Mehmet Ali Abakay Yazdı: Bağışla 3…

Bağışlamanı dilerim, yüreğin kanayan yarasının ruha eza vermesinden.

Şehirler bize ait olmadı, asırlardır.

Yaşadığımızı sandığımız şehirlerde yaşadığını zanneden ölüleriz, öldükten sonra rüyayla uyanan.

Saraylar inşa ettik, yanımızda gecekonduları görmeden.

Saraylar, iki ya da üç katlı olurdu.

Şimdikiler onlarca kat.

Nasıl çıkıyor, bunca insan?

Elektrik olmayınca bekler, dururlar her hâlde.

Ayakları evden çıkınca insanın, sokakla buluşmalı aslında.

Bahçesi vardı, eskiden her evin.

Birkaç ağaç, bir iki gül.

Küçücük bir havuz.

Dalında ağacın şakıyan kuş.

Komşuya seslenip hal hatır sorma.

Şimdikiler bakınca göğe uzanan ihtişam ve kibir.

Tokluk, onlara açlığı unutturmuş.

Bir giyilen dahası giyilmez.

Yalancı cennette kendisini hissedenler, cehennemden habersiz.

Bağışla!..

Herkes ateşini beraberinde götürür, öbür dünyaya.

Güzelliği çirkinliklerle bozanların ruhlarının yansıyan gölgeleri bile kirli, göğe uzayan yapıların.

Öldüler mi, cesetlerini dikine asansörle mi indirirler, aşağıya böylelerin?

Bir ekmeğe hasret, yudum suya özlem duyanları hatırlamayanlar var, bu günümüzde.

Açlıkla imtihanda yenik düşenler üzerinde tezler geliştiriliyor, bu gün.

“Ekmek azalmasın, su artsın ” diyenler, doğum kontrolüne sarılmış.

Ölenler, mal varlıklarını beraberinde mi götürür?

Bağışla!..

Yüzlerinde maskelerle dolaşanlar kim?

Her şehirde insanlar korumasız…

Bilmek lazım ki şehirde insan olmazsa manasız kalır, yapılar.

Şu handır, o köprüdür, bu konak.

İnsan, kıymetini bilmediğinde yaşar mı anla, hanla köprüyle konak?

Bağışla!..
Şehirde eşref- i mahlukat olmaktan çıkalı, insan, hayatın lezzeti kalmadı, tadı bozuldu.

Esfel olana yolculuğu başladıkça sefil olanların, şehirlere gel ağlayalım içimizden.

Bağışla!..
Yeryüzü, gökyüzü kirletildi, insan tarafından…

Kalk ve doğrul yerinden, at üzerinden tozu, silkin birdenbire.

Sen insansın, yaşadığın yer şen olmalı.

Ne aç kalmalı ne zenginde kibir olmalı.

Birkaç günlük hayatta muhafazamız şehirler, kimliğimiz kalmalı.

Solunan hava, içilen su, çiğnenen lokma, yaşanan toprak temiz kalmalı…

Bağışla!..
Emanetine sahip çıkmayan yüzsüzler olduk.

Bağışla!..
Razıyız cezamıza…
Üzüntümüz suçu, vebali olmayan çocuklar içindir.

Bağışla!…

Yüzümüz yok, af dilemeye.

Affa layık değiliz, katında.

Bağışla!..

Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.