Mehmet Ali Abakay Yazdı: Zamana Yenik Düşmeyen Sözler
Muharremle Sohbetler
17 Mayıs 2023-
ZAMANA YENİK DÜŞMEYEN SÖZLER
Muharrem, zaman oldukça önemli. Zamanı işaret için dikilen çubukların gölgesine bakarak, namaz vaktinin belirlendiğini söyleyen yaşlılar biliriz.
Muharrem, her geçen zaman ömür takviminden düşen yapraktır, gün be gün.
Ağır ağır çıktığımız merdivenler sonrası geride kalan bir yığın sararmış yaprak, şairin dilinde ne güzel dile getirilmiş, bilir misin?
” ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak..”
Biz, nice kızıl havalar seyrettik, akşam olunca.
Elbette o taht misali musalla taşında bir namazlık saltanatımız da olacak, gecinden değil.
Muharrem, gittikçe yaşlanıyoruz, biliyor musun?
Çocuklar büyüdü, evlendi.
Torunlar ufak tefek olsa da var.
Kuzguna yavrusu şahin görünür imiş.
Bizim o mesele.
Kol saatini bir yere gidince takarız, kolumuza.
Muharrem, kalkma saatini ifade için muhataba işarettir, beş dakikada saate iki kere bakma.
Bilirsin, her yerde duvar saati olmaz, eskisi gibi.
Telefona bakma, kabaca bir hareket.
Torun, ne yaptı da yaptı, saate göz koydu, birden bire.
İncecik bileğe kocaman saat, kendisini büyük gösterir ya, o mesele.
Babayı, dedeyi taklid erkek çocukta yaygın.
Akşam, eve yorgun argın geldim.
Şu şehir sevdamız başımıza dert oldu.
İki saatlik bir sohbet.
Ard arda sorular.
Hangi kitaplar var imiş, meselesi.
Nasıl olur da bunca kitap bir araya getiilir?
Saate bakıyorum, nafile…
Herkes, soru sorarak göz doldurma yarışında.
Cahit Külebi’den şiir de okuduk, Necip Fazıl’dan Kaldırımlar’ı da.
Şiirden anladığımızın farkına varan gençler, Nazım Hikmet’i sordu.
Cemal Süreya’dan Üvetcinka, Sezai Karakoç’tan Balkon….
Şehri mi konuşacaktık, şairleri mi?
ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ konusunda şairlerin doğduğu şehre ait kitaplıkta eserlerinin bir araya getirildiğini belirttik. Buna roman, hikâye, deneme olmak üzere farklı alanda eser verenlerin de olduğunu söyledik.
Sinemanın, musıkînin yanında hayatın diğer alanlarına ait kaynakların da olduğu kitaplıkların varlığını ifade ettik.
İnsana, medeniyete dair ne varsa merkez anlayışımızda yerinin olduğunu söyledik.
İnsan yaşlanınca sabrı artar.
Koskocaman meclıste bilmez misin, yaşlıların arabuluculuğunu, Muharrem?
Eve gelince hoş geldin faslı.
Torunlar gelince mutlaka bir şeyler, stoklanmıştır, evde.
Verilen para, bisküvi olur, şekere dönüşür.
Çocuklar müşteri, biz bakkal oluruz.
O incecik bilek, o saate uygun mu?
Saati kalkıp koluna taktık, çocuğun.
O mutlu ve neşeli.
Büyüdüğünü zannetme modunda.
Belki ileride bir kitabımızın kapağını süsleyecek tam kare.
O zaman çocuklar büyümüş, olacak.
Biz yaşarsak, daha da ihtiyar düşeriz.
Muharrem, insanın geride bırakacağı en iyi eser, hayırlı evlad imiş.
Neslin devamı, böyle sürer imiş.
Muharrem, zamana yenik sözler söylememek için yaşıyoruz.
Çocukların bizi bilmesi lazım.
Saat kaç?
İkisinde çocuk, ne bilir saati:
– Üç!..
Doğrusu, zaman dünyada doğum, yaşam ve ölümle çevrili.
Aferinliyorum, ufaklığı.
Fotoğraflanmak istiyor.
Bir ben bir o var, odada.
İşte bu kare, o fotoğrafın üçte birinin kesiti.
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024