Metin Özer Yazdı: Ahir Zaman

SOHBET (68)
AHİR ZAMAN
İslamiyet üç şablonun üzerine oturur.
1- Edep, sevgiden gelen saygıdır.
2- Adap, dini İslam’a uygun kurallar silsilesi.
3- İbadet, Allahü teala’ya boyun eğmektir.
Terazi, bu üçünün oluşumuyla ortaya çıkar.
Bunların hiç birisi diğerinden ayrılmaz. Üçünün de aynı anda bulunması lazımdır.
Bu kural, dini İslam’ın kuruluşundan kıyamete kadar geçerlidir.
Mübarek Peygamber Efendimiz döneminde bu terazi çok hassastı. Bundan milim sapan Allah muhafaza hesaba çekildi.
O devirde bırakın farzları ve vacipleri; sünnetlere uymayanlar, bir kısmına uyup bir kısmına uymayanların başı belaya girdi.
Hasan-ı Basri Hazretleri bu farkı şöyle anlattı;
– Siz Eshâb-ı kiram görseydiniz mecnun (deli) zannederdiniz. Onlar sizin iyilerinizi görseler; “Bunlar iyilik ve hayırdan nasipsiz kimselerdir.”, kötülerinizi görseler; “Bunlar da Müslüman mı?” derlerdi.
İşte o zamanla şimdiki zaman arasında bu kadar fark var.
Şüphesiz ki Allahü teala adildir. Her devri kendi şartlarına göre muhakeme eder.
O yüzden sonraki zamanlarda konulan şablon biraz açıldı.
Her devirde biraz daha açılarak Ahir zamana kadar geldi.
Bozulma arttığı için, kurtuluş şartları da farklılaştı.
Ahir zaman, şablonun en açık olduğu zamandır.
Bu zamanda tek başına hakiki iman bile bir kişiyi direk cennete sokar.
Bizden bir önceki devirlerin şartları bize uygulansaydı, hiç birimiz kurtulamazdık.
Eshabı kiram öyle bir şablona uydu ki, biz bugün o kuralara tam olarak asla uyamazdık. Sonuçta helak olurduk.
Bu bozulma Kıyamete kadar şablon hep açılarak sürecek.
Bizden sonra birkaç nesil gelecek.
Onlar,” Bizden önceki neslin şablonu ne kadar zormuş diyecekler. Biz bunları asla yapamazdık” diyecekler.
Tıpkı bizlerin, önceki neslin durumuna dediğiniz gibi.
İmam-ı Rabbani Hazretleri kendi zamanları için şöyle buyurdu;
– Bu zamanda dünyayı terk etmek çok zordur.
Hakikaten terk edemeyen, hükmen terk etmelidir ki, ahirette kurtulabilsin.
Hükmen terk etmek de büyük nimettir.
Bu da, yemekte, içmekte, giyinmekte, meskende, dinin hududundan dışarıya taşmamakla olur.
Dünyayı terk etmek iki türlüdür; birincisi, mubahların, zaruret miktarından fazlasını terktir. Bu çok iyidir.
İkincisi, haramları ve şüphelileri terkedil yalnız mubahları kullanmaktır. Bu zamanda bu da iyidir.
Pek çok âlim Yaşadığımız dönemin ahir zaman olduğu korusunda hemfikir.
Zaten bu devrin ahir zaman olduğunu gösteren bütün alametler çıkmış durumda.
Kıyamet yaklaştıkça Müslümanlar çok garip olacak, çok zulüm görecek, çok sıkıntı çekecek, dinini rahatça yaşaması çok zor olacaktır.
Hadis-i şerifte, (Bir zaman gelir, sünnet unutulur, bidatler meydana çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bidatlere uyan ise, kendilerine çok arkadaş, yardımcı bulur) buyuruldu.
O zamandaki Müslümanların nasıl yaşayacağı sorulduğunda, (Sudaki tuz, sirke içindeki kurt gibi) buyuruldu.
Dinlerini nasıl koruyacağı sorulduğunda, (Avuçtaki ateş koru gibi. Bırakırsa söner, tutarsa elini yakar) buyuruldu.
Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Bir hadis-i şerifin meali şöyle buyurdu;
-Kıyamet yaklaştıkça, fitneler çoğalır. Gece başlarken karanlığın artması gibi olur. Sabah evinden mümin olarak çıkan çok kimse, akşam kâfir olarak döner. Akşam mümin iken, gece imanları gider. Böyle zamanlarda, eve kapanmak fitneye karışmaktan iyidir. Kenarda kalan, ileri atılandan iyidir. O gün oklarınızı kırın, silahlarınızı bırakın! Herkesi tatlı dil ile güler yüzle karşılayın!
Bugün yaşadıklarımız gösteriyor ki; kıyametin kıyısına kadar geldik
Böyle zamanlarda;
Haine itimat edilir, emine ihanet edilir.
Ahir zamanda sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır.
Hadisi bırak, Kur’an’a bak diyerek beni yalanlayanlar çıkar.
Kur’an’dan başka delil kabul etmem diyenler çıkar.
Doğru söyleyenler yalanlanır, yalancılar kabul görür.
Gençler ve çocuklar âmir olur.
Camilerde binden fazla kişi namaz kılar, içlerinde bir mümin bulunmaz.
Camiler ve hâfızlar çoğalır, ama hakiki âlim hiç bulunmaz.
İlmin azalması, âlimlerin azalması ile olur. Cahil din adamları, kendi görüşleri ile fetva verir, insanları doğru yoldan saptırırlar.
Hakkın peşinde olmak, garip ve yalnız kalmak demektir.
Bu mübarek sözlerin tamamı, Nebilerin sultânı Peygamber Efendimiz hazretlerinin ezellerden bildirdiği ahir zamanda kıyamet alametleridir.
Bu henüz olmadı diyeceğiniz bir madde var mı?
Yok diyorsanız ben de size soruyorum;
“Güzel kardeşim daha ne bekliyorsun. Bu dünyaya yapışmaktan ne zaman vaz geçeceksin?
Malayaniye ayıracak vakit bitti.
Vallahi bitti, billahi bitti.
O kadar çok şey biliyorum ki, söylemeye iznim yok.
Sürekli uyarıyorum.
Vallahi uzatmaları oynuyoruz.
Zaman; dünya ve başka bir şeyle uğraşma zamanı değildir.
Zaman; imanı kurtarma zamanıdır.
Âhir zaman, Ehl-i sünnet itikadını doğru öğrenip, iman hırsızlarına karşı imanı koruma zamanıdır.
En büyük hırsızlık imanı çalmaktır.
Şu anda hem içerinizde, hem yakınınızda hem de dışınızda bol bol iman hırsızı var.
Şeytanın emrindeki bu iman hırsızları işinde o kadar mahirdir ki; imanınız tereyağından kıl çeker gibi alıp götürüyorlar.
İşin acı tarafı; imanınızın gittiğini ruhunuz bile duymaz.
Ölüm meleği elini ağzınızdan içeriye soktuğunda; anlarsınız ki, Allah korusun iman çoktan gitmiş.
Güzel kardeşlerim!
Allah rızası için hepinize yalvarıyorum.
Şu anda kendi nefsinin ardına düşmüş din âlimi kılıklı kimselere takılmayın.
Onların yaldızlı sözlerine kulaklarınızı tıkayın.
Emin olun, hiç kimseye ihtiyacınız yok.
Kimse de dini ve itikadı sizden çok bilmiyor.
Büyükler; hepinizin evine İlmihal koyarak aslında evlerine bir evliya koydu.
Evinizde evliya varken başka yerde evliya aramayın.
Vallahi yanarsınız, billahi yanarsınız.
Hepinizden rica ediyorum.
Kitapları tozlu raflardan indirin.
“Bismillahirrahmanirrahim” deyip birinci sayfadan okumaya başlayın.
Kalbinizin nasıl düzelmeye başladığına bizzat şahit olacaksınız.
Rabbim cümlemize yardım etsin.
İmanımızı elimizde tuttursun (âmin)
ALLAH’A EMANET OLUNUZ
Kaynak: METİN ÖZER /
HABERVİTRİNİ

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.