Sadettin Bayram Yazdı: Nerede O Eski Bayramlar Değil, Nerede O Eski İnsanlar?!

NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR DEĞİL
NEREDE O ESKİ İNSANLAR?!
Dünya dönüyor, zaman su gibi akıyor, takvim yaprakları durmadan düşüyor, yıllar yılları asırlar asırları kovalıyor. Ve biz insanlar diyoruz ki; nerede o eski ramazanlar, nerede o eski bayramlar. Yanlış yapıyoruz. Nerede o eski bayramlar değil aslında nerede o eski nesiller dememiz lazımdır. Değişen bayramlar değil insanlardır.
Bu kurban bayramı bana çok şeyi hatırlattı ve düşündürdü. Rahmetli babamın sözü aklıma geldi. Babacığım derdi ki “ Oğlum Ramazan ve Kurban bayramı bizim, diğer bayramlar sizin olsun.” Bu gün ( 18 Haziran 2024 ) aynı sözü İzmir’den ve Ankara’dan gelen çocuklarıma söyledim. İnsan umuyor ve bekliyor. Ana – baba ocağı ancak böyle şenleniyor. Torunların mezarlık temizliği yapmaları bile bu şenliğin bir parçası oluyor.
Altmış yıl önceleri, altmışlı yılları dünmüş gibi hatırlıyorum. Genç kızlar ayrı, genç delikanlılar ayrı guruplar halinde bayram yapardı. İstisnasız her eve uğrar ve her evde ikram edilen yemekleri yerdik. Harmanlarda futbol maçları ve güreşler yapılırdı Kızlar met ve mendil kapmaca oynarlar, Derebolluğa, işliğe ve damlacadaki cevize salıngaçlar kurarlar türküler dağlara doğru yankılanırdı. Çoğu genç eş seçimini bu etkinliklerde yapardı. Benim eş seçimim aynen böyle gerçekleşti. Aynı şekilde birçok arkadaşımın da aynı şartlarda eş seçimi yaptığını biliyorum. İzinleri olmadığı için isimlerinden bahsetmiyorum. Evleri dolaşırken yumurta topladığımız da olurdu. Bal ve kaymak yiyeceğimiz evleri iyi bilirdik. Büyüklerimiz müthiş bir hoşgörü ve diğerkâmlık sergilerlerdi. İnsanlar bayramlara oldukça kutsiyet yüklerlerdi.
Şimdi yine bayramlar yaşıyoruz. Lakin bayramlar aynı bayram, fakat insanları (nesilleri) farklı.
Bir defa herkes her evi dolaşmıyor. Gençlik bizim zamanımızdaki gençlik değil. Yukarıda bahsettiğim işlik ve Damlaca cevizi yok. Derbolluk ve harmanlarda alan kalmadı. İstisnalar hariç eski ikramlar kalmadı. Birçok insanla; yolda yolakta, camide ve kahvede bayramlaşıyoruz. Telefon ve mesaj bayramlaşması yaygın hale geldi. Bayramlar genelden özele doğru kaydı. Akraba bildiklerimizle bile bayramlaşmadığımız olabiliyor. Dağ, deniz ve kaplıcalara akın yapanlar bayram yapmıyorlar, onların aktivitelerine bayram denemez.
Sevgi ve saygının mümbitliği kozmopolit ortamlarda kaybolmaya yüz tutuyor. Vefa ölmedi ama epeyce cılızlaştı. Yaşlandıkça beraber büyüdüğümüz arkadaşlarımızın sayısı gün geçtikçe azalıyor. Birçok insan sıla-i rahim yapmasına rağmen birçok insan da doğduğu topraklardan hazin bir şekilde kopuyor. Sanırım bu kopmada o insanların mülklerini ve tarlalarını satmış olmalarının rolü vardır. Böylelikle sıla-i rahime aidiyet duyguları ölüyor.
Çocuklarım ve torunlarımla haşır neşir olurken yarım saat içinde bu satırları beyaz sayfaya döküverdim. Yaşadığım duygularımı sizlerle paylaşmak istedim. Düşüncelerime katılır veya katılmazsınız. Her iki duruma da saygı duyarım.
Bizden sonraki nesillere; sevgi, saygı, kardeşlik, muhabbet, insanlık, fedakârlık dolu hayat ve bayramlar bırakmak temennisi ile herkese sevgi ve saygılarımı sunarım.
Kaynak: Sadettin Bayram

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.