Soner Duman Yazdı: Sahip Olduğumuz Nimetlere Şükretmek
Sahip Olduğumuz Nimetlere Şükretmek
Bu yazıyı okuduktan sonra, sahip olduğunuz nimetler listesine bir yenisini daha ekleyeceğinizi ümit ediyorum.
Nedir bu nimet?
Başımıza hiç beklemediğimiz, hesaba katmadığımız sıkıntı ve musibetler geldiği zaman sıradan bir günümüzdeki yaşantımızın, bize çoğu zaman sıkıcı gelen rutin işlerimizin aslında büyük bir nimet olabileceğini anlarız.
Size normal ve sıradan gelen bir günü düşünün. Eğer çalışan bir kimse iseniz sabah kalkacak, tuvalet, abdest, namaz, kahvaltıdan sonra işinize gitmek üzere yola düşeceksiniz. Belki servisle belki de toplu taşıma aracıyla işinize gideceksiniz.
İşe gittikten sonra mesai bitimine kadar (arada yemek ve namaz molaları hariç) çalışacaksınız. Sonra akşam olunca yine servis veya başka bir araçla eve döneceksiniz. Yemek, namaz, belki biraz televizyon (haber vb.) izleme sonrasında uykunuz gelecek ve yatacaksınız.
Bu tarz günler birbirini kovaladıkça size bu hayat sıkıcı gelebilir. Bu noktada sizi yanıltan husus, sizin için sıradışı gibi görünen hayatlara sahip olduğunu düşündüğünüz insanların paylaşımları. O ülke senin bu ülke benim dolaşanlar mı dersin, sürekli ev eşyası değiştiren mi, bahçesine şu çiceği mi yoksa bu çiceği mi ekenler… Zannedersiniz ki bu dünyada herkes eğleniyor, çok güzel vakit geçiriyor da bir tek siz çalışıyorsunuz. Hani “benim bulunduğum yer dışında her yer yeşil” modu vardır ya öyle.
Halbuki size hayatları çok maceralıymış gibi gelen o insanlar da emin olun 7/24 gezip tozmuyorlar, onların hayatlarında da monotonluklar var.
Kaldı ki rutin işler, monoton gibi görünen bir hayatın aslında nimet olacağını da düşünmek gerekir. Şimdi düşünelim: Bugün siz şu yazıyı okuduğunuz bu esnada başınıza gelebilecek yüzlerce farklı alternatiften birini yaşıyorsunuz.
Şu anda kendiniz ya da bir yakınınız için bir hastanenin acil servisinde sıra bekliyor olabilirdiniz.
Şu anda trafikte bir kaza geçirmiş olabilirdiniz.
Şu anda bir deprem sarsıntısı sebebiyle evinizi boşaltarak can havliyle kendinizi sokakta çıplak ayaklı bir halde bulmuş olabilirdiniz.
Şu anda yan, alt ya da üst komşunuzla hiç olmadık bir sebeple tartışıyor ve kavga ediyor ve soluğu karakolda alıyor olabilirdiniz.
Şu anda dışarıda olup eve gelmemiş olan çocuğunuz için sağı solu araştırıyor olabilirdiniz.
Bu listeye bu şekilde hiç akla hayale gelmedik yüzlerce, binlerce ihtimal yazılabilir.
Hayatımızın hiç beklemediğimiz bir anında karşımıza çıkan ve hayatımızın normal akışını alt üst eden olaylar, bizi bir süre rutinimizden alıkoyar. Birkaç gün hastanede, karakolda, evin dışında kaldıktan sonra evinizdeki sıradan bir gününüzü gözünüzde öyle bir büyütürsünüz ki… Ailece sofra başında yemek yemeniz, yemekten sonra çay içmeniz, aile fertleriyle birlikte bir arada bulunmanız size bir cennet tablosu gibi gelir.
Yeterince uzayan sözü daha fazla yormayıp sadede gelelim:
Hayatımızda farkında olmadığımız nice nimetler var. Bu nimetlerin varlığı, ancak elimizden çıktıktan sonra anlaşılıyor. Şükran duygusuna sahip, derin düşünceli insanlar bu nimetler ellerinde iken de onların farkına varıp Allah’a şükreder. Bu duygudan yoksun olanlar için ise her daim şikâyet edilecek, yakınılacak bir şeyler vardır.
Rabbimiz sahip olduğumuz nimetlerin farkına varmayı, hakkıyla şükretmeyi bizlere nasip eylesin.
Kaynak: Soner Duman
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024