Soner Duman Yazdı: Ramazan’daki Kazanımlarımızı Korumak..
Bir Ramazan’a daha veda ederken her müminin en büyük temennisi bu Ramazan ayı boyunca tuttuğu oruçların, kıldığı teravihlerin, verdiği fitre ve zekâtların, yaptığı duaların kabul olması, yani Ramazan ayında elde ettiği güzel kazanımların korunmasıdır. En büyük korkumuz ise peygamberimizin “nice oruç tutanlar vardır ki elde ettikleri tek şey aç ve susuz kalmaktır” dediği kimselerden olmak, bir ay boyunca boşa kürek çekmiş olmaktır.
Bir ay boyunca yaptığımız ibadetlerin kabul olup olmadığını yalnızca Allah bilir. Mümin, ibadetlerini yapmış olsa bile sürekli “ya bu ibadetler Allah katında makbul olmazsa” şeklinde bir endişeyi taşımalıdır. Nitekim Rabbimiz şöyle buyurur:
“[Onlar] Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yaparlar.” (el-Müminûn 23/60)
Hz. Âişe validemiz (r.a.) bu âyetle ilgili olarak Allah Resûlü’ne (s.a.v.) şöyle sordu: “Ey Allah’ın Resûlü! Bu âyette bahsedilen kişiler günah işledikleri için mi Rablerine döneceklerinden korkuyorlar?” Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Hayır! Onlar namaz kıldıkları, oruç tuttukları, zekât verdikleri halde (bu ibadetlerin kabul olmaması endişesi sebebiyle) Rablerine döneceklerinden korkanlardır.” (Taberî Tefsiri, 19/46)
Elimizde bu ibadetlerin kabul olup olmadığı konusunda şöyle bir ölçü var: “Eğer Ramazan sonrasında ibadetlere devam etme, günahlardan kaçınma konusundaki duyarlılığımız tıpkı Ramazan’daki gibi devam ederse o zaman bu ibadetlerimiz yerini bulmuş kabul olmuştur.”
Ramazandaki kazanımlarımızı korumak son derece önemlidir. Bunun için Ramazan boyunca “aman orucum bozulmasın, aman sahuru kaçırmayayım, aman teravih namazının sevabından mahrum kalmayayım, aman Kur’an hatmini tamamlayayım” diye titizlendiğimiz gibi Ramazan sonrasında da ibadetler konusunda aynı titizliği göstermeliyiz.
Ramazan ayı boyunca nasıl ki yeme-içme, aile ilişkileri konusunda Allah’ın koyduğu kırmızı çizgilere titizlikle riayet etmeye çalıştıysak aynı şeyi bundan sonra da göstermeliyiz ki kazanımlarımızı koruyalım.
Eğer Ramazan boyunca elde ettiğimiz güzel hasletleri bayramla birlikte terk edeceksek, bizim durumumuz, kovasını su ile doldurduktan sonra kovanın dibine delik açan ve suyunu tüketen kimsenin durumundan farksız olur.
Sözümüzü meşhur ifade ile tamamlayalım:
“İbadetlerin zorluğu gider lezzeti kalır. Günahların lezzeti gider vebali kalır.”
Rabbimiz Ramazan ayını hakkımızda şefaatçi eylesin. Bizleri nice Ramazanlara sıhhat, selamet, âfiyet içerisinde ulaştırsın.
(Soner Duman/29.Ramazan.1444/20.Nisan.2023/Perşembe)
Kaynak: Soner Duman
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024