Soner Duman Yazdı: İyi Yada Kötü Farketmez, Herkes Pişman Olacak!
İYİ YA DA KÖTÜ FARK ETMEZ, HERKES PİŞMAN OLACAK!
Nasıl mı?
Allah resûlü (s.a.v.) bir gün ashabına “ölen herkes [istisnasız] pişman olacaktır” buyurdu. Sahabe bu duruma şaşırdılar ve sordular: “Ölen kişinin pişmanlığı nedir?” Peygamberimiz şöyle buyurdu: “Ölen kişi şayet iyi bir insan ise daha fazla iyilik yapmamış olduğuna pişman olacak. Ölen kimse kötü bir kimse ise kötülükleri terk etmediğine pişman olacak.” (Tirmizî, Zühd, 59)
Şu hadis üzerine beş dakika tefekkür edelim.
Dünya imtihanında her bir insana bir ömür süresi biçilmiş. Hiç birimiz ömrümüzün ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Bu imtihanın sonuçta dönüp varacağı yer âhiret yurdu. Orada yaptıklarımızdan hesaba çekildikten sonra her birimizin son durağı ya cennet ya da -Allah muhafaza- cehennem olacak.
Cehenneme gidenlerin pişmanlığını bir düşünsenize…. Kimileri oraya hiç çıkmamak üzere gidecek. Kâfirler, müşrikler, münafıklar sonsuza kadar cehennemde kalacak. Ölmeyi isteyecekler ama ölemeyecekler. Bedenleri işkence altında iken kalpleri ve vicdanları ise pişmanlıktan yanıp kavrulacak. Kur’an, inkârcıların pişmanlıklarını şu şekilde dile getiriyor:
“Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler. Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar. Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi? Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir dalalete düşmün bir topluluk idik. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız. Buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık! Zira kullarımdan bir zümre: Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi. İşte siz onları alaya aldınız; sonunda onlar (ile alay etmeniz) size beni yâdetmeyi unutturdu, siz onlara gülüyordunuz.” (Mü’minûn 103-110)
Cehenneme günahları sebebiyle girmiş olan müminler de pişman olacak. Bir gün oradan çıkacak olsalar bile cehennem azabı kolay bir şey mi? Bu dünyada sıcak havada güneşin altında birkaç dakika kalmaya sabredemiyoruz. Elimize diken batsa acıtıyor, Yüzümüzde sivilce çıksa rahatsız oluyoruz. Dişimiz ağrısa uyku tutmuyor. Bir de cehennem azabını düşünsenize!
İşte kötü bir şekilde ölen herkes “keşke dünyaya bir daha dönme fırsatım olsa da iman etsem, salih amel işlesem” diye pişmanlık duyacak.
Bu dünyada iman eden ve salih amel işleyenler bile hadisimize göre pişmanlık duyacak. Onların pişmanlığı, ömürlerini daha iyi değerlendirme fırsatını kaçırdıkları için olacak. “Ömrümüzün nice yıllarını, aylarını, haftalarını, günlerini, saatlerini boş işlerle geçirdik. Her ne kadar cehennem azabından kurtulmuş ve cennete girmeyi hak etmiş olsak bile daha üstün bir konuma gelme imkânını ebediyyen kaçırdık. Şimdiki aklımız olsaydı ömrümüzün tek bir nefesini bile boşa harcamazdık” diye düşünecekler. Cennette kendilerinden üst konumda olanları gördükçe “bizim de bunlar gibi olma, hatta onları geçme fırsatımız vardı ama biz maalesef bunu yeterince değerlendiremedik” diyecekler.
Bu hadiste Allah Resûlü (s.a.v.) her ne kadar ölüler hakkında bilgi veriyorsa da aslında bu hadisin mesajı dirileredir. Hani “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!” atasözünde olduğu gibi.
Allah Resûlü (s.a.v.) mealen şöyle buyuruyor:
“Ölünce yaşanacak pişmanlığı bilin, duyun, anlayın. Siz şu anda ölmüş değilsiniz. Nefes alıp veriyorsunuz. Sınav kağıtlarınız elinizden alınmadı, sınavınız bitmedi. Öyle ise aklınızı başınıza alın. Hayatınızın her bir anının kıymetini bilin. Kötülükleriniz varsa vakit geçirmeden tövbe edin. Kul hakkı yemişseniz ölmeden önce hak sahibine hakkını vererek ödeşin, helalleşin. Aksattığınız ibadetleriniz varsa kazası mümkün olanlarını kaza edin. Bilgide eksiğiniz varsa ilim tahsil edin. Allah’ı az zikrediyorsanız zikrinizi arttırın. Kur’an’ı okumayı bilmiyorsanız öğrenin, biliyorsanız daha çok okuyun. Ömrünüzü ebediyyen pişmanlık duyacağınız boş şeylerle yitirip gitmeyin.”
Rabbimiz bizleri pişman olmaktan muhafaza buyursun. İlle de pişman olacaksak “keşke daha üst makamlara gelebilseydim” diyen müminler arasında yer almayı bizlere nasip eylesin.
Kaynak: Soner Duman 16 Rebîülevvel 1446 – 19 Eylül 2024/Perşembe
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024