Mehmet Ali Abakay Yazdı: Şehir ve İnsan

ŞEHİR ve İNSAN

Hayat, su misali kıvrım kıvrım akıp ömür sermayesinin dünyadaki tükenişinin habercisidir, bir bakıma.

Tarihe şehadet eden şehir yapılaşmalarından kalan harabeler, kalıntılar yüzyılları, bin yılları bulur, çoğunlukla zaman bakımından.

Günümüz insanı toprak üzerinde mevcut yapıları korumazken, göz önünde mevcut değerleri görmezlikten gelerek, toprağın altına yönelir.

Kimi zaman dağ, fare doğurur. Çalışmalara emek verenler, çaba harcar durur.

Toprağın yedi katmanında geçmişin izlerini, emarelerini on bin yıla endeksleyen araştırmacılar yeni bir kıta bulmanın sevincini yaşayan kaşif misali mutluluktan ne yapacağını şaşırır.

Toprak altındaki eserlerin, yapıların on bin yıllık hikayesi, ciltlere sığmaz, adeta.

On bin yıllık tarih, insan âlemi için çok eskiye gitme değildir, aslında.

Kızılderili ülkesinde Aztek- Maya- İnka Medeniyeti’ni çözemeyenler, günün teknoloji imkânlarıyla üç bin yıla dayanan mimarî yapıları açıklamaktan acizdir.

Hindistan’da, Çin’de mevcut yapılar ilginçtir, bir bakıma.

Taç Mahal’in kim tarafından yapıldığı belli iken, Anadolu’dan giden mimarlar yabancımız değildir.

Endülüs Medeniyeti’ni yerle bir edenler, yaptıkları tahribatı gizleyedursun, günümüzde turizm gelirini el-Hamra gibi yapılarla sağladıklarını saklayamıyor.

Dahası bizi biz kılan toprak üstü yapıların varlığının değerini bilmekten uzak, anlamak istemeyenler her şey güllük gülistanlıkmış gibi toprağın altını üstüne getirir, durur.

Palmira’yı anlatmaya ne gerek var?

Her şeyi çal, müzelerine kaçır ve kalanı yerle bir et! ..

Zeus Sunağı, kimler tarafından gemilerle kaçırıldı?

British Musseum’da hangi milletlerden çalınan eserler var?

Paris’in ünlü müzesi, kaynaklarını hangi ülkelerden çalarak temin etmiştir?

Kızılderili Ülkesi’ni işgal edip bir medeniyeti yok etmekle kalmayıp kafatası yüzen Avrupanın hapishane kaçkınları, kaç yüz kere katliam yapıp hile çubuğunu savaşmak için barış adı altında tüttürdü?

Kızılderili Ülkesini işgal edenlerin sabıkalı devletinin ömrü nedir?

Bu kıtayı yağma edenler, nereden geldi?

Bu müstevlî zihniyet hangi dilleri konuşmaktadır, halen?

Utanmadan, arlanmadan, sıkılmadan bir de beş ülke tarafından kurdukları dünyayı aldatma merkezine sahip olacaksın.

Her kurulan devleti tanımadıkça, O millet devlet kabul edilmeyecek!..

Kendi devletinin alî menfaatleri için dünyayı ateşe verenler, kendilerini efendi sayar. Kendileri dışında herkes negro’dur, köledir, çok çalışıp günde 1-2 Para birimleriyle geçinen parya topluluktur.

Ķâğıdı paraya çevirenler, dünyayı istimlâk etme yarışmasında ilk sırayı paylaşamıyor…

Bizim Atlas Okyanusu’nda işimiz ve hakkımız yoktur, genelde. Onların ne işi var, mazlum milletlerin coğrafyasında?

Kalkıp aşiretlere kurdurulan devletlerin çoğu Arap. Arap Devletlerinin bayraklarını ve topraklarını çizenler besbelli!…

Arap ülkelerinin bayraklarına bakın, renkler ve çizgiler belli.

Neden bunlar, ahmakça savaşır kan döker…

Kuklaların iplerini tutan kim?

…..

Gel de nasibi bu şehirde arama!..

Gel de ŞEHİR ve İNSAN arasındaki alakanın önemine değinme…

….

Tarihte dün Afrika gemilerle odun istifi şeklinde Kızılderililerin katliamla yok edildiği şehirlere köle olarak yollandı. Bu gün de hapishanelere tıkıştırılan insan oldu.

….

Şehri şehir, insanı insan kılan değerleri selamlıyoruz…

Çâğlardan çağlara selam olsun!…
Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.