Mehmet Ali Abakay Yazdı: Şiir Nedir? 1. Bölüm

ŞİİR NEDİR?
1. Bölüm

Şiir yolculuğuna çıkalı, şair olduğumuzu sanan dostlar, yayınlanmış kitaplardan uzak düşmüş gönlümüze davetiye göndermez oldu, açıklıkla.

Şiir günlerinde olmak isterdik, hakkını verdiğimiz, fikir çilesini çektiğimiz şiirlerimiz yok muydu?

Gençliğin verdiği heyecana yenik düştüğümüz zaman içinde, kalbin kanayan köşesinden damlayan kanla yazdığımızı farz ettiğimiz mısraları, şiirimizin yapı taşları bildiğimiz zamanlar, saçın siyahlığını kaybetmediği devirlerdi.

Şiirin vefâlı olduğunu söyleyen dostlarımıza, İstanbul’un semtini hatırlatma ihtiyacından vaz geçeli, yaş kemâle ererken, şiir adına defterlere mahkûm kıldığımız damıtılmış ifadeleri gün yüzüne çıkarmama inadımız, bizim şairlik mecrasında olmayışımızın resmî vesikası haline geldi.

Şiir mi okunmuyor, şairler mi yazmıyor?Şairlerin elinden tutan mı yok, şiirden anlayan mı az kaldı?

Ezberinde yüz şiir olan mı tükendi, yoksa edebiyat-sanat dergilerinin sayfaları mı kitlendi?İstanbul’un çehresi mi soldu, şairler mi terk etti, İstanbul’u?

Nihayetinde bu söz canbazlığını sürdürebiliriz, sayfalar boyunca. Herkesin ve her kesimin kendisine mahsus şair portreleri söz konusudur, yalanlanmayan.

Her şiir ödülü verilişini gördüğümde şair olduğumu ifadeden acizlik duyarım, kendimce.Yazılanlar bu ise, şairliği unutmak, derde derman bulma misalidir, kanaatimce.

“Şiir öldü Şair yasta” demişti, bir dostum, kitabının ismine.Şair ölünce şiirin yası tutulur, aslında.Şiirin ne olduğuna dair, yazdığımız kısa, daha çok iki kelimelik tanımlar var, anlam verilmeye muhtaç mana olarak.

Bu tanımlamaları sunmak, okurun bize hak verip vermediğini sorgulamak istedik, açıkçası.Şiir nedir ve ne değildir?

Biz, daha çok ne olduğunu açıklamaya çalıştık, kendimizce.İki kelimeyle neler yapıldığını gösterme, maharetsergileme amacımız yok, aslında.Her iki kelimenin ardından şiiri tanımlamışsak, anlam içinde manasına kapı aralamışsak, bize düşen mutlu olduğunu hissettirmektir, kaleme.

Belki birkaç şiir kaleme alabilme cesaretine ulaşmaya vesile kılarız, gönlümüzü.Şiirin ne olduğunu sorgular, kendini şair bilen.Şiir, yemişe duran ağacın, kendi meyvesine el uzatanlara ikrâmı mıdır?

Şair, iki dudağının arasından çıkan sözle yaya ok süren savaşçı mıdır?

Şiir, kalabalıkların müşterek isteğinin kalıplaşmış hali midir?

Şiir, derde derman mıdır, şairin ifadeleriyle gönül telini titreten?

Şiir, Hak Divanı’na duranın Hak olandan başka bir şey söylememesi midir?

Şiir, ılgıt ılgıt esen seher yeline mırıldanış mıdır?

Şiir, bad-ı sabadan gayrı kapıyı çalan ikinci misafir midir?

Şiir, hüzne aşinâ çehrelerde gittikçe belirginleşen derin hatlar mıdır, çaresizliğin kollarında kimsesizlik çekenler için?

Şiir, varoluşun sancıları içinde yok oluşa ilerlemek midir?

Şiir, yeryüzünde daha güzel bir yaşamın hayatı güzelleştirmek adına yolculuğu mudur, çile çekenlerin?

Şiir, toprağa, toprakta biten kan kırmızı güllere âşık olma hali midir, şairin lisanında?

Şiir, şairin kalp gözünün açılması mıdır, kimseden bir şey beklemeden, yürekten kopup gelen çığlıklar misali?

Şiir, dağlardan kopan çığ mıdır, önüne ne geldiyse alıp beraberinde götüren?

Şiir, sevgilinin elinde zehir dolu kâseden nûş edip dünyayı terk etmeye hazırlık mıdır, şairin gözünde?

Şiir, mevcut olana karşı, sözü olanın duruşu mudur, hiç taviz verilmeyen?

Şiir, sessizce göçüp giden ustaların bize bıraktıkları kadr û kıymeti bilinmeyen miras mıdır, farkına varmadığımız?

Şiir, sihirli kelimelerden kurulan dünyada şairlerin sözüne inanılmamasının belgesi midir?

Şiir, kelimelerin dansına mı dönüşür, ateş yalımlarında üşüyen ruhların sığınağı olma adına?

Şiir, efsaneler yumağına dönüşmeli mi, geçmişi ifade için?

Şiir, geleceğe seyahati mümkün kılar mı, dünyada güzelliklerin yeniden inşa’ı adına?

Şiir, piramidlerinlabirentinde kendini kaybetmesi midir, şairin?

Şiir, Yusuf’un Zelihanın gözlerinde oluşturduğu ışıltı mıdır, yüreğine inen derunî sevda?

Şiir, Aslısını kaybetmiş Keremin mızrap vuruşlarına eşlik eden, kalbi yaralayan söz dizimi midir?

Şiir, dilini bilmediğin insanın kimliğinin nişanı mıdır, kulağa hoş gelen sözlerden mürekkep?

Şiir, var olmanın adı mıdır, insanın şairce tarifinde?

Şiir, yeryüzüne inen muştuların gölgesi mi bilinir, asırlar boyu?

Şiir, ceylanın zarifçe sıçrayarak toynaklarının çıkardığı musıkî sesi midir?

Şiir, yeryüzünde suyun nazlı akışının ruha verdiği çağıltı mıdır, ruhu azaptan alıkoyan ibadet mi?

Şehir konulu paylaşımlar can sıkıcı olmasın.

Bu gün şiir konulu sohbetimiz olsun.

Şiire ve sanata pencere açmak istedik.
Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.