Mehmet Ali Abakay Yazdı: Notlar

NOTLAR

Gece, çirkinlikleri ortadan kaldıran örtüdür, aydınlık oluncaya kadar.

Kış, yağan karla siyahlıkları örter, her yer bembeyazdır

Karanlıkta gözlerini kapamasa insan, gördüğü sadece karanlıktır.

Her karanlık sonrası bir aydınlık elbette vardır.

Karanlığa inad söylenen şarkılar, aydınlığa olan hasretin ifadesidir.

Hayatın içinde olan karanlık, ağlayanın gözyaşlarını saklar, hıçkırma sesini saklayamaz.

Karanlığa methiye düzenlerin aydınlıktan rahatsızlığını izaha ne gerek var?

Görmez misin aydınlıkta karanlığı yaşayanları?

Bana karanlıkta yaşamaya hasret olanları anlatma, dostum.
….

Ben karanlıktan aydınlığa geçeli seneler oldu.

Gözden düşen yaşı karanlıkta göremezsin, kalbinle hissetmesini bilmedikten sonra ağlayanlara bakıp dertlerini dile getirmen boş bir çabadır.

Gecenin kollarında mahpus olanların ıstırabı, şarkılara konu olunca, bana isyan şarkılarını söyletmene ne gerek var?

Ruhunu şeytana satmış olanın karanlık dünyasında isyan çiçekleri zakkumdan farksız değildir.

Ruhum tarihi emzirirken, karşılaştığım zehirler, bana karanlıkların ne olduğunu çektiğim acılardan öğretti, benliğime.

Saltanat kavgalarında işlenen cinayetler, çoğunlukla gece olmuştur

Muzdarib benliğime acıyı hediye eden tarih, coğrafyalarda sınırların karanlık ellerce nasıl çizildiğini bana ilham ederken siyah pelerinli adamların gölgesinde hayat bulanların, karanlıklarda nasıl yok edileceğini tebşir etmiştir.

Bilmezsin geceler boyunca annesizliğin ne derecede zor bir durum olduğunu bilemezsin. Bu sebeptendir, geceleri uyku tutmaz gözlerim.

Savaşlarda babasını, annesini yitiren çocuklar, geceleyin nasıl uyur, şefkat sineleri olmayınca.

Toprak onların döşekleri, gökyüzü yorganları olduğunda gözlerin yanakları süsleyen ıslaklığını hangi eller silecek?

Yıldızlar geceleri görünür, şiir yazan şair ilhamını geceden alırmış.

Ben sokak lambalarının ışığında gözlemledim, bir çok gece gelip gideni.

Başlar öne eğik, kollar bükük.

Muhakkak kimsesiz, evsiz-barksız insanların nerede konaklayacağını bilirsiniz.

Akşamları eli boş eve gelmeye utanan babaların gece kapı çalışlarında çocukları uyumamışsa ve babalarının yolunu beklemişse, kapıları açan çocuklar ise ne demeli?

Ben geceleri ağlarım, gözyaşım ıslatır yanaklarımı.

“Kimse bilmesin.” diye hıçkırmam.

Yastığım, sabahları hep ıslak.

Evdekiler, varsın terlediğimi sansın, hasta olduğuma yorumlasın halimi. Kimse ahvâlimi bilmesin.

Erkeklerin ağlamadığını sananlar, uydurdukları yalana inansın, dursun.
….

Geceleri ürkekliği tutar, sokak köpeklerinin.

Gündüz, insanlardan çektiklerini geceleyin gölgelerden çekerler.
….

Dantel titizliğinde gece mimarisi, sessizliğiyle ruhuma seslenirken, uykuya yenik düşmeyen göz kapaklarım, aç iken yatanların acılarına eşlik edince, insan olduğumu unutmamanın sevinci içinde sabahlıyorum, Ey İnsan Kardeşlerim!…
….

Bana çocukluğumda canavarları-perileri-şeytanları anlatarak uyumamızı sağladığını sanan büyükler, yorganı başımıza geçirdiğimizde hangi korkularla sabahladığımızı nereden bilecekti?

Biz, masallarla avunurken, Yaşlı Nenem, lambanın gaz yağı bitmesin endişesi içindeydi.
….

Şimdi çocuklar televizyon başında geceleri cinayetlerin işlendiği flimleri izlerken her insanın birbirini öldürmesini zevkle seyreder oldu. Bu ne vahşettir ki …

İnsanların birbirine canavar kesildiği sinema eserleri(!), sanat eseri ünvanlı adamlarca ve dahî yönetmenlerce ortaya konuyor.

Bana gündüzümü geceye çevirenleri bulup getirin. Ben, onları tanırken, bana yabancılıkları niçin?

Gece, karanlık sembolü iken gündüz aydınlığa rağmen neden bu denli karanlık?

Kendisini gecelerin efendisi sayanların gündüz hallerine baktığımda kendilerine acımamak elde değil. Ben ne gece efendisi olurum ne gündüz dilencisi!..

Geceyi ve gündüzü Yaradan’a and olsun!..

İnsan kötü oldukça gece ya da gündüz fark etmeyecektir.

Kötü, her demde kötüdür, iyi her demde iyidir.

Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.