Mehmet Ali Abakay Yazdı: Muharremle Sohbetler

Muharremle Sohbetler

Muharrem, gitmedik şehir bırakmama gayreti içindeyiz.

Muharrem, şehre hizmeti geçen herkese, ömrümüz ve imkânımız yettiğince çaba harcıyoruz.

Gidemediğimiz şehre, şehirlere dostlarımız vasıtasıyla selam göndeririz.

Çalmadık, dost kapısı bırakmamaya gayret ediyoruz.

Şehre hizmeti geçen her el, muhteremdir, Muharrem.

O eller, öpülesi ellerdir, bilinmesi lazım.

Muharrem, biz doğruyu ifade ederiz.

Yalanla ikiyüzlülükle alakamız, na-mevcut.

Muharrem, soyasetimiz şehir ve şehre dair olanla.

Bize şehrine, ilçesine dair malûmat verene hürmetimiz var.

Her kapıyı çalarken, yüzümüze kapanan, kapatılan kapılar oldukça çok.

Altında trilyonlarca Liralık aracı olan birinin fakir bir insana yardım etmesi gerekirken “Allah vesin!..” demesi gibi, bizim şehir çalısmalarını görmeyen, görmek istemeyen, duymaya tahammülsüz olanlar var.

Ondandır, bize de ” Alah versin!..”, ” Allah yardımcı olsun!..” diyenler yok, değil.

Samimî olanların hayır duası ise ifade kabulümüz.

Muharrem, biz bilginin dilencisiyiz, bilginin zekatının kırıntısına talibiz.

Muharrem, kimseye el açmadık.

Bizi anlamayanlara, anlamak istemeyenlere ne diyelim?

Muharrem, yazıp yazmamakta kararsız kaldım.

Bilinsin, istendik.

Muharrem, trenin demirden olduğunu bilmezsek, binmezdik, doğrusu.

Trene binenin imkânı neyse!..

Biz, uçağa binip kendisini ululastıranlar biliriz.

Hayatın durakları misali, tren her durakta durur, durma gereği içindedir.

Muharrem, şehirlerin duraklarında yer alırız, biliyorsun.

Uçağa binenin ve bununla övünenin iki büklüm olup gelmesi vardır, bazen.

Bunlar, yine trene binmez, Muharrem.

Sen gel, kapı kapı dolaşan, şehrin çıkmazından sokağına, caddesinden mahallesine , semtinden ilçesine kadar gezen, bilen, okuyan, araştırana destek verme, zor zamanında yanında olma!..

Muharrem, biz kurumuş ekmeği ıslatıp yeriz de mükellef sofralara değiştirmeyiz, azığımızı.

Muharrem, çok mal haramsız, fazla söz yalansız olmaz.

Muharrem, şehrin her değeri kıymetlidir, sanatkârı ve zanaatkârı ile.

Muharrem, insana değer vermeyen anlayışlar şehre kıymet verir mi?

Şehir, nazarımızda hayatın merkezidir, dünden bu güne gelen değerleriyle.

Muharrem, hastane köşesinde yazıyorum.

Umarız ki selamı ve sabahı kesenler, bize Geçmiş Olsun’a gelmez.

Yaşadığımız şehire bu dileğini iletsin, haliyle fikriyle.

Muharrem, şehirler boğuluyor, oksijensiz sudaki canlılar misali.

Bir sen beni anlıyorsun, Muharrem.

Beni, benim gibi olanları yalnız bırakma!..

Gözlerinden hasretle öperim.
Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.