Şehir Cadde ve Sokak -Şehir- İnsan Yazıları
Şehir, mimarî yapının olmazsa olmazı nazım imar plânı ile ortaya çıkar. Bu plân çerçevesinde ulaşım, her yöne açık caddelerle bütünleşir. Sokaklar, caddelere bağlanan kılcal damarlar misali şehrin kalbine, merkezine insanı götürür.
Şehrin cadde ve sokak isimleri, o şehre hizmeti geçen isimlerle taçlandırılir, ahde vefa gereği.
İsimlerle hatırlanır, çoğu kimse, caddelere ve sokaklara adlarının bırakılmasıyla.
Şehre emeği geçen, hizmette bulunan, fikir ve sanat alanında kayda değer eser vermiş, ülkede hatırı sayılır isimler şehrin canlı hafızasını oluşturur, dünle bu gün arasında bağlantı kurulmasını sağlar, tarih şuurunu tazeler, kültürel zenginliği pekiştirir.
Bir şair, eserleriyle yıllar sonra hatırlanmak istenirse doğduğu, çocukluğunun geçtiği, yaşadığı ev, müzeye dönüştürülür, o evin bulunduğu sokağa ismi verilir.
Bu ressam için de yazar için de sanatın birçok alanında haklı üne sahip olan için de aynı kriterlerdir.
Şehrimizde buna uyulduğunu, tam bir ölçü ile bağlılık sağlandığını düşünmek, iyimserliğin sınırlarını zorlayıcılık taşır.
Devlet Adamlarının isimleri, elbette belirttiğimiz alanlara verilir, cadde bazında ya da eğitim alanında.
Bir devlet adamının adı, iki eğitim kurumuna verilmesi düşünülemez.
Bu şehirde ismi okullara verilecek, eğitimde ve öğretimde hiç kimse yok mudur?
Bir Cerrah, ne kadar ünlü ve önemli olsa da bir hastahaneye isim olmamalı.
Bu şehirde hastahanelere ismi bırakılacak, doktor bulunamaz mı, literatörde?
Siz kalkıp, bu işlemi yaptığınızda şehir değerlerini kim hatırlar, genç kuşak geçmişin hafızasını nasıl hatırlar?
Sporla alakası olmayan bir sosyologun ya da veterinerin adını kalkıp yüzme havuzuna verirseniz, bu etik düşmez.
Veterinerse fakültesi vardır, üniversitenin. Ya bir kliniğe ya salona ismini verirsiniz.
Sosyolog ise ilgili ana bilim dalı var, üniversitenin. Zaten bir fakülte, ismini taşır.
Bir ara tabelaların yenilendiği caddelere ve sokaklara baktım.
Dikkatimi çeken ve şehrin en önemli caddelerinden biri olan, vatandaşın ” SENTO” dediği, doğrusu ” CENTO” olması gereken cadde.
Çoğu kimsenin hatırlamadığı ve kirlilik üzerine kurulan, sonunda Rusya’ya karşı önce İngiliz sonrasında Amerika destekli, İrak, Suriye, Iran hatta Pakistan’ın da içinde yer aldığı teşkilat, bir insan ömrü kadar eskidi, hatırlayası gelmiyor insanın.
Üyesi kalmamış, tarih olmuş CENTO, bu şehrin en işlek caddelerinden birisinde isim olarak yaşatılıyor…
Lağvedilmiş, olmayan bir paktın, NATO’nun Ortadoğu Şubesi neden ve niçin ismen mevcut?
Bir Allahın kulu çıkıp da niçin dile getirmez, bu garipliği?
O caddede işyeri bulunan esnafa, o cevrede ikamet eden vatandaşa sorulsa, %1dahi bu caddenin isminin manasını bilmekten uzak düşer.
Kalkıp bu kuruluşun üyelerini, neden kurulduğunu, nasıl işler gerçekleştirdiğini ifade etmenin gereği yok, aslında.
Bu pakta üye olan dönemin başbakanlarının ya asıldığı ya da görevden alındığı notlarımız arasında. Adnan Menderes, bizde asılan oldu.
Bir yere isim verilmiş ise ya da verilecekse üzerinde üç düşünüp bir konuşulmalı.
Bir ara okul isimlerine bakarken şehirde bir kaç ay valilik yapmış olandan Millî Eğitim Bakanı olana kadar kim varsa okul tabelalarında yerini almış olduğunu gördük.
Yürek inciten ve burkan, kahreden bir durum da şu olmalı, tespitler içinde.
Mardinde doğmuş, büyümüş Aziz Sancar.
NOBEL ödülü almış ismin, adının verileceği şehir Mardin olmalı.
Diğer isim de Mehmet Fuad Sezgin Hoca. Bir ilim ve irfan deryası.
Siz kalkın bu değerli iki ismi, Halk Kütüphanesi’nde yaşatın.
Yaptıkları elbette önemli.
Adlarına parklar açın, bazılarının.
İtirazımız olmaz, ehil ise.
Biz, vatandaşız nihayetinde.
Ali Emirî Efendi’nin ya kitapla kütüphaneyle alakası yok ya da unutulmuştur!..
Kalkıp kütüphane adını değiştirmek mümkün değil, şık durmaz.
Bu “CENTO” adı değiştirilmediğinde ne demeli?
Sırada öyle sokak adları var ki …
Rahmetle andığımız bir Valimiz, Osmanlı Paşası Ofis Semti’ nde birkaç sokakta ismi yaşatılıyor.
Diğer hususlar da var.
Biz, yetkililerden öncelikle CENTO’nun iptalini talep ediyoruz.
Sakın ola ki birileri arkeoloji kazıları, Estel Bahçeleri diyerek, kafiyeli isim olarak “UNESCO” demesin.
Biz PRENCO’dan çok çektik, petrol ve su havzası hususunda.
Gelen cevap hakkı olursa köşemizde değerlendiririz, emin olun.
Sokak adlarını da yetkililer bilsin, ortaya çıkarsın, uygun olmayanları değerlendirsin.
Kaynak :Mehmet Ali Abakay
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024