OSMAN ATAMAN BİNER’DEN NEFİS BİR ANALİZ: SADECE KILÇDAROĞLU MU KAYBETTİ???

SADECE KILIÇDAROĞLU MU KAYBETTİ ????

Osman Ataman BİNER
“Ah benim şizofren beynim!”
Seçim sonrası özellikle görsel ve yazılı medyada bir furyadır gidiyor!Kılıçdaroğlu istifa etmeli!…Neden peki?El cevap, 9 seçimdir kaybediyor! Kaybediyor, kaybediyor tamam da…sizler ne yapıyorsunuz? Kılıçdaroğlu’nu ve seçmenini kimler havaya soktu? Kimler olmayacak duaya amin dedirtti?…Her seçimden önce “Bu sefer tamam!”psikozunu yaratan kimlerdi?…Sözcü yazarı Emin Çölaşan, AKP mitingleri için”Meydanlar toplama kalabalıklarla, başka yerlerden getirilmiş bindirilmiş kıtalarla ve devlet desteğiyle dolduruluyor.” (21 Haziran-SÖZCÜ)… Uğur DÜNDAR  “…onbinlere bu iş TAMAM! diyecek.” (22Haziran-SÖZCÜ)… Rahmi TURAN” Tarzan zor durumda…İlk defa kaybetmeye az kaldı gibi…” Yılmaz ÖZDİL “Henüz sandığa gitmedik ama çoktan kazandık.” (21 Haziran-SÖZCÜ)… Bunlar sadece ve sadece ölümüne muhalif SÖZCÜ’den birkaç seçme… Daha FOX TV’deki PORTAKAL ve ekürisi KÜÇÜKKAYA’nın illüzyonlarına değinmedim… Amiral Gemisi(!) Hürriyet’in yazarlarının, CNN TÜRK Programcılarının muhalifleri allayıp pullayıp saz çaldırıp seçmeni manipüle edici yayınlarını da hatırlayın….İşte bu sözde gazeteciliklerle seçmeni illüzyona sürükleyip sonra da KILIÇDAROĞLU KAYBETTİ uyanıklığıyla başarısızlıktaki paylarını unutturmaya çalışanlar kimlerdir?…Sadece bu saydıklarım mı?… Bu seçmene yıllardır “Paşam; işte İstanbul!” illüzyonunu yaşatmaktan vazgeçmeyenleri baştacı ederseniz daha çok hüsran yaşarsınız…? Bilmeyenlere hatırlatayım, 1950 seçimlerinde İstanbul’da muazzam bir CHP mitingi yapılır… Cumhurbaşkanı İnönü kürsüye çıkıp konuşur. İstanbul ‘un tayinli vali ve belediye başkanı Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay da mitingte bulunmuş ve İsmet İnönü’ye o muazzam kalabalığı göstererek “PAŞAM, İŞTE İSTANBUL!..” diyerek partiye ve makamına layık duruşunu gururla sergilemiştir… Tıpkı 68 yıl sonra İstanbul Maltepe mitinginde olduğu gibi… Alana toplanan 5 milyon(!) seçmenden koca İstanbul’da 3,4 milyon oy alınıp hüsrana uğranması misali 1950 seçiminde de CHP tepetaklak olur!.. İnce, temkinli davranmış, ”Meydanlar yalan söylemiyorsa…” diye görüntünün yalan da olabileceği ihtimaline bir açık kapı bırakmıştı…Ama o kalabalığı gerçek sanan rahmetli İnönü’nün1938’den beri oturduğu Çankaya köşkünden ayrılırken “Nankör millet” diye serzenişte bulunduğu söylenir. İşte, birtakım kuru kalabalıklar, coşkulu mitingler, meydanları, sokakları dolduran o muazzam kalabalıklar genellikle böyledir. Onlar kuru kalabalık, anladık… Peki medyanın anlı şanlı sunucuları, siyaset bilimcileri, yorumcuları neci?…Yaşadıkları sosyolojiyi okumaktan aciz bu insanlar ne yazık ki milyonları yönlendirerek yine İnce’nin deyişiyle “şizofrenik” hale getiriyorlar… Maltepe Meydanı’nda 5 milyon insan toplandı yalanını söyleyenlerle bu yalana sorgusuz sualsiz inanlar da bu yenilgiden sorumlu değil mi? Beklentiyi, çıtayı bu kadar yükseltirseniz düşüşün ızdırabı da o kadar şiddetli olur!
