Lâ Edrî Yazdı: Recep Tayyip Erdoğan’ın Değişim Açmazı
Recep Tayyip Erdoğan’ın Değişim Açmazı
Erdoğan, çok uzun süredir aynı kadrolarla çalışması ve yeni kadroların ortaya çıkmaması sonucunda, topyekün başarısızlık durumunda değişikliğin nasıl yapılacağı konusunda açmaza girmiş durumda.
Belki 20 yıldır milletvekili, belediye başkanı, genel merkez ve teşkilat kadroları içler dışlar çarpımıyla yer değiştiriyordu.
Belediye başkanı, milletvekili oluyor, milletvekili belediye başkanı oluyor, ikisini de olamazsa teşkilatlarda görev alıyordu.
Bu senaryoda bir kişi bir makamda uzun süre kalamasa bile üç dönem kuralı hile-i şeriyye modeliyle alt ediliyor, bir kişinin otuz yıldan fazla siyasi kadroları işgal etmesinin yolu açılıyordu.
Bu sistemin en büyük handikapı, siyasi hareketlerin en çok ihtiyaç duyduğu taze kanın, yani genç siyasetçilerin yolunu kapatması oldu.
Elbette AK Parti bugün en fazla üyeye sahip gençlik teşkilatı bende diyebilir, bunda haklıdır da, ama bu gençlerin niteliği ve nasıl değerlendirildiği sorusu çok daha önemlidir.
1- Bu gençler siyaset sanatını biliyor mu, göstermelik değil gerçek görevler alıyor mu?
2- Eğitimleri nasıl, halkla iletişim sanatını biliyorlar mı, muhalif argümanlara karşı hazırlıklılar mı?
3- En önemlisi, sokağın tozunu toprağını yuttular mı?
Bunların cevaplarını aşağı yukarı hepimiz biliyoruz.
Eğer bu üç sorunun cevabının hakkıyla evet olduğunu görseydik, bugün sosyal medyada muhalif tezlere karşı çatır çatır kendini ve siyasi partisini savunan yığınla genç görürdük, ama göremiyoruz.
Bir ikincisi, bu gençlere siyaset kurumu içerisinde yer veriliyor mu? Aday gösteriliyorlar mı?
Tayyip Erdoğan, belediye başkanı olduğunda 40, Başbakan olduğunda 48 yaşındaydı
Bugün bu yaşlardaki kişilere görev verilmesi bir hayal, olursa da ancak göstermelik cihetten olabiliyor.
Ya birisinin akrabası, yakını, arkadaşı filan olmalı, veya tatsız kokusuz siyaset kurumundan hiç geçmemiş bir bürokrat.
AK Parti’de şu an bir vapur kaptanının oğlunu hiçbir tanıdığı olmadan, hiçbir referansı olmadan hiçbir göreve getirmezler.
Dolayısıyla şunu söylüyorum: Sistem tıkandı.
Erdoğan eskilerden, başarısızlardan kurtulmak gerektiğini biliyor ama yerlerine koyabileceği tanıdığı, bildiği, güvendiği taze kadrolar yok!
Seçim yenilgisinin raporlarını, sunumlarını bile başarısızlığın müsebbibi olanlara hazırlatıp onlardan dinliyor.
Neticede suç kademe kademe başkasına tevdi edilerek, üç beş sosyal medya fenomenine, oradan da bir mizah eseri Süleyman amcaya kadar kaldı.
Bunun bir mizah ürünü olduğunu bile bile bazıları çıkıp ‘Evet şaka maka ama Süleyman amcayı sustursalar gerçekten iyi olur’ dedi.
Halbuki 2018 seçimlerinde başarıyı getirenlerden birisi de Süleyman amcanın muhaliflerden uğradığı muamele ve hakaretlerdi.
Süleyman amca sokak sokak, çarşı çarşı gezip dili döndüğünce desteklediği lider için oy toplamaya çalışırken,
Genel Merkez’de bu sene hangi üst model otomobili alacağını seçmeye çalışan parti ağalarının horlamalarına muhatap olmak zorunda mıydı?
Hayatımda ilk defa kendisini yirmi yıldır iktidara getiren ve bütün uğradıkları hakaretlerde, mağduriyetlerde, sıkıntılarda yanlarında durulmamış, dertleri dinlenilmemiş olmasına rağmen büyük bir vefayla destekledikleri siyasi parti tarafından utanılan, hor görülen, kulak asılmayan bir taban görüyorum.
AK Parti kendisini yıllarca iktidar yapan seçmeninden utanıyor.
Bu yüzden Atatürk vecizeleri, laiklik nidaları, vs son birkaç yıldır havalarda uçuşuyor.
Mitinglerde yavan ekmek arasına ince dilim kaşar ve uyduruk meyve suyuna talim ettirilen insanlara KAAN’ın nasıl uçtuğundan, TOGG’un nasıl kaçtığından bahsediliyor.
Ben yollarda TOGG kullanan insanların çoğunun, AK Parti’ye oy veren garibanlarla aynı sofrada bir bardak çay içmeyeceğine adım gibi eminim.
İşte bu siyasi hareketi bitiren de bu oldu, bu uzaklaşma, bu kendini kitlesinden izole etme, çıktığı kabuğu beğenmeme hali…
Bu yüzden seçmenin neden öfkeli olduğunu, neden kendilerini hor ve hakir gören bu yöneticilerin değiştirilmesi için başta sabırsız, artık ise umursamaz olduğunu bile anlamıyorlar.
Kulis bilgilerinizi, güya seçmende heyecan uyandıracağını zannettiğiniz ‘içeriden mesajlarınızı’ bu yüzden bütün bir millet derin bir yılgınlıkla karşılıyor.
Bu noktaya nasıl gelindi, nasıl bunlar görülemedi, büyük bir sükut-u hayal içerisinde seyrediyorum.
2023 seçimlerini Erdoğan’ın kazanması için gecemi gündüzüme kattığımda hayal ettiğim tablo bu değildi.
Sonun yaklaştığının görüldüğüne, 2023 seçimlerinde Erdoğan’a millet tarafından verilecek bir hayat öpücüğünün her şeyi değiştireceğine inanmıştım…
Umarım her şeye rağmen ben yanılırım, hayatımda ilk defa haklı çıkmak istemiyorum.
Dertli bir vatandaş yazdı. Alıntıdır.
Kaynak: Lâ Edrî
- ‘Polis ve Ben’ Yarışmasının Ödülleri Sahiplerini Buldu - Nisan 10, 2025
- “Gazze Sessizliği, İnsanlığın Vicdanında Kapanmaz Bir Yaradır” - Nisan 10, 2025
- Edirne’de Çevre Temizliği ve Duyarlılığı İçin Yeni Düzenlemeler - Nisan 10, 2025