkemizin zengin tarım ve hayvancılık potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek ve sürdürülebilir bir tarım sektörü oluşturmak için tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi, çiftçilerimizin desteklenmesi ve yerli üretimin teşvik edilmesi önemlidir. Ancak bu şekilde tarım ve hayvancılık sektörümüz güçlenirken, dışa bağımlılık azalacak ve ülke ekonomisi daha sağlam temellere oturacaktır.
YEM KONSEYİ KURULMALIDIR
Bu sarmaldan bir an önce çıkabilmek için; Tarım sektöründe olduğu gibi hayvancılık alanında da yerli üretimi teşvik etmek ve acil bir eylem planının derhal duyurulmasını gerekmektedir.
Et-süt-yem paritesi, hayvancılığın en büyük sorunlarından biridir ve bu konuda belirli kurallara bağlanmalı ve bir mevzuat oluşturulmalıdır.
Son yıllarda sürekli olarak artan ve 500 liraları bulan yem fiyatları kontrol altına alınmalı ve gerektiğinde Süt Konseyi ile paralel bir Yem Konseyi kurulmalıdır.
Yem bitkilerinin üretiminin arttırılması için Bakanlık tarafından çalışmalar yapılması oldukça önemlidir. Yerli yem bitkilerinin üretimi, hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği ve rekabet gücü açısından büyük bir öneme sahiptir.
HAYVAN İTHALATI YASAKLANMALI
Süt üreticilerimizin yem fiyatlarındaki artışlardan ve diğer girdi maliyetlerinden korunması için alınması gereken tedbirler önemlidir. Bununla birlikte, hayvan ithalatının tamamen yasaklanması ve yerli üreticiyi korumak için Gümrük Vergisi gibi önlemler alınması gibi öneriler de dikkate alınabilir. Bu önlemler yerli üreticileri destekleyerek süt üretimini artırabilir ve kişi başına düşen süt tüketimini yükseltebilir.
Ancak, genel bir yaklaşım olarak, yerli süt üretimi ve tüketimi teşvik edilmelidir. Bu, sağlıklı bir toplum için önemlidir ve süt üreticilerimizin desteklenmesi gereken bir sektördür.
Tarım ve Orman Bakanlığı, süt üreticilerine yönelik destek programlarını arttırmalıdır. Bu destekler, yem maliyetlerini karşılamalı, teknolojik yenilikleri çiftçilere kolaylıkla ulaştırmalı ve verimliliği arttırmalıdır.
Süt üreticilerinin ürünlerini pazarlayabilecekleri ve dağıtabilecekleri etkili bir sistem oluşturulmalıdır. Bu, üreticilerin daha iyi fiyatlar almasını ve süt ürünlerinin daha geniş bir tüketici kitlesine ulaşmasını sağlamalıdır.
Süt üreticilerine yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri sağlanmalıdır. Bu hizmetler, çiftçilere modern tarım tekniklerini öğretebilir, verimliliği artırmak için danışmanlık sağlayabilir ve sürdürülebilir uygulamalar konusunda bilinçlendirme yapabilir.
Süt üretimi ile ilgili araştırma ve geliştirme faaliyetleri desteklenmeli ve inovasyon teşvik edilmelidir. Bu, verimliliği artırabilecek yeni teknolojilerin ve yöntemlerin keşfedilmesini sağlayabilir.
Süt üreticilerinin karlılığını ve gelirlerini korumak için fiyat stabilizasyon mekanizmaları oluşturulmalıdır. Bu mekanizmalar, süt fiyatlarının dalgalanmasını sınırlayabilir ve üreticilerin gelirlerini daha istikrarlı hale getirecektir.
Sonuç olarak Dünya Süt Günü’nde ülkemizde yaşanan tablo iç açıcı değildir. Sağlıklı bir toplumun şartı ülkemizde kişi başına düşen süt tüketiminin arttırılmasından geçmektedir. Ancak ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler ülkemizde süt üretimini ve süt tüketimini olumsuz biçimde etkilemektedir”

Haber Merkezi

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.