TRAKYA ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ’NDEN II. KÜLTÜR MİRASI ATÖLYESİ: “BİR OSMANLI KENTİ EDİRNE’NİN SULARI VE SU YAPILARI”
Trakya Üniversitesi Rektörlüğü ve Edirne Valiliği’nin işbirliğiyle Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından ikincisi organize edilen “Kültür Mirası Atölyesi”nde bu yıl, Osmanlı Edirne’sinin su yapıları ve şehrin sularıyla olan ilişkisi, geçmiş ve günümüz bağlamında ele alınacak. Atölye çalışmasına, 28 farklı üniversiteden yapılan yaklaşık 150 başvurudan, belirlenen kriterler doğrultusunda seçilen 40 öğrenci katılacak. Program dahilinde öğrencilere, teorik sunum ve teknik gezilerle Edirne, Edirne’de yer alan su yapıları, kıyı düzenleme örnekleri ve önerileri gibi konularda seminerler verilecek ve atölye çalışmaları düzenlenecek. 17-21 Eylül tarihleri arasındaki etkinlik, 21 Eylül 2018 tarihinde, Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi binasında açılacak sergi ve katılım belgesi töreniyle sona erecek. Osmanlı mimarisinin en güzel ve en önemli örneklerinin yer aldığı, bir açık hava müzesi niteliğindeki Edirne’ye, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerden gelen öğrencilere, uygulamalı, teorik ve yerinde eğitimler verilerek mimari anlamda yeni bir ufuk açılacak. “Sultanların Şehri, Şehirlerin Sultanı” olarak tanımlanan, Osmanlı’ya başkentlik yapmış Edirne’de, tarihi ve kültürel değerlerimizi yerinde inceleyerek daha yakından tanıma fırsatı bulacak mimarlık öğrencileri, üretecekleri yeni eserler için bu deneyimden ilham alacak.
“Bir Osmanlı Kenti Edirne’nin Suları ve Su Yapıları”
Birçok uygarlığın kesişme noktasında yer alan Anadolu’da, evrensel bir kültür mirası niteliğini taşıyan, son dört bin yılın hemen her döneminden kalan, bazıları günümüzde de işlevini sürdüren pek çok su yapısı, Türkiye’yi tarihi su yapıları açısından dünyanın en zengin ve ilgi çekici açık hava müzelerinden biri kılmaktadır. (Öziş ve Ünal, ituvakif.org.tr/dergi/sayi_70.pdf).
Bir kentin sosyokültürel yapısının en önemli parçalarından olan; köprülerden su kemerlerine, su terazilerinden şadırvanlara, havuzlardan sebillere ve çeşmelerden hamamlara kadar uzanan çeşitlilikteki su mimarisi yapıları, o toplumun suyla ilişkisini gösteren birer tarihi kültürel değerdir.
Su yapıları hem kullanıcı talepleri hem de coğrafi koşullarla şekillenmiş ve bu durum her medeniyetin su ile olan ilişkisini ve mücadelesini güçlendirmiş kentin gelişiminde önemli rol oynamıştır.
Hitit, Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış ülkemizin birçok tarihsel yerleşiminde inşa edilen su yapıları varlıklarıyla işlevlerinin yanı sıra birer kültür öğesi olmuştur. Bu tür yerleşmelerden birisi olan, tarihi geçmişi Traklara kadar uzanan Edirne ise Osmanlı kültür ve medeniyetinin birçok yönüyle yaşandığı bir kenttir. Edirne’ye su ileten, günümüzde de büyük bölümü çalışan, toplam 50 km uzunluğundaki Taşlımüsellim suyolu, Sinan’ın önemli bir su yapısıdır. Edirne; köprüleri, su terazileri, çeşmeleri ve hamamları ile çok sayıda su yapısına sahip bir kenttir.
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024