Mahmut Toptaş Yazdı: İmamlar, İş Size Kaldı
İMAMLAR, İŞ SİZE KALDI
Alemlere rahmet, hazreti Muhammed aleyhisselamın doğum haftasında, üç günde, biri Büyük Şehirde, dördü dört ilçede olmak üzere beş konuşma yaptım.
İlçelerde yalnız imamlara konuştum.
Hafız olan ve olmayanlara da “bir Ayet bir Hadis ezberleteceğim” dedim ve bir okuyuşta ezberleyenlerin parmak kaldırmasını istedim, ikinci okuyuşta ezberleyenlerin parmaklarını da gördüm, üçüncü okuyuşta ezberleyemeyenler” deyince parmak kalkmadı.
İmam arkadaşlara sahneden sordum, “Kur’an-i Kerimin bir sayfasını kaç defa okursanız ezberlersiniz?”
Cevap çeşitli olacağından kendim cevap verdim.
Beş okumada, on okumada, elli okumada ezberleyenler olduğu gibi kafası almayanlar da yüz defa okuyunca ezberler mi? dediğimde “Ezberler” cevabını kafa sallamalarıyla desteklettikten sonra sordum,
“Cuma günü Hutbeyi tamamlarken en son okuduğunuz ayeti kerimeyi kaç tane cemaatiniz sizi dinleyerek ezberledi?
62 yaşında bir Müslüman, elli yılda 50X52=2600 iki bin altı yüz defa bu Ayeti dinlediği halde neden ezberleyemez?
Kabahat kimde?
Siz, her okuyuşun önünde dikkat çekseniz ve ezberlemeleri için kelimeleri teker teker okusanız, cemaatin gözlerine baksanız, her okuyuşta buna dikkat etseniz, bir seneye kalmaz manasıyla beraber ezberlerler.
Bundan 40 yıl önce bir Cuma günü, Cuma namazına on dakika kala, herkesin bana kulak vermesini sağladım ve arkasından, “Pazartesi günü Kaymakam beyden başlayarak bu şehirde dükkanına, bürosuna, muayehanesine, atölyesine, meyhanesine… girmediğim insan kalmayacak ve ben bunu bir senede tamamlayacağım” dedim ve Pazartesi günü saat 10 da Kaymakam beyden başladım.
Bu ziyaretlerim esnasında bir banka müdürü bana dedi ki, “Bu şehirde elli bin liranın üzerinde parası olan herkesin-parası bizde olsun olmasın fark etmez-isim, adres ve telefonunu bilirim ve hepsini en az bir defa ziyaret etmişim” dedi.
Ve ben kendimden utandım.
Bu ziyaretlerde başarılı olduğumu çevreden gelen iyi haberlerden ve yeni cemaatlerden anladım.
Değerli İmamlarımız, cemaatinizi çok iyi tanıyınız.
Neyi ne kadar bildiğini öğreniniz ve eksiklerini tamamlayınız.
Öğle namazı ile ikindi namazı arasını cemaatinizi ziyarete ayırınız.
Size dükkan sahipleri hediye verdiklerinde onu alınız, kabul ediniz sonra “Benim bu malımı fakir birine siz veriniz” diyerek yine dükkan sahibine bırakınız.
Sporla, Türk Sanat müziğiyle…. siz cemaat çekmeye çalışmayınız.
Onu kiliseler denedi ve kaybetti.
Kendinizi, papazla, camiyi kiliseyle kıyaslamayınız.
Bu İslam dini, kişinin iki dünyasını da güzelleştirmek için Rabbimiz tarafından bize indirilmiş.
Kişinin nasıl temizleneceğinden, neyi nasıl yapacağına kadar boşluk bırakmadan bildirmiş.
Sporu sizden iyi bilen Spor öğretmenleri olduğu gibi, müziği sizden daha iyi öğreten müzik öğretmenleri var bulunduğunuz yerde.
Cemaat sizden Allah’ın kitabını, Rasülünün sünnetini, mezhebinin fıkhını öğretmenizi ve örnek olmanızı bekliyor.
Ev fiyatları ile araba markalarını, cemaat sizden çok iyi biliyor, siz o konularda vakit öldürmeyin.
İşinin bozulması veya işinin çok iyi gitmesi nedeniyle cemaati terk edenleri takip ediniz.
Telefonla gelmediği vakitleri kendilerine bildiriniz.
Yerinin boş kaldığını, beklediğinizi söyleyiniz.
Cemaatin yanlışlarını yüzüne vurmayınız.
Yanlışın doğrusunu o kadar çok söyleyiniz ki, doğru, o yanlışı yapanın içine işlesin.
Ders ve vaazlarınızın saati belli olsun.
Resmi görevimin dışında olarak, 250 kişilik çok güzel bir salonda başlattığım Şifa Tefsiri Derslerimi 1989 dan 2012 yılının sonuna kadar aralıksız devam ettirdim.
Resmi emekliliğimden sonra hiç ara vermeden devam ediyorum.
Hocanın emeklisi olmaz, rahmetlisi olur.
Derse gelmediğim bir gün olmadığı gibi, İstanbul trafiğinde bu derslerden birine, bir dakika geç kaldığım da olmadı.
Akşam namazı ile yatsı namazı arasında her türden öğrencilere yönelik 365 gün camide derse devam ediniz.
İzinli olacağınız günleri bir ay öncesinden öğrencilere ve cemaate bildiriniz.
Cemaate bahane bulanlardan olmayınız.
Kendinizi onlardan üstün de görmeyiniz, kendinizi aşağılamayınız da.
Ezana icabet eden, Allaha kulluk yapmak için camiye gelen bu cemaatin her biri, dünyanın en ünlü kafir devlet başkanlarından milyonlarca kat daha değerlidirler.
Cemaatimiz, dünyanın en değerli cümlesi olan Kelime-i Şehadeti biliyor.
Ama eceline ve yaşlanmasına hükmedemediği halde, dünyaya hükmetmeye kalkan herifler, bu Kelime-i Şehadeti bilmiyorlar
Bu cemaatin ayaklarının altına ipek halı sersek az gelir.
Akşam televizyondan dinledikleri yanlış bilgileri size aktardıklarında onu konuşanın aleyhinde söz söylemeyin ama sorulanın doğrusunu söyleyin ve kaynak da gösterin.
Bütün bunları yaparken tatlı dil güler yüz ve bal gibi sözden ayrılmayın.
İş, size kaldı.
Kendinizi hafife almayınız. Sizin sahip olduğunuz imkanlara hiç bir kurum veya kuruluş sahip değildir.
Şehrin meydan yerindeki en mükemmel bina, Ulu Cami 24 saat, sizin yönetiminizde olduğu gibi en uzak mahalle veya köydeki en güzel cami/bina da size hizmet etmektedir.
Bunun kıymetini bilelim ve hakkını verelim ki, ahirette hesabımız kolay olsun.
13/10/2022 de yayınlanan bu makalem, dün Mekke’den telefon eden bir müftümüzün bu makaleyi fotokopi, WhatsApp, Facebook, aracılığıyla, din görevlilerine, cemaate ve çevredeki müftülere ulaştırıldığını haber verince, önemine binaen yeniden yayınlandı.
Kaynak: Mahmut Toptaş
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024
Hocam haklısınız