Mehmet Ali Abakay Yazdı: K Ö R D Ü Ğ Ü M B U R A D A K I L I N C I N N E R E D E İ S K E N D E R ? – Mizah Dozlu Yazılar-
Beş soruya cevap olacak kısa açıklamalar…
Konumuz şehir…
Nerde Nerede Neden Niçin Nasıl ?
Çok bilmeyiz, şehirleri.
Bildiğimiz, okumuşluk ve gezmişlik.
Bir çok zaman, al emeklilik maaşını, gez dolaş denir.
Alıp emeklilik maaşını, nerede gezip dolaşayım?
Şehirleri merkez dışında ilçeleriyle gezip dolaşma, gidilen şehir hakkında bilgileri edinme, on beş- yirmi kaynak eser satın alma hayalimizde…
****
Nerde!..
Şöyle bir karavan olmalı.
Otelde konaklamamak için.
Malûm oteller pahalı.
Dışarda yemek bütçeyi aşar.
Karavan, minibüsten bozma olacak.
Kimse çakmayacak, karavan olduğunu.
****
Nerede?
Dün, ” Uzanıvereyim, satın alıp haber vermediğim kitaplara” dedim.
Ne de çok kitap birikmiş.
Her çeşit kitap var, hemen hemen.
Çocukluğumuzun çizgi romanları yoktu, içinde.
O çizgi romanları kime vermişim, nerede kaybetmişim?
Yaşlılık o ki hatırlamam zor.
Mutlaka depolardadır, bir kısmı.
****
Neden?
Bu kitaplara sevdamızı anlamayan çok.
Hem gerek yok ki bunca kitaba.
Telefonu al, tık tık!..
Ne istesen karşında.
Ekranda çok seçenek var.
Iyi de güzelim, bunları da yazanlar insan.
Yanlış mı doğru mu?
Yazılanlar tamam mı eksik mi?
Bunu soran olmaz.
Bir konuda ne ararsanız var da ne kadarı işine yarar, insanın?
Bunu sorgulamaktan aciz olan olana!..
Bir telefon ve tıkk tıkkk!..
****
Nasıl?
Bunca zahmete değer mi?
Çürüttüğün ömür…
Kim okuyacak, bunca kitabı.
Hem okuyan yok, bu ne inattır?
Biz de şaşırmışız doğrusu…
Geçmisteki büyüklerimiz, bunca ağacı neden dikmiş?
Ceviz ise üç ağaç, bir eve yeter de artar!..
Dut ise beyaz, mor, kırmızı yeter, ekşi ya da tatlı bir fazlası…
Fıstık ve fındık, aynısı…
Kavak, çınar hakezza…
Hem, binbir gül yetiştirmeye ne gerek var?
Birkaç Muhammedî, bir kaç yedi veren…
Kimi pembe kimi beyaz…
(Aramızda kalsın, gül reçelini severim. İçine birkaç karanfil de atılsa, mükemmel tad yakalanır.)
İsterseniz Urfanın Halfeti Kara Gülü, Rûm Gülü…
Say say bitmez…
****
Nasıl?
Ömründe kazandığı helâl ya da haram…
Resmî- gayr-î resmî…
Kâğıd para ya da altın…
Biriktirip ölene neden yaşadığında sorulmaz?
Doksanında ceviz ağacı diken ihtiyar, meyvesi için mi diker, ağacı?
Biz, şehirler için bunca sıkıntıyı yaşarken koleksiyonerlik peşinde miyiz?
Şan ve şöhret kapıları mı açılacak, önümüzde?
Holdingler, bankalar, zenginler arkamızda mı koşacak?
****
Şehirlerin kimliğini, birlikteliklerinin devlet olma sebebini merak eden çıkarsa…
Bu insanların nasıl yaşadığını bilmek isteyen olursa…
Ne yiyip içtiğini…
Ne giydiğini, nasıl konuştuğunu, hangi tarz evlerde oturduğunu, neye kızıp neye sevindiğini,..
Biz, medeniyetin bu yüz yılda yeniden ihya hareketi için bir tohum atıyoruz, zihinlere.
Bu kitaplar, bu hareketin can suyudur.
Dergiler, gazeteler, fotoğraflar, çizimler,…
Bilmem, anlatabildik mi?
Eğer, bu hareketin içinde yok isen bizi uğraştırma!..
Bir telefon ve iki tıkkk tıkkkk ile beğeni yapmakla iki satır yorum yazmakla övünme.
Nerede yaşarsanız yaşayın, bu merkezden haberdar iseniz, siz de şehrinizden sorumlusunuz…
-Fakat benim param yok!..
Tövbe estağfurullah!..
Bizim bu yaşta ikinci el araba alacak hiç paramız olmadı, bu güne kadar.
Iki evimiz vardı, şimdi yoklar.
Fakat, bizim kitaplarımız var!.
Bu insanlar, bizi anlamıyorlarsa anlamasınlar…
Lâkin bizi kanser etmeye hakları var mı?
Işte kördüğüm burada!..
-İskender al kılıncını çöz şu Gordıon Kördüğümünü!…
Bizim İskender, internetten kılınç keskin eden bileme taşı arıyor imiş!..
Meşgul imiş, yani.
Gelen telefon mesajı bu şekilde.
Ah İskender, yeri geldiğinde ” Bursa’da adımı taşıyan marka işletmeler var.” Der, övünürsün.
****
Makedonyalı İskender, otuz beşine varmadan öldü.
Sahi İskender, neyin peşinde idi bu kısacık ömrüyle?
Bizim İskender, telefonla meşgul.
Bayım, Makedonyalı İskender, Batlamyus!..
Size ne hatırlatır?
****
Dün yediğini unutan kalkıp bize ders verecekse, biraz kitap okusa da soracağımız soruların dayanılmaz hafifliği altında iki büklüm olmasın!..
Madem konu İskender oldu, kısa keselim! .
İskender Kebabı nasıl yapılır?
Yoğurdunu, tereyağını, cozzz sesini, tandır ekmeğini sormuyoruz…
****
Utanmasa biri tüyo isterse ne diyeyim?:
-Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Var olasın, Ziya Paşa!..
– Ziya Paşa kim?
Hani, ” Altından semer vursan eşek yine eşektir .” Mealinde ifadede bulunan zat.
****
Cumaertesi huzur ve esenlikle dolu olsun, Efendim…
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024