KOAH’I TANIYIN, HAYAT SİZDEN UZAKLAŞMASIN!
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, KOAH farkındalığını artırmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla “KOAH’ı Tanıyın, Hayat Sizden Uzaklaşmasın!” sloganıyla basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda, 20 Kasım Dünya KOAH günü için bir araya gelen uzmanlar, KOAH ile ilgili bilgilendirmede bulundu. KOAH ve buna bağlı sağlık sorunlarına dikkat çekmeyi amaçlayan toplantıda, Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türk Toraks Derneği Trakya Şube Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, Şube Sekreteri ve Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Bilkay Serez, dünyada ölümcül hastalıklardan ve sigaraya bağlı önemli halk sağlığı sorunlarından birisi olan “KOAH” ile ilgili kıymetli paylaşımlarda bulundu. Ülkemizde çok sık görülmesine rağmen toplumumuzun bilinçlendirilmesinde ve hastalığa yönelik farkındalığında büyük eksiklik görülen “KOAH” hakkında konuşan uzmanlar, hastalığı olan kişilerin dikkat etmesi gereken hususlar, hastalığın tanı ve tedavisi ile önlenmesi ve kontrolü için yapılması gerekenleri anlattı.
Toplantıda, T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türk Toraks Derneği’nin, dünya üzerinde KOAH farkındalığını ve bilincini artırmaya yönelik çalışan diğer kurumlarla birlikte, Dünya KOAH Günü kapsamında bir dizi etkinliğe imza attığını hatırlatan Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, bu kapsamda kendilerinin de bir etkinlik düzenlediğini belirterek, “Bu yıl Dünya KOAH Günü, 20 Kasım 2019 olarak belirlendi. Hedefimiz KOAH’ın her yıl daha fazla kişi tarafından bilinmesi ve risk faktörü taşıyan kişilerin sağlık kuruluşlarına başvurmalarını sağlayarak yaşamlarını daha kaliteli sürdürmelerinin sağlanmasıdır.” ifadelerini kullandı.
“40 yaş üstü her 5 kişiden biri KOAH hastası…”
Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, KOAH’ın, kronik tıkayıcı bir akciğer hastalığı olduğunu aktararak, nefes yollarında mikroplarla oluşmayan, bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı olduğunu belirtti. KOAH’ın kamuoyu tarafından yeterince bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu “KOAH, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir hastalıktır. KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %15-20’dir. Bir diğer deyişle, toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. Bu durumda, ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH’lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir.” dedi.
“KOAH tehlikeli bir hastalık mıdır?”
KOAH’ın, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 2000’li yıllarda en önemli dördüncü ölüm nedeni olarak saptandığı ve 2020 yılında da üçüncü sıraya çıkacağının öngörüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, “Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2.9 milyon ölüme neden olmaktadır. Günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de %5.5’inden sorumludur. Türkiye’de solunum sistemi hastalıkları en sık görülen 3. ölüm nedenidir ve bu ölümlerin %61.5’i KOAH nedeniyledir. Toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir.” şeklinde konuştu.
“KOAH neden olur? Kimlerde Görülür?”
Prof. Dr. Osmanlı Nuri Hatipoğlu, KOAH’ın birçok faktörden kaynaklanabileceğini belirterek “KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü tütün kullanımıdır. Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikâyetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptir. Diğer tip tütün kullanımı (pipo, puro, nargile vb.) ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine neden olur.” dedi. Sigara kullanımının KOAH’ın gelişmesinde önemli rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, son dönemde kullanımı artan elektronik sigaraların da KOAH’a neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, “Her türlü duman, partikül, toz ve gaz sürekli solunursa bunlar hava yollarına iltihaplanmaya sebebiyet verir. Elektronik sigaralar da aynı şekilde KOAH’a neden oluyor. Bu ürünler özellikle ergenlik dönemindeki çocuklarda yaygın kullanım ağı bulmaya başladı.” dedi.
KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolünün henüz çok iyi aydınlatılamadığını belirten Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, “Bununla birlikte yapılan araştırmalarda gebelik ve çocukluk dönemindeki akciğer kapasitesi gelişimi üzerine, özellikle yoksulluğun olumsuz etkisinin yetişkin dönemde KOAH gelişimine yol açan önemli bir faktör olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle toplum genelindeki eşