Sadettin Bayram Yazdı: Ankara
ANKARA
Osmanlıyı kötülemek ve Türkiye Cumhuriyetini övmek için birçok kötülemelere şahit olduk geldik. Hâlbuki Osmanlı da, Türkiye Cumhuriyeti de bizimdir. Cumhuriyetten önce Ankara şöyleydi, Ankara böyleydi karalamalarına kızıyorum. Tarih boyunca Ankara hep önemli bir şehir idi. Cumhuriyetten önceki Ankara’yı basite almak tamamen bir cehalettir veya kasıtlı bir davranıştır.
Hafızamda Ankara’nın Engürü olduğu zamanlara yolculuk yapmaya çalışacağım. Çok şeyi bilmeyebilirim veya hatırlamayabilirim.
İnsanlar Ankara’ya bir kale yapmışlar..Kimler yapmış, kimler kullanmış bunun anlatımını tarihçilere bırakalım. Yüce Peygamberimizin(sav) çağdaşı şair İmrul Kays’ın mezarının Hıdırlıktepede olduğu söyleniyor. Ankara’da Hattiler, Hititler, Etiler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yaşamışlar. Bu kavimler burada bir medeniyet oluşturmuşlar ve hala günümüzde gözle görülen hatta kullanılmakta olan değerli yapılar mevcuttur.
Roma Yolu, Ogüst Mabedi, Roma Hamamı, Antik tiyatro bize asırlar öncesinden mesajlar veriyor. Selçuklu ve Osmanlı camiler, hanlar, hamamlar, köprüler bırakmış. Ankara toprakları iki Türk ordusunun çarpışmasına şahitlik etmiş. Ankara’nın tiftiği, armudu, üzümü dünyaya nam salmış. Bir Hacı Bayram-Veli Ankara da Kara medresede ders vermiş, insanları Akmedresede irşat eylemiş, bilinen yirmi beş tane halife bırakmış, müritlerinin başına çok işler gelmiş, kabri Haymana yolunda (cami ve kabir restore edildi) bulunan Hüsamettin Ankaravi kalede hapis hayatı yaşarken vefat etmiştir.
Ankara için Etnoğrafya müzesi çok şeyler söyler.
Avram Galanti kitabında Ankara’yı anlatmış. Refik Halit Karay, 1916 yıllarında meydana gelen büyük Ankara yangını yine sürgün bulunduğu sırada bu yangını anlatan kitap neşretti. Araştırmacı yazar Abdulkerim Erdoğan Ankara Büyükşehir işbirliği ile 8 ciltlik Ankara kitabını bizlere kazandırmış. D. Mehmet Doğan Ankara Şehrengizi adlı kitabında Ankara’yı anlatmıştır. Bu kitapta en vurucu cümle şudur: “ Ankara ruhunu arayan bir şehirdir.”
Bir zamanlar kurucusu aralarında bulunduğumuz Çatı Çevre, Eğitim ve Kültür Derneğimizde D. Mehmet Doğan üstadımıza “ Bilinmeyen Ankara” konferansı verdirmiştik. Çok şey öğrendik. Lakin Haymanalılar Derneğinden başka hiçbir Anakara kuruluşlu dernek mensubu katılmamıştı. Hâlbuki Ankaralılar derneğine özel davette bulunmuştuk, temsilen bir tek kişi bile katılmamıştı.
Elbette Ankara çok önemli bir şehirdir. Önemli şehir olmasaydı başkent yapılmazdı. Cumhuriyet kurulmadan önce birçok yapı mevcuttu. Cumhuriyet dönemi başlangıcında birçok önemli yapılar yok edildi. Bunların yayınlandığı kitaplar mevcuttur. Mimar Sinan’ın Ankara’daki tek eseri Cenab-ı Ahmet Paşa Camisidir. Hemen onun yanında bir Mevlevihane vardı. Yabancı mimar onu planlama adı altında yok etti. Bunun gibi birçok eser yok edildi veya kaderine terk edildi. Daha neler, neler.
Tabii, Başkent olan Ankara geliştikçe gelişti ve bugünkü halini aldı.
İhmal edilen semtler Hacı Bayram ve Hamamönü Melih Gökçek ve Veysel Tiryaki tarafından oldukça güzelleştirildi. Buraların yüzüne bakılıyorsa bu iki başkanımız sayesindedir.
Sözün kısası, Ankara yoktan var edilmiş bir şehir değildir.
Haddim olmayarak bunları yazdım.
Demem odur ki, geleceği övmek için geçmişe sövmek gerekmez.
BİLECİK’TEN – ERTUĞRUL SANCAĞINDAN ANKARA’DAKİLERE SELAM OLSUN.
Kaç yıl oldu bilmiyorum.
Memleketime gelince bu yazıyı yazmışım.
Kaynak: Sadettin Bayram
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024