Sadettin Bayram Yazdı: Fitne Çok Büyük
FİTNE ÇOK BÜYÜK
Gidişatın iyi olmadığını söylersek, alınan olmasın
Dünyanın en önemli ve köklü devleti olan Türkiye Cumhuriyeti ve onun tesir sahasında çok büyük oyunlar birkaç asırdır sahneye konmaktadır.
Bunun senaristi, yönetmeni ve rejisörleri bellidir.
Geleceğimize, istiklâl ve istikbalimize kurulan tuzaklar dehşet vericidir.
Benim teşhisim budur.
Tedavi yöntemini Müslüman Türk Milleti ortaya koyacaktır, inşallah.
Akl-ı selim zannettiğim, milliyetçi ve muhafazakâr birçok insan kurulan tuzağa düşmektedir.
Olumsuzluklarla etkin bir şekilde mücadele edebilmek için öncelikle adaletin yara almaması ve devlet ile yönetime olan güvenin sarsılmaması gerekmektedir.
Özellikle Tanzimat’tan bu yana cadı kazanı kaynatılmaktadır.
Altımız oyulmaktadır, doğrusu.
Manevî pınarlarımızdan yeterince beslenemeyince; derinden derine çöküş, içten içe çürüme üzerinde durduğumuz zemini ayağımızın altından kaydırmaktadır.
Üzerimize her türlü silahla gelmektedirler. Bunun için her türlü yolu deniyorlar.
Yazımda sanal âlemde nasıl algı ve olgu oluşturduklarına dikkat çekmek istiyorum.
Biliyorum, birçoğumuzda ” İslâm Davası” diye bir sevda kalmadı. İşin acı tarafı, ” Gençliği ve çocuklarımızı kaptırdık.” derken, bir de bakmışız yetişkinlerimizi kaptırmışız.
Beni bu satırları yazmaya sevk eden paylaşım şöyle takdim edilmektedir:
“ Eğer Türk’seniz bunu paylaşın. Arabın dinini ( İslamiyeti kasdediyor) ve k… yalayanlar görsünler.”
Arabın diniyle Türk’in dinini ayrıymış gibi gösterme gayretine girerken, avlarını milliyetçilik oku ile vurmak istiyorlar.
Ondan sonra el yazması ile “ Türk Tarihi Sansürlüdür” diyerek 670 – 740 yıllarına giderek dokuz madde sıralıyorlar.
El-hak bunlar doğrudur.
Ortada hazin bir durum vardır. Ancak şunu söylemek icap ediyor: Birden bire ve yoğun bir şekilde bu paylaşımlar gündeme geliyor?
O dönemde Türkler Araplar tarafından katledilmesine karşılık hangi emperyalist zihniyet Türlkeri katletmedi ki?..
İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların Yunanlıların, Rusların, Sırpların, Bulgarların, Çinlilerin Türkleri katlettikleri vak’îdir ve tarih kayıtlarında mevcuttur.
İngilizlerin çöllerde, Rusların Kafkaslar’da ve Balkanlar’da ve Türkî diyarlarda, Çinlilerin Türkistan’da yaptığı mezalimler tarih sayfalarına sığmamaktadır.
Burada büyük bir oyun var. Bu tür paylaşımlar milliyetçilik duyguları aşındırılarak İslam âlemini ve Ümmetini parçalamaya yöneliktir.
Tamam, bu sebepten dolayı Arapları sevmeyelim. Diğerlerini de sevmediğimizi, sevmemize sebep olma gerekçemizin olmadığını kabul edelim.
Bu Siyonizm’in oyunudur. Siyonizm’in oyununa gelmeyelim ama hiçbir emperyalistin de oyununa gelmeyelim.
Ruslar, Çinliler, İngilizler ve Siyonistler çok mu masumlar?
Gazze’de ve Türkistan’da zülûm ve katliamlar devam ederken esas büyük tabloyu kaçırmayalım.
Bize bizden başka dost yoktur.
Peki biz, kimiz?
İnancımız ne diyor?
Allah’a karşı, nasıl hesap vereceğiz?
Araplara mı karşıyız, dikta yönetimlerine mi?
Bizi bir arada tutan inancımız, buna izin verir mi?
Her insanın kanı kırmızı değil mi?
Kavmîyetçilik, sonu sonunda inançtan soyutlanırsa bizi nereye sevk eder?
Yüzümüzün çevrildiği batıdan bu güne hayır gören oldu mu?
Afrika ne âlemde?
Arap devletçiklerinin durumu ortada.
Türkî Cumhurlyetler, birbiriyle çekişmede.
Her yerde hile, yalan, tuzak…
Toplumun içten içe çürütüldüğü dönem içinde bizi Araplara, Arapları bize tarih içinde düşman kılan kim ya da kimler?
Bu kadar sütü bozuk nasıl ortaya çıktı?
Bu adamlar, bizi nasıl böldü?
Gayeleri ortada ve hedefleri net.
Aklımızı başımıza almadıkça, değerlere sahip çıkmadıkça, bizi biz kılan vasıflarla donanmadıkça, parçala-böl ve kölelik kaçınılmaz olacaktır.
Kaynak: Sadettin Bayram
- Uzunköprü’de Ocak Projesinin ÇED Süreci Başlatıldı - Eylül 19, 2024
- Prof.Dr.Beksaç: Edirne’de Osmanlının 5 Kayıp Sarayı Var - Eylül 19, 2024
- Söğütlük Doğal Kalsın Platformu’ndan Tepki: “İsraf Bahçesi” - Eylül 19, 2024
