Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kınıyoruz!
*KINIYORUZ*
Şehirler hane hane ateş içinde
Duman tütmez oldu bacalardan
Çeşmelerden su
Damarlardan kan
Bir kulak cızırtısı
Onaylamıyoruz yapılanları
Alkışlayarak kınıyoruz
Kalabalıklar biriktiririz binlerce
Ellerimizde bayraklar
Konuştukça coşanlar var
Mikrofonlarda lanetler okunur
Aminler tüm dualara
Bir Cum’a sonrası nümayiş
Pazubentler kollarda
Alınlarda şéhâdet âyetleri
Bağırarak kınıyoruz
Akademik dilden konuşmalar
Tarihten sayfalar açılır tozlu
Bizimdi o topraklar
İlk yöneldiğimiz Kıble
Esaret altında halası beklenen
Koca koca adamlar bildiri okur
Sayfa altında imzaları
Yürüyerek kınıyoruz
Bir sohbet havasında memleket meseleleri
Davet edilen yemeksiz kalkmaz
Sonrasında ya çay ya kahve
Bilirsiniz taziyelerimizde gelenek
Birkaç âyet birkaç hadis
Dağılır dağılır fikirler
Boğarız bir bardak suda düşmanı
Yere düşer kurşunlardan ölmezse
Açlıktan susuzluktan
Taze ömürlerinde açmamış gonceler bir bir
Konuşarak kınıyoruz
Edilen dualarda göz yaşları
Kadın çoluk çocuk
İhtiyar hasta kötürüm
Kalabalık meydana sığmaz
Sağanak sağanak şiirler
Marşlarla dirilen ölü ruhlar
Eller yumruk havada bir bir
Aksa su gibi insanlar bendsiz
Sel misali önüne katar çerle çöpü
Eve gidince yorgunluk emareleri
Çekilen meydan karelerinde aranır yüzler
İbadet şuuruyla paylaşılır kendince
Pazara tekrar gitmek için dinlenilecek
Hafta boyunca görev tamam
Susarak kınıyoruz
Onların kınası alınlarında tabiî
Sızmıştır inceden inceye
Zaman yoktur kınalı kuzular gibi
Ellerinde çocukların isimleri
Biliyoruz ölüme hazır birer birer
Doyulmayan vahşete seçilen kurban
Ardından kalmamış ağlayan
Ağlamadan kınıyoruz
Bir televizyon ekranında bomba sesleri
Havada parıldayan ölüm kusan
Geceyi aydınlatan parıltılar
Düşüyor elleri yaşlı adamın
Yanaklarında ıslaklık
Şikâyet ediyor kendinden gördüklerini
Zulme rıza zalime yardım etmenin öbür adı
İsimsiz gömülür hayatın baharında çocuklar
Doğuracaktır bebekleri kadınlar yine
Ne bir aş ne ekmek ne su
Sofra kurulu yerde herkes doymuş
Toprak kana doymuş
Toza dumana boğulmuş her yer
Günde beş yüz kurbana az der vahşetin sesi
Savunmaysa çektığin betondan duvarlar ne
Kapıları kapatılmış açık hapishane
Denizden ateş kusan makineler
Gökten yağan bombalar dağılır
Daraltılır çember karadan
Vahşete seyirci kalmak zordur
Her biri ismimizi taşır
Konuşulan dil farklı coğrafyada
Çocukların kurumuş göz pınarları
Çaresizliği anaların yüzünde okunur
Ölüm esaretten yeğdir onlar içın
Yaşamak bizim için nimet bilinmeli
Az önce geldik yeni mitingden
Getir çayçı demli olsun ikrâmın
Cam bardakta rengi belli olur istemeyiz
Kâğıd bardaktan içilmeli yorgunuz
Unutulmuş kâğıt bardakta taçlı kızın sureti
Biz böyleyiz bir baķıma
Kan içenlere inat çay içiyoruz
Onlara inat almıyoruz aşikâr kötü emsal olur
Raflarda durur ürettikleri ne varsa
Tamam güzel huylu kardeşim
Dün bunlara kim izin verdi
Çoğaldıkça kınıyoruz
Biz şiir yazarız bembeyaz kâğıtlara ağıdımız olur.
Bir karalama bembeyaz kâğıda leke
Kefenler biliriz pembe kıpkırmızı renkli
Taşınır küçük bedenler bisikletin arka kutusunda
Bir baba kızının cansız bedeninı kucaklamış
Cenneti muştuluyor bebesıne analar
Siren sesleri yaklaşır ve durur
Deposunda yakıtı biten ambulans vurulur
Şarkıcının biri konuşur
Artistin açıklaması sevindirir
Bağış bekler yardım için dernekler vakıflar
Vatan toprakları kirli çizmelere teslim
Analar öldükçe çocuklar yitirildikçe yaşlılar gittikçe
Gazetelerle kınıyoruz
Zulmüne zalimin rızası olmayanlardan belli
Bir bir kırılıyor gòvdeleri
Düşünce toprağa her beden
Dinmeyen yarada beklenen derman
Feryâd çığlık ah û enîn arabesk
Masabaşlarında kalkan eller bağlar kararı
Kınamayanları kınıyoruz
Kınıyoruz kınamayanları
Akşam olur hava soğuk mevsimde
Ceplerimizde elĺerimiz karanlık çökmekte her yere
Haritalar ders kitaplarında okullarımızın adı yok
Belli besbelli kınamamalı gözetleyen birileri
Cesaretimizle kınıyoruz
Dergilerde dosyalar dosyalar
Üst üste toplantılar
Tartışmalar parmak sallamalar
Mükellef sofrada yapılır anlaşmalar
Şarap değil bardakta yok müskirât
Taze sıkılmış üzüm suyu değil zinhâr haram
Siyahından sarısından sade gazozdur içilen
Mideyi rahatlatır asitli muhteviyat
Okur sonrasında alınan kararı yüksek sesle biri
Kameralar fotoğrafçılar gazeteciler
Tek kelime lamı cimi yok anlaşılır net
Alkışlar alkışlar
Kı-nı-yo-ruz!…
Yetmez bunca mücadele uğraş çaba ister
Alınteriyle hak edilmeli her mükafaat
Katılan kimse plâketle ödüllendirilsin
Uzakta olanlara sanal teşekkür belgesi
Yolumuz açık paylaşım üstüne paylaşım esas
Yüreğimizde kurulacak bayrağı dalgalanacak
İstedikleri topraksa işgal edillimştir ne denilebilir
Sinema bizim tiyatro bizim müzik bizim
Şiir bizim roman bizim olsun
Televizyon dizisi epey reyting alır istisnasız
Devir P&R derdi ustası hatibin
Ne diyelim şairin şiirine ödül yok selamlar kesik
Yol yürüyenin ayakkabılar spor üst alt eşofman
Sabah sporlarına çıkanlar yürür koşar sahil boyunca
Ellerinde bayraklar dalgalansın maratona hazırlık bu
Ya Rabb, bir koşudur bu, iman ettik beyhude değil, bizi koru
Kınayandan ve kınanandan
Kenan ellerine başlamadan yolculukları
İçimizde hapis yolculuk başlasın
Yüreğimizin kapısı açılsın
Kör gözlere bir derman olsun gömlek
Önce Yusuflar aranmalı
Önce Yusuflar bulunmalı
Kınamaksa yürekten kınanmalı
Duymadıkça Hakk kınamak olmaz
Yeni Selahaddinler olmalı
Bismillâh!..
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024