Safiye Çetinkaya Yazdı: Sizin Hiç Özeliniz Yok mu?
Sizin Hiç Özeliniz Yok mu?
Söylemek istiyorum ama sonra özele tonla küfür geliyor.
İyi de siz kızıyorsunuz diye biz doğruyu
söylemeyecek miyiz?
Güzel kardeşlerim, bacılarım, abilerim sizin özeliniz diye birşey yok mu hiç?
Özel hani, size özel…
Gizli bir sır gibi, sadece sizin bildiğiniz…
Güzel kızım, sosyal medyada bile resim paylaşmaya haya ediyor lakin arkadaş düğününde oynarken onu diğer arkadaşları canlı yayında herkese gösteriyor.
Kızımız da çaktırmadan bundan keyif alıyor.
Güzel anne karnı burnunda “Ama doğuma az kaldı partisi kesinlikle vermeliyiz” diyor.
İyi de zaten belli, az kalmış.
Parti niye?
Alt bellekte bir eziklik, gösteriş duygusu mu yatıyor acaba?
Ya bir de elinde şampanya şişesiyle poz verenlere ne diyelim.
Bir de şimdi düğünlerinde direk dansı yapanlar çıktı.
Haa bunlar tesettürlü bacılarımız, kızlarımız.
Üzücü olan yani burası işte.
Senin özelin o bebek, senin özelin o bedenin.
Hani yani bunu başörtüsüyle yapınca daha bir itici oluyor.
Bir abla tanıdım. Yıllardır sigara içer.
Ama onun sigara içtiğini kimse bilmez, görmez.
Sordum neden diye.
“Bu benim zaafım. Ama ben sokak ortasında sigara içersem tesettüre laf getiririm. Başka tesettürlüler de beni örnek alabilir. Kötülüğün başlangıcı ve yayılmasına sebep ben olurum.
Benim günahıma kimse ortak olmamalı…” demişti.
Yadırgasam da dediğini, aslında doğru bakış açısı.
İslâm keyfe kâfidir.
Helâl dairesinde herşey yapılabilir.
Ama bu daireyi “Sosyal medyada nargile ile, şarap ile poz vermek” olarak algılayanlar var maalesef.
Sen kendi günahını herkese sergileyince daha mordern veya çağdaş işte her neyse ondan olmuş olmuyorsun.
Sadece daha çok günaha girmiş ve bu günahın da körüklenmesine sebep oluyorsun.
“Ama o yaptı, ben de yaparım” diye birşey olmaz.
Biri kendini 10 katlı binanın tepesinden atıyor, sen de mi atacaksın?
Yapmayın kardeşlerim.
Sizin o örtünüz başınızda kalsın diye çok âlim asıldı bu ülkede.
Sütçü İmam neden savaştı?
Ne uğruna can verdi?
O örtünüz ve yaptıklarınız Müslüman kimliğinizle örtüşmeli…
“Her koyun kendi bacağından asılır” dersiniz belki de… Ama o koyun asılana kadar mahelleye de kötü koku verir.
Kokmayın…
Aşağıdaki resim 1940’larda çekilmiş bir resim.
Gelin alması.
Gelini eşinden başka o güzelliğiyle kimse görmezdi.
Haa şimdi ki beyler de ömrünü paylaşacağı kızı herkesin görmesi için can atıyor.
Beyler sizin hiç mi özeliniz yok?
Neyse sustum ben.
Benim derdim “Kokuşmayalım” diye…
Kaynak: Safiye Çetinkaya
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024