Mehmet Ali Abakay Yazdı: RUH İMBİĞİNDEN DAMITILMIŞ SÖZLER
“Eleştiriler Hakkında Cevaplarımız”
Arada bir sorulmuyor, değil:
-Bunca şehir dolaştınız, ne oldu?
Yeni dostlar kazandık, yerleri görme imkânımız oldu. Bu yetmez mi?
İnsanoğlu, her şeyi devranın zorlamasıyla maddî açıdan sorgulayınca haklıdır, bir parça:
-Bunca kitap yazdınız, ne kazandınız?
Binlerce insana ulaştık, sessiz sedasız. Dua eden oldu, bedduası eksilmeyen var. Tanışmak isteyen oldu, merhabayı kesen var. Herkese kendisini beğendirme arzumuz yok, her mideye ayrı şerbet sunamayız, kesinlikle.
– Fotoğraf çekiyorsunuz, altında kocaman isminiz var. Ayıp değil mi?
Emin olun en çok sorulan budur, beğenilmeme tarafımız. Peki, size ait olan karelere sahiplenen çıksa ne yaparsınız?
Diyarbakırda ikâmet ediyoruz, seksen bir ile hitap etmekteyiz. Şehre ve şehirlere yolculukları, daima gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ulaşıma harcanan meblağ ile günümüzün en pahallı araçlarından birini alabilirdik, aslında.
– Şehrini tanıtmak için kişi, para kazanmak zorunda mı?
Emin olunuz, dededen ve babadan miras kalan bir şeyimiz yok, ne arazi ne bağ ne konak ne köşk.
Bu soruya ne cevap verilebilir, bilemem.
Biz ne banka sahibiyiz ne de holding başkanıyız.
İş adamı iseniz, istediğiniz kadar kitap alın, dağıtınız, okuyan size dua etsin.
Bir aşevi açın, fakir doyurun.
Ürünlerinizi fakire ve fukaraya ücretsiz ulaştırın.
Bunları yapamıyorsanız, yanınızda çalıştırdığınız işçinin alınterinden hırsızlık yapmayın, en azından.
Arada bir fuarlara katılır, okurları yazdıklarımızla buluşturur, kazandığımızla yeterince kitap alarak tüketiriz.
Bir çay içiminde parasını vermek zorundasınız, bir araca binerken, bir yemek yerken emeğin karşılığı parayla olmaktadır.
– Yazdıklarınızı beğenmiyorum, hepsi bu.
Bakınız, neyi beğeneceğinize bir kapı aralıyoruz, bunun için bize teşekkür borçlusunuz.
Değerli okurlar, her zaman karşılaştığımız ve cevaplanması ısrarla istenen sorulardan bir demete cevap verdik, bu gün.
Yazdıklarımızda sanal ortamda sandıklarımız anlatım ve biçim olarak, oldukça farklı. Herkese ve her kesime açık yazdıklarımızla kitaplaşan çalışmalar farklıdır.
Bizi biz değil, yazdıklarımızla değerlendirmek lazım. Seksen bir ilimize yaptığımız hizmet, çektiğimiz sıkıntı, karşılaşılan zorluklar oldukça çok.
Lütfen, istemeyen kendiliğinden ayrılsın, sayfamızdan. Okumadan, bilmeden, anlamadan gelişigüzel, edebe ve terbiyeye uygun olmayan dille eleştirmek olsa iyi, konuşmak için, kusur bulma amaçlı yazan, sözümüz ona bilgili, entellektüel görünümlü tipleri çok gördük, soylarının tükenmeyeceği açık.
Sizi üzmüşsek, kusura bakmayınız, nihayetinde bizim de sabrımız ve sebatımız bir noktaya kadar tükeniyor.
Bu yazıyı okuyan dostlar, neşter attığımız bu yara hemen hemen herkesin derdidir, yazan açısından.
Selam ve esenlikle.
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024