Mehmet Ali Abakay Yazdı: Muhterem Amca ve Sigara Böreği

MUHTEREM AMCA ve SİGARA BÖREĞİ
…. ………Yaşlılarımıza Hürmetle………. …

Dostluklar, dar günde belli olur. Dara düşmedikçe yetişmez imiş, Hızır…

Değerli dostumuzdan biri sitem etmiş, kendince.

Arayıp sormaz imişiz, hal û hatırını.

Bu şehirlerle uğraşmamız, bizde ne akıl bıraktı ne sıhhat…

Konuştuk, epeyce memleket meselelerini.

Hoş, biz fikrimizi kendi kendimizle, iki kişilik olarak paylaştık, önümüzde iki çay bardağı.

Elektrik fiyatlarının artması iyi olmuş.

Televizyon kanallarında göçmen kuşlar misali programdan programa koşanlar sınir bozucu.

Bu sebeple televizyon seyretmemekle tasarruf yapacağız.

Dün mü ne, Dünya Sigara Boykot Günü imiş.

Ne yazık ki hem üretirler hem üstüne zararlı olduğuna dair ibareler var.

Madem zararlı neden üretirsiniz?

Dünya devleri ( Ne demekse?) sağlık kuruluşlarının ve ilaç firmalarının arasında bir bağ mı var?

Garsona sigara böreğini masadan kaldırmasını söyledim, nereden estiyse.

Sigaradan konuşuyorsak, böreğin adı sigara değil, inceliği ve sarımı sebebiyle isim değiştirmeli.

– Kalem Böreği

– Peynirli Uzun Sarma

– Çöp Börek

Çöp Börek, ilginç isim. Bir çöp geçirildi mi içinden hem el kirlenmez, hem peçete israfı olmaz, plâstik çatal kullanımı ile çevre dostu olunur.

Peynirli Uzun Sarma, ideal isim değil sigara böreği için. Sarma denilen dürümü hatırlatır.

Bir dönem ince ekmeğe sarılı gramla konulan dönere eşlik eden soğan, domates, biber böreğin şanına gölge düşürür.

Kalem Böreği, inceliği ile en çok bir karış uzunluğa sahip olmalı.

Az masarif çok kazancı hedefleyenler, peynir suyundan ürettikleri çökeleği, her çeşit hamur işinde peynir olarak yutturma peşindedir, aslında.

Yani çökelek dediğin biraz yağlı olmalı ki bunu da nebatî yağla hallediyorlar.

Yağlardan endüstride kullanılan ile gıda üretiminde kullanılan arasında fark kaldı mı?

Palm yağı, otomotiv sanayinde, ağır vasıtalarda kullanılmakta ise her biskuviye ve keke katılıyorsa 100 Derece sıcaklıkta erimeyen bu mübarek, vücut damarlarını sıvaladıkça kalp ve romatizma alanıyla geçinen firmalar bayram edecektir.

Sigara Böreği’nden peynire ve yağa geçiş nasıl oldu?

Bilemedik, doğrusu.

Zaten emekli olan dostumuz, uzun zaman evinden çıkamamış.

Emekli maaşlarına, pazara, piyasaya sıra gelmedi.

Kitap getirip getirmediğimi sual etti, Muhterem:

– Biz kitap yazarkene…

Uzun bir hikâye.

Emekli Muhterem, Elektrik Kurumu Personeli. O dönemde elektriğe belediye bakıyor imiş.

Veznedar bildiğiniz.

Şimdikilerin tahsilata bakan memur gibi.

Ilçe oldukça küçük.

Çoğu evde elektrik yok.

Buzdolabı piyasaya yeni yeni girmiş.

Istesen, altı ay sonra gelir.

Bir senede on iki ay verdiğin taksit, maaşının en az üçte birine muadil.

Muhterem Ağabey, çayları tazeletti de üç beyazı hatırlattı.

Üç beyazın sağlık üzerindeki olumsuzluklarını anlattı a anlattı, anlattı da anlattı, oldukça ince bir üslûp ile.

Sıra toplumun dördüncü beyazı olan elitlere geldi gelmek üzere idi.

Mübarek rahmet bir bastırdı.

İçeri kaçışırken çay bardağını da sımsıkı kavramış, damarlı eli dikkatimi çekmişti.

Bu ellerdi, çocukların saçını okşayan, göz yaşını silen, yoksulu sevindiren, haksızlık yapanın karşısında duran.

Sobanın yanında otururken nerede kaldığımızı sual etti.

Elitlere, beyazlara sıra gelse Savaş Gazisi misali bastonunu havaya kaldırması, sağa sola sallaması muhtemel.

Duyabilecek şekilde konuştum:

– Muhterem Üstadım, mevzuu sinema oyuncuları idi. Hani o çok sevdiğin filmler vardı ya!..

Canlandı Mübarek, adeta on sekiz yaşında çerî gibi.

Burçtan burca atlayan kahraman vardı, karşımda.

O esnada İkindi Ezanı okunuyordu, namaz vaktine girilmişti.

Dinen yağmur…

Bastonuna ağır ağır dayandı.

Çay parasına müsaade etmedi.

Garibim Çaycı, Muhterem Amcanın çay fiyatını halen 25 Kuruş bilmesinden çok çekmiş.

Her masasına oturan çay farkını sonradan ödüyor.

Eli öpülesi yaşlılarımız, halen mevcut, biz yaşlanmaya doğru giderken.
Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.