Sadettin Bayram Yazdı: Karıma Mektup

KARIMA MEKTUP
SEVGİLİ KARICIĞIM
Sen gittin dünya meşakkatinden kurtuldun. Bana göre şehitsin. Diyorlar ki, bir tane bul, mümkün değil, senden iki tane yok ki…
Ben perişanım, ütülü pantolon giyemiyorum, ömrümde hiç kot giymedim artık kot giyiyorum. Pek ütü istemiyor.
En büyük sıkıntım çorapların eşini bulamamak.
Nereye baksam sen varsın, nereye gitsem sen oradasın.
Hatıralarla baş başa kalmak çok güzel ama, hatıralar adamı fena ağlatıyor. Resimler, fotoğraflar konuşmuyor. Rüyalar uyanınca yok oluyor.
Evli erkeklere diyorum ki; akşam eve varınca “eşinizin ayaklarını yıkayın ve ılık havlu ile kurulayın.” Kimse ne demek istediğimi anlamıyor.
Yaptıklarım, yapmadıklarım ve yapamadıklarım beni sürekli sigaya çekiyor.
İçimde zedelenmiş bir yer durmadan kanıyor. Kalbim alev alev yanıyor. Pınarların suyunun söndürmesi mümkün değil.
Sana sürekli dua ediyorum.
Bana hiç itiraz etmedin. Öf demeden, yok demedin, sabrettin ve şükrettin. Beğenmemezlik yapmadın. Bir defasında aldığım çorapları beğenmedin de atmıştın, bunlar ayak sağlığını bozar demiştin.
Beraber dokuz torun gördük. Üçüncü torunumuz Akifini’nin oğlu Demir’i göremedin. Sevde’nin düğününü göremedin. Damadımız Hasan’ı çok severdin. Merak etme onlar iyiler. Yakında Sado için kız istemeye inşallah Maraş’a gideceğiz.
Sen gittikten sonra dört başı mamur ağlamayı öğrendim. Bir defasında kardeşim İlyas’a hasret gidermek için giderken Fıranlar’dan Kütahya’ya kadar ağladım. Artık eskisi gibi oralara da pek gidemiyorum.
Ankara’da duramıyorum, benim için en iyisi köyümüz. Burada sen, dedelerim, ebelerim, analarımız, babalarımız ve kardeşlerimiz ve tüm akrabayı taallukatımız var. Şu an yaşadığımız evi ilk defa sen gelin olunca biz kullanmıştık. Hepiniz buradasınız. Çocuklarımı ve torunlarımı özlüyorum ama en iyisi böyle. Odamızı düzenledim, Sümeyra gelinde o odada kalıyor.
Evi temizlemek zor geliyor. Hacer ve Hatice yeğenlerimin çok faydası oluyor. Bazen de gelen misafirlerim düzenleme yapıyorlar.
Üç yavrusu olan kediye dışarıda yem veriyorum. Çekirdeği eve alıyorum ama sadece çardak ve tavan ona ait
Senin tekneli pınardaki bahçen çok güzel oldu. Bu sene elma, armut, erik ve şeftaliler güzel ve bereketli oldu. Bayram ağalar usulü dağıtıyorum.
Arılar bu sene bal yaptılar. Yavrularularına giderken bal götüreceğim.
Sardunyalarına gözüm gibi bakıyorum,.
Evlendiğimiz tam tamına 55 yıl oldu. 30 Agustus da tüm Türkiye her zaman olduğu gibi evliliğimizi kutlayacaklar. Uçaklar uçacak, tanklar yürüyecek, Mehmetçiklerimiz gövde gösterisi yaparak milletimizin yüreğine su serpecekler.
01.Ekim 2024 tarihinde ayrıldığımızın tam tamına 4. Yılı doluyor.
Köyde insanlardan uzak durmaya çalışıyorum.
Senin şahsında tüm geçmişlerimizin ruhunu şad ediyorum Makamlarınız cennet olsun.
Çok özledim. Ölüm Allah’ın emri olmasa dayanılacak gibi değil.
Kaynak: Sadettin Bayram

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.