Mehmet Ali Abakay Yazdı: “Ne Yaparsanız Yapın, Onlara Benzemedikçe Sizden Hoşnut Olmayacaklar “
YOL AZIĞI SÖZLER
” Ne yaparsanız yapın, onlara benzemedikçe sizden hoşnut olmayacaklar.
Onlara benzedikçe kendi değerlerinizi, ayaklar altına aldıkça kıymet verirler.
Onlara benzediğinize kendinizi ikna ederseniz, kendinizin siz olduğunuza inanamayacaksınız.
Bu yolda çok mesafe kaydederseniz, onlardan olduğunuza sizi inandırırlar.
Kendinizi sirk dünyasında alkışlara kaptırdıkça, ne denli yalnız bırakıldığınızı görüp kahrolursunuz.
Yolunuz değişmişse iddia sahibi olmaktan çıkmışsınız.
Sirk palyaçosuna dönüp başkalarını güldürdükçe içiniz kan ağlar.
Dönüşü olmayan yoldan ayrılamazsınız.
Siz, kendiniz olmaktan çıkınca diliniz yok olur.
Kılık-kıyafetinizi başkası belirler.
Oturup kalkmanız, yürümeniz, durmanız, gülmeniz, susmanız aldığınız komutlarla şekillenir.
Oturduğunuz ev, içindeki eşyalar…
Yediğiniz, içtiğiniz iradenizin dışında şekillenir.
Halen kendiniz olduğunuzda diretmeniz, sadece kendinizi kandırmaktan öte olmayan koskoca bir aldatmadan ibarettir.
Sizi, siz olmaktan çıkaran efendilerin önünde altın tasmalı çağdaş köle olarak, kalan hayatınızı hizmetkâr olarak sürdüŕürken, sizden iyiler beğenildikçe gözden düşersiniz.
Onların getirdiği özgürlük, kendileri içindir, senin için değil.
Onların diliyle konuşman, onlar gibi giyinmen senin onlardan olduğuna seni ikna etmesin.
Sen sustukça tarih bunu yazacak.
Gizlenecek bir şey yok, aslında.
Coğrafyası farklı iklimlere dikilen ağaçlar kurur, kötükleşir, yanmaktan başka vasfa sahip olmaz.
Gizlenecek ne kaldı, bu gün?
Kendi normlarında dünyayı şekillendirenler, onlara benzemedikçe, onları kabullenmedikçe, yola engeller koyacak, varlık sebebimiz değerlere saldıracak, içimizde yetiştirdiklerinin üçünçü-dördüncü kuşak temsilcileriyle ateşi maşa varken elleriyle almayacak.
Tarih, buna şehadet eder.
Yola koyulan diriliş istiyorsan, insanlığın sende dirilişi için ölüm, senin için yeniden hayattır.
Onlar, bundan ürküp rahat uyumadıkça varsın, bunu böyle bil, öyle yaşa.
Her şey senin oldukça varsın!.
Yola koyulduğunda bu sözleri daha iyi anlayacaksın.
Yola çıkmak için, fazladan beklemen dirilişin gecikmesiyse ne bekliyorsun?
Yola koyulurken yalın ayakla çık, ayakkabın olmazsa.
Onların sana ayakkabı ihsanını reddet!..
Bil ki başkasının kaşığıyla sofraya oturan, müsaade oldukça doyar.
Kaşığı eline veren, önüne istediği yemeği koyar.
Sen yol yürürken taşlar atılır, çirkin sözler eksik olmaz.
Yola böyle çıkmıyorsan, yola çıkanları eleştirme.
Otur, oturduğun yerde.
Esaretine “kader” deyip, kederlen.
Bil ki diriliş, asalaklık ve embesillik kabul etmez, kutlu yürüyüştür.
Dirilişe kanatlanan, yol azığı sözleri ödünç aldıklarımıza selam olsun!.”
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024