Suna İlhan Yazdı: Ne Haldeyim
NE HALDEYİM
İmtihan için yaratıldığımın farkındayım…
Ard arda, iç içe girmiş bu sınav labirentleri arasında dolaşıyor,
Soruları çözmeye,
Sorunlarla baş etmeye,
Bu arada yapabileğim; gücümün yettiği güzel şeyleri ifa ve ikmal etmeye,
Maddî-manevî olarak gönüllere dokunmaya,
Yer edinmeye,
Yokluğumda bir dua ile anılmaya,
“İyi biliriz” şahitleri bırakmaya,
Ecel gelene kadar kendimi kemale erdirme çabası ve gayreti içindeyim…
Bu koskoca sınav salonundan yüz akı ile çıkabilmek için çırpınıp duruyorum.
Allah’ın rahmet ve inayeti,
Lûtfü ve hidayeti ile…
O’nun istediği yerde ve istediği hâlde bulunmak için nefsimle ve şeytanla kıyasıya çarpışıyorum.
Bazen ben, bazen onlar galip geliyor…
Saat dolana kadar bu savaş bitmez.
Ne onlar peşimi bırakıyor ne ben teslim oluyorum.
Çok merak ediyorum: Son nefes zili çalınca nerede, nasıl ve ne halde olacağım?
Galip mi, mağlup mu?
Mesrûr mu, mahzûn mu?
Makbul mu, metruk mu?
Mahbûb mu, mezmûm mu?
Ma’sûm mu, mücrim mi?
İki elim böğrümde;
Korkulu gözlerle,
Ve ümit içinde…
Hayat seyrinde, bekliyorum!
Düşe-kalka günleri, haftaları,
Ve yılları birbirine ekliyorum.
Dilimde Yunusça dua: “Ente Sübhaneke! İnnî küntü min’ez-zâlimîn…”
Gönlümde başka bir münacaât:
“İlahî..! Ente maksûdî ve rızâke matlûbî…”
(Allahım! Maksadım Sen’sin ve istediğim Sen’in rızan…)
Öyle işte…!
Yuvarlanıp gidiyoruz…
Kaynak: Sunaİlhan
- Saraç’tan Edirne’deki Tarihi Eserlerin Restorasyonu Sunumu - Kasım 12, 2024
- Vali Sezer, “Maalesef” Diyerek Açıkladı - Kasım 12, 2024
- Tekirdağ’da Zeytin Hasadı Etkinliği - Kasım 11, 2024