Namık Gedik Yazdı: Çakal, Bazen Av Yapsa da Genelde Hazıra Konmayı Daha Çok Sever

Çakal, Bazen Av Yapsa da Genelde Hazıra Konmayı Daha Çok Sever
Çakal bazen av yapsa da, genelde hazıra konmayı daha çok sever. Çoğu vakitler aslanın ve diğerlerinin bıraktıkları artıkları yerler. Sinsidir bekler, sonra leşe üşüşürler. Değişik bir zihniyete sahiptir, elbette yaradan ona da bir takım görevler vermiştir, tüm canlılar denge unsurudur ki eko sistem devam etsin.

Hayat çok acımasız, nereden nasıl bir saldırıya uğrayacaksın belli olmayabiliyor, bazen en yakınındaki dahi sana kin besleyip zamanını kolluyor olabilir. İnsanı kamil olmayı beceremeyenler dost gözüküp çakallık yapabiliyorlar, dolayısı ile zamanın her saniyesinde tedbirli olmak seçeceğimiz sırdaşları, yoldaşları çok iyi irdelemek zorundayız, çünkü yürüdüğümüz yolda her an satılabiliriz.

Bazı kimseler işleri bitinceye kadar tatlı, güler yüzlü, müşvik gözükürler hedefe vardıkları vakit ilk harcanacak kişi olabilirsiniz.

Bir gün hava sıcak mı, sıcak her taraf yanıyor, bozkır kaynıyor yürümenin karada kolayı yok, bir çakal yorgun ve bitkin bir vaziyette kendini güç bela ormana atar, kasvet o kadar çöker ki bir ağacın dibinde uyuya kalır. Rüyasında ormanın kıralı olur, sağa sola emirler yağdırır, herkes hürmet eder, buyrukları anında yerine getirilir, ne kadar kurt varsa hepsini zapturap altına alır, baskılar uygular, e nede olsa kral olmuştur.

Aslında içinde büyüyen kinini sahaya yansıtmış, uygulamaya koymuştur, hiç bir kimseyi tanımaz, yaşlı kurtlar huzuruna çıkar lakin geri adım atmaz “ben kıralım ne dersem o olur’’ rüya buya. Gün batmak üzere uzaktan yakından kurt ulumaları dağları inletir, zavallı irkilerek uyanır, birde bakar ki uyumuş, hayallere dalmış, hemen oradan sessizce sıvışarak arkadaşlarının yanına gider. Bir günlükte olsa kral olmuş, kin beslediği kurtları gerçek olmazsa dahi zapturap altına almış, ancak uyanınca tabanları yağlamakta bulmuş. Tabi bu bir hikaye ancak zaman dilimi içerisinde rüyaya dalıp hayal ekip biçenler maalesef mevcut, bunlar kendilerini makam sahibi olunca etrafındakilerin emirlerine amede olacaklarını sanırlar, amma velakin “çakal rüya gördü diye kurdun soyu tükenmez.’’

Bunlar ve benzerleri tarihin derinliklerinde sansarların, tilkilerin ez cümlesinin yok etmeye çalıştığı kurtların yeniden boy göstererek tarihe yön verdiklerinin farkında dahi değiller. Meydanı boş bulan bu asalaklar fink atacaklarını sanıyorlar lakin geçmişten ders almamışlar ki kabadayı olarak geziyorlar, oysa dışı süslü içi boşlar.

Bu tipler bulundukları dalı kestiklerinin farkında değiller, aslında bakıldığı vakit masum gibi gözüken bu cenahın bir gurur abidesi edası ile dolaştıkları da gözümüzden kaçmıyor, zamanı ve yeri gelince elbette elimizdeki analiz raporlarını yukarıya ileteceğiz, hiç bir kimse kendini devletten üstün görmesin, zira olmayan bir devlet sizi uzay boşluğuna iter.

Hani derler ya insanlar cehennem ateşini dünyadan götürür, kibir, büyüklenme, tepeden bakma, bunların hepsi malum yaradanın sevmediği hususlar, dolayısı ile inancın ve imanın neresindesiniz kendinizi tartın. Siz gece yataklarınızda mışıl, mışıl uyurken biz davamızın yarınları için emek sarf ediyorduk. Ben kimsenin aklıyla yola çıkmam, aklı olan da benim yoluma çıkmasın.
Kaynak:Namık Gedik (İsmail Namık Gedik (1911, İstanbul – 29 Mayıs 1960, Ankara),[1] Türk siyasetçi ve eski Türkiye İçişleri Bakanı)

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.