PORAJMOS: İNSANLIK SUÇU
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, 2-3 Ağustos Porajmos Roman Soykırımını Anma Günü etkinlikleri kapsamında yaptığı açıklamada II. Dünya Savaşı’nda 4 binden fazla Roman’ın gaz odalarında tek seferde öldürüldüğünü ve bunun insanlık suçu olduğunu belirtti.
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği tarafından II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası’nda kurulan Auschwitz-Birkenau toplama kamplarında vahşice öldürülen Roman vatandaşlarının anısına “Soykırım İnsanlık Suçudur” adlı fotoğraf sergisi açıldı.
Soykırımda yaşanan olayların sergilendiği sergi açılışı ErastaAVM’de yapıldı. Açılışa dernek üyelerinin yanı sıra Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Ulus Pazarı Esnaf Kooperatifi (UPEK) Başkanı Bülent Reisoğlu ve Erasta AVM Pazarlama Sorumlusu Gülfem Akhan da katıldı.
4 binden fazla Roman katledildi
Yaşanan insanlık suçunun tüm dünyanın gözleri önünde meydana geldiğini hatırlatan Şallı, Porajmos’un herkes için vahşet dolu olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Değerli konuklar, basınımızın değerli temsilcileri bugün Nazi Almanya’sı Hitler döneminde 2-3 Ağustos 1944 yılında Polonya’da bulunan Auschwitz-Birkenau kampında 4 binden fazla Romanın tek seferde gaz odalarında öldürülmesi ve krematoryumlarda yakılarak yok edildiği bir günün anısına soykırım insanlık suçudur. Adlı fotoğraf sergimizi açmış bulunmaktayız. Dünyamızın en masum halklarından olan Romanlar kendine özgü yaşam tarzı, yoksulluk, ayrımcılığın getirdiği sosyal dışlanmanın ağır etkilerinden kurtulamadığı gibi, Türkiye hariç, bulundukları her ülkede büyük bedeller ödemiş, büyük zulümler görmüşlerdir. Dünyanın en neşeli toplumu olarak görünseler de gerçeğinde sosyal sorunlar, ayrımcılık, eşitsizlik girdabından kurtulamamaktadır. Günümüz Avrupa’sında bugün halen toplumun en korumasız topluluğu olan Romanlar, bazı ülkelerde kendilerine yönelik koruma amaçlı yasal azınlık hakları verilmesine rağmen, zaman zaman faşist saldırılara maruz kalmakta, derin ayrımcılığı yaşamaktadırlar. Romanlara yönelik ırkçı politikalar yürütmeye çalışan İtalya İçişleri Bakanı MatteoSalvini kendi ülkesinin vatandaşları olan Romanlara yönelik tutum ve davranışları Avrupa değerleri ile örtüşmemektir”
Şallı, “Amacımız Porajmos’u hatırlatmak”
Şallı, sergiyi açmadaki amaçlarının Porajmos’u tekrar gündeme getirmek ve yaşanılan acıların unutulmadığını hatırlatmak olduğunu ifade ederek, “Soykırımlar insanlarda derin acılar bıraktığı gibi, İnsanlığın yüzkarası olmaya, vicdanlarda lanetle anılmaya devam edecektir. İnsan sevgisinin bittiği, vicdanların eridiği bir Dünya olmasın. Bugün bu vesile ile Nazi döneminde soykırıma uğrayan Romanları, diğer kurbanları, 11 Temmuz 1995 yılında Avrupa’nın göbeğinde etnik kimliğinden, dilinden, dininden dolayı soykırıma uğrayan Boşnak kardeşlerimizi de rahmetle anıyoruz.Sergimizin amacı: tarihin karanlık sayfalarında kalan Roman/Çingene soykırımını (PORAJMOS) gündeme getirmek, yaşadığımız evrende hiçbir insanın etnik kimliğinden, dinsel, dilsel farklılığından dolayı soykırıma uğramaması gerektiğini vurgulamak, her bireyin yaşam hakkının evrensel değerler altında korunması gerektiğini vurgulamak, bütün soykırımların bir insanlık suçu olduğunu toplum bilincine yaygınlaştırmaktır” diye konuştu.
Irkçılık bir hastalıktır
Irkçılığın toplumsal alanda içsel bir şekilde tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu dile getiren Tanrıkulu ise, şunları kaydetti:
“Bu olay bizim için çok önemli. Dünya insanlık tarihinin yüz karalarından olan bir dönem. Biz soykırımın bir insanlık suçu olduğunu ve her zaman hatırlanması gerektiğini söylüyoruz. Bazen neden bunlar hatırlansın, neden kötü olaylar canlansın diyoruz ama ne yazık ki ders almadığımız zaman ortaya daha kötü olaylar çıkıyor. İşte 1940’lardaki olaydan sonra Avrupa’nın göbeğinde olan Bosna’daki soykırımı hatırlıyorsunuz. Demek ki unutturmamak gerekiyor. Soykırım, bir insanlık suçudur. Irkçılık da bir hastalıktır. Irkçılığın tedavi edilmesi gerekir. İnsanlar unutunca aynı hataları yeniden yapıyorlar. Unutmamamız gerekiyor. Unutursak, geçmişte yaşanan acı olayları sanki yok sayarak, yeniden yeniden yaşıyoruz. Biz geçmişteki acılarımızda yaşarsak geleceği bu şekilde kuramayız ama geçmişteki olaylardan da ders almazsak geleceği sağlıklı bir şekilde kuramayız”
Haber MERKEZİ
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024