Soner Duman Yazdı: NE GÜZEL BİR DUA!

NE GÜZEL BİR DUA!

En güzel dualar Kur’an’da ve Allah Resûlü’nün (s.a.v.) hadislerinde yer alan dualardır. Onun için dua ederken mümkün olduğu ölçüde bunlara riayet etmek en uygun davranıştır. Zira kendimiz dua ettiğimizde ne isteyeceğimizi tam bilemiyoruz, nasıl isteyeceğimizi de bilemiyoruz.

Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle dua etmiştir:

اللهُمَّ أَحْسِنْ ‌عَاقِبَتَنَا ‌فِي ‌الْأُمُورِ كُلِّهَا، وَأَجِرْنَا مِنْ خِزْيِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ الْآخِرَةِ

“Allah’ım! Bütün işlerimizin sonunu güzel eyle ve bizleri dünyanın rezilliğinden ve âhiretin azabından koru.” (Müsned, 29/170/17628).

Peygamberimizin bu duasında yer alan üç şeye kısaca bakalım:

1) Her işin sonunun güzel olması

Peygamberimiz bir hadisinde “ameller sonuçlarına göre değerlendirilir” buyurmaktadır. (Buhârî, Kader, 4).

Yaptığımız iş ister dünyevî işlerden olsun isterse âhirete yönelik işlerden olsun sonu güzel olmadıktan sonra hiçbir kıymeti yoktur.

Diyelim ki bir inşaat yapıyorsunuz. O kadar emek verip para harcadınız, tam bitmeye yanaşmıştı ki inşaat çöktü! Başlangıç ne kadar mükemmel olursa olsun sonu böyle olunca bir işe yarar mı?

Diyelim ki bir çift evleniyorlar. Her şey çok iyi güzel gidiyor. Ancak zaman içinde araları öyle bir bozuluyor ki kavgalarını gürültülerini duymayan kalmıyor. Birbirlerine ağza alınmayacak laflar ederek ayrılıyorlar. Başlangıçtaki mutlu düğün fotoğrafları bir işe yarar mı?

Diyelim ki bir yemek yapıyorsunuz. Her şey çok güzel gidiyor, son anda yemeği ocakta unuttunuz ve yandı! O yemek yenir mi?

Diyelim ki bir yolculuk yapıyorsunuz. Her şey iyi güzel giderken tam varacağınız yere yaklaşmışken kaza yapıyorsunuz.

Diyelim ki bir kadın çocuk doğuracak. Her şey iyi güzel giderken son anda çocuğunu düşürüyor ya da ölü doğum yapıyor.

Aynı şeyi âhirete yönelik işlerde de düşünebilirsiniz.

Namaz, oruç, zekât, hac gibi amellerimizin sonu önemlidir. Başlangıcı iyi başlamış bir ibadeti sonuna kadar sürdürememişsek bunun bir kıymeti yoktur. Oruçlu iken bütün gün aç kalıp iftara beş dakika kala bilerek orucunuzu bozsanız bütün gün aç kalmanızın hiçbir faydası olmaz.

Diyelim ki yoksullara hayır hasenat yaptınız. Ama tutup bunu onların başına kaktınız ya da insanlara kendinizin ne kadar cömert olduğunu anlattınız. Bir çuval inciri berbat ettiniz!

Gördünüz ya, işin iyi olması, güzel olması, kaliteli olması yetmiyor, sonunun güzel olması da önemli. Sonu güzel olmadıktan sonra başının, ortasının iyi olması önemli değil.

2. Dünyada rezillikten kurtulmak

Dünyada insan nasıl rezil olur? Mesela başkasını eleştirdiği kötü ve günah şeyleri kendisi de yapar ve bu durum ayan beyan ortaya çıkar. Yaptığı hileler, sahtekârlıklar ifşa olur, foyası ortaya çıkar.

Bir kimsenin rüşvet alırken suçüstü yakalandığını düşünün….

Bir öğrencinin kopya çekerken yakalandığını…

Bir marketin, son kullanım tarihi geçmiş ürünlerinin etiketlerini değiştirirken tespit edildiğini…

İşte peygamberimiz böyle rezil bir duruma düşmekten Allah’a sığınıyor. O ki Allah’ın masum elçisi, günah işlemekten korunmuş, onun böyle duada bulunması aslında bize bunları öğretmek için. Âdeta şöyle diyor:

“Ey ümmetimden olan kişi! Hiçbir günah gizli kalmaz, hiçbir kötülük sümenaltı edilmez. Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır. Onun için kötülüklerden, günahlardan uzak dur. Geçmiş günahların için tövbe edip kendini düzelt. Yoksa hiç ummadığın anda rezil olabilirsin.”

Dünyanın rezilliği ifadesinin kapsamına namerde muhtaç olmak da girer. İnsanın madden ve bedenen namert kimselere muhtaç olması da büyük sıkıntıdır. Bu duada bundan da Allah’a sığınma söz konusudur.

3. Âhiret azabından korunmak.

İşte en önemli madde. Sonsuz hayatımızda kurtuluşa ermek… Kurtulmak için önce azaptan emin olmak gerekir. Azaptan emin olmadıkça nimete nail olamayız.

Gördüğünüz üzere Allah resulü (s.a.v.) şu kısacık duasında dünyadaki işlerimizle başlayıp âhiretteki halimizle sonlandırdı. Hem dünyayı hem de âhireti bir duada, tek cümlede birleştirdi.

Bu dua üzerine daha çok söz söylenir. Biz sözü yormadan burada aynı dua ile bitirelim:

“Allah’ım! Bütün işlerimizin sonunu güzel eyle ve bizleri dünyanın rezilliğinden ve âhiretin azabından koru.”

Kaynak: Soner Duman

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.