İşin vahim tarafı CHP seçmeni de bu illizyonun farkında değil hala!… Koca koca insanlar müşahit sıfatıyla seçim salonlarına gelip sandık kurullarından mühürlerin kontrol edilmesini, AK Parti’nin uçucu mürekkep yaptırıp CHP’nin güçlü olduğu bölgelerde bu mürekkebi kullandırttığını söyleyebiliyor…İnanmayıp da ne yapsınlar! Bu müthiş ifşaatı yapan anlı şanlı yazar ve de İYİ Parti kurucularından olup sonra da partiden istifa eden Ruhan MENGİ!…Böyle pırıltılı bir ismin böylesi şizofrenik yalanlara başvurabileceği kimin aklına gelir! Ya da oyların fotoğraflarını çekip her oy karşılığında 500 tl alacaklarını iddia edebiliyor…Bu şizofreni değil de nedir sahi ? İllizyon kurbanı bu eğitimli(!) kişilere ne ad verilmeli, derken aklıma SAKALLI CELAL’in müthiş vecizesi geliyor: BU KADAR CEHALET ANCAK EĞİTİM İLE MÜMKÜNDÜR! Çünkü eline SÖZCÜ’DEN GAYRI varakpare almayanlar, FOX’tan gayrı tv seyretmeyenleri manipüle etmek o kadar kolay ki!…Çünkü bu uçucu mürekkep iddiasını bizzat kulaklarımla duydum. Bir başka iddia da para karşılığı oy vermek….Kılığından kıyafetinden eğitimli elit bir tip olduğunu yansıtan bir müşahit, bulunduğum salona gelip “Arkadaşlar, lütfen kimse oy kabinine çanta veya fotoğraf makinesi ile girmesin!” diye uyarıda bulundu. İkazının sebebi de bir partinin kendisine oy verdiklerini ispatlayanlara 500 tl verdiğinin anlaşılmasıymış…Bu bey bu iddiayı Edirne’nin en eğitimli ve zengin bölgesinde bulunan Gazi Osman Paşa Ortaokulu’nda dillendirmekte! Daha bulunduğu bölgenin sosyolojisini çözememiş bu kafalar, doğrudan o bölge insanını, oyunu 500 tlye satacak insanlar olarak düşünebilmekte…Şahsen kenar mahallelere bile yakıştıramadığım iddiayı şehrin en gelişmiş, eğitim ve gelir düzeyi yüksek kesiminde hiç sorgulamadan dillendirenlere ne demeli?!?! İşte bu halet-i ruhiyeye sürüklenmiş insanlarda MERDİVENDEN YUVARLANAN BOŞ TENEKENİN ÇIKARDIĞI SESİN yarattığı hayalkırıklığının müsebbipleri, bütün suçu KILIÇDAROĞLU’na yükleyerek paçayı kurtarmaya bakmakta…Ancak bu YALAN DÜNYAYA İNANANLAR DA SORUMLULUĞUN BİRAZINI PAYLAŞMAK DURUMUNDALAR… ”Sen neymişsin be abi!” psikozuyla kendisini hakikaten çağdaş(!), aydın(!), ilerici(!), sorgulayıcı(!) sanan bu kesim de elbetteki suçludur! ADINI İLK KEZ DUYDUĞU, TELAFUZDA ZORLANDIĞI EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NA KILIÇDAROĞLU’NUN “TIPIŞ TIPIŞ GİDİP OY VERECEKLER!” hakaretini sorgulamayan gerçek anlamıyla BİATÇI bu beyinler, ”Bu nasıl özgür düşüncelilik?” diyemezlerse olacağı budur!…Toprağın suya hasreti gibi bu beyinler de gönüllerini okşayan her söze inanmaya teşne… O kadar ki, insanın aklına ister istemez Asu Maralman’ın kırk yıl öncesinden bir şarkısını getirmekte: BANA GÜZEL BİR ŞEY SÖYLE, KALBİM SEVİNÇLE DOLSUN; BANA SEVDİĞİNİ SÖYLE, VARSIN YALAN OLSUN!
Size sunulan her şeye inanırsanız sonuç da hüsran olur elbette!

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

One thought on “OSMAN ATAMAN BİNER’DEN NEFİS BİR ANALİZ: SADECE KILÇDAROĞLU MU KAYBETTİ???

  • Temmuz 1, 2018 tarihinde, saat 06:00
    Permalink

    Kaleminize sağlık Osman Bey, çok güzel yazmışsınız.

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.