Soner Duman Yazdı: Tüm Müslümanların Değişmez Gündemi: Asr Sûresi…

Tüm Müslümanların Değişmez Gündemi: Asr Sûresi…

Hicrî yılın son günlerindeyiz. Yazı yazmayalı uzun zaman oldu. Yeniden yazı yazmaya bir hasbihalle başlamak ve bu mübarek günde önemli bir konuya parmak basmak istiyorum.

Takip edebildiğim kadarıyla bu zaman zarfında ülkemizde üzerine konuşmayı, yazmayı gerektiren o kadar çok şeyler oldu ki… Gündem öyle hızlı değişiyor ki… Ancak bilenler bilir, her nedense bugünden yarına değişen gündemin ardına düşmek, onu kovalamak öteden beri içimden geçmiyor. “Bunlar önemsizdir”, “üzerinde yazı yazmayı hak etmiyor” demiyorum!

Benim dediğim şu: Bir şey gündem olmuşsa ve sosyal medyada yüzbinlerce kişi aynı konu üzerine yazı yazıyor, yorumlar yapıyorsa o konuda alelacele, sıcağı sıcağına bir şey yazmak bana doğru gelmiyor. Peki neden? Bir olayı bütün boyutlarıyla kavramadan, parça bölük bilgilere dayanarak, tek bir pencereden bakarak değerlendirme yaptığınızda her zaman bir şeyler eksik kalacaktır. Üstelik herkesin üzerine konuştuğu bir konuda çoktan taraflar oluşmuş, gruplar belirlenmiştir. Dolayısıyla sizin söyleyeceğiniz bir söz, yazacağınız bir yazı mutlaka birileri tarafından bir tarafa çekilecek, bir gruba yamanacaktır.

Ben ise olayların üzerinden zaman geçince, herkes eteğindeki taşları dökünce, tartışma soğuyunca tartışma konusu olan meseleleri ele almayı uygun görüyorum. Zira böyle bir durumda hem ben, hem de yazdıklarımı okuyacak olanlar meseleleri akl-ı selim ile değerlendirme imkânına daha fazla sahip olabiliriz.

Bir de şunu düşünüyorum: Günü birlik tartışmalar çoğu zaman bizleri sahte bazı gündemlerin içine hapsediyor, kendi gerçek gündemimizin dışına çıkarıyor. Önemliyi önemsiz, önemsizi önemli hale getiriyor. Müslümanları hep başkalarının lokomotiflerine vagon olmaya zorluyor. Bizim ise kendi gündemlerimizi oluşturmamız, başkasının rüzgarına kapılmaksızın yol almamız gerekiyor. Uzun soluklu işler yapmak istiyorsak gündelik olayların aldatıcı cazibesinin ötesinde, meselelere biraz daha üst perdeden, kendi bakışımızla bakmamız gerekiyor.

Ben, hangi çağda olursak olalım, toplumda hangi olaylar gündemde olursa olsun, tüm Müslümanların değişmez gündeminin Asr Sûresinde yazılan dört madde olması gerektiğini düşünüyorum. Rabbimiz bu surenin başında asra, yani zamana yemin ediyor. Demek ki hangi zaman diliminde yaşarsak yaşayalım bu sûrenin gündem ettiği şeyler bir Müslüman için hep popüler olacak ve olmalı.

Rabbimiz bu sûrede, dört şeyi bir araya getiremeyen her insanın hüsran içinde kalacağını yani kaybedeceğini, ziyana düşeceğini söylüyor. İşte asıl gündem bu!

Bir imtihandayız ve bu imtihanın iki sonucu var, üçüncüsü yok. Ya kazanç ya da kayıp. Ya zafer ya da hüsran.

Hüsrandan kurtulmak için ilk yapmamız gereken şey sağlam bir iman. Öyle bir iman ki şüphelerle ve vesveselerle sarsılmayan bir iman… Birileri İslam’a leke çalmaya, İslam’ın kitabına ve peygamberine kusur bulmaya çalıştığında fırtınada sapasağlam ve dimdik kalabilen bir dağ gibi iman… İşte bu iman bizim gündemimizin birinci maddesi olmalı. Öyle bir çağdayız ki nice insan, en ufak şüphe ve vesveselerle iman dairesinden çıkıyor. Dünün Müslümanı bir bakıyorsunuz bugünün kâfiri olabiliyor! İmanı böyle sapasağlam hale getirmek iman için emek vermekle oluyor. Sağlam bilgi, okumak, Kur’an ile hemhal olmak, peygamberi yakından tanımak…

Hüsrandan kurtulmak için iman yetmiyor. O imanın güzel işlerle, salih amellerle desteklenmesi gerekiyor. Çünkü insan inandığı gibi yaşamadığında yaşadığı gibi inanmaya başlıyor. Sulanmayan çiçek ne ise salih amelle desteklenmeyen iman da öylece eskiyor, yıpranıyor, pörsüyor. Bu kadar çok kişinin bu kadar kolay imandan vazgeçmesi başka nasıl izah edilebilir? Evinizi hırsıza karşı korumaya değer buluyorsunuz da imanınızı küfre karşı korumaya layık bulmuyor musunuz?

Kurtuluş için iman ve salih amel de yetmiyor. Zira bu ikisi sadece sizin şahsınızla sınırlı. Oysa siz, bir davaya gönül vermişsiniz ve bu davanın yaygınlaşması için gayret göstermeniz de gerekir. Kendi tarlanızdaki yangını söndürmeniz yetmiyor, başkasının yanan tarlasına da su sıkmanız gerekiyor. Yoksa komşudaki yangın size de zarar verir. En yakınlarınızdan başlayarak başkalarına da hakkı ve hayrı tavsiye edeceksiniz, hayra motor, şerre fren olmak için gayret göstereceksiniz. Pasif iyi olmakla yetinmeyecek, aktif iyi olmaya gayret edeceksiniz.

Bu üçünün yanına bir de sabrı eklemeniz gerekir. Onun da iki yönü var: Hem kendiniz bu imtihanda sabretmek için çaba göstereceksiniz, hem de başkalarına sabırlı olmalarını tavsiye edeceksiniz. Çünkü sabır olmadan bu imtihan olmaz. Niceleri sabırlı olmadığı için yarı yolda kaldı, yolu terk etti, yoldan çıktı. Niceleri sabırsızlığı sebebiyle hedeften şaştı. İbadetleri yapma konusunda sabredeceksiniz, haramlara bulaşmamak ve kendinizi korumak için sabredeceksiniz, musibetlere karşı sabredeceksiniz. Üstelik en yakınlarınızdan başlayarak bunu başkalarına da tavsiye edeceksiniz.

İşte dostlar, bizim her dönemde değişmez gündemimiz budur!

Rabbimiz bizleri iman eden, imanına uygun işler yapan, hakkı ve hayrı başkalarına da tavsiye eden, hem kendisi sabırlı olan hem de başkalarına sabrı tavsiye eden ve böylece hüsrandan kurtularak imtihanda başarılı olan müminlerden eylesin.

Kaynak: Soner Duman 29 Zilhicce 1445 – 05 Temmuz 2024 Cuma

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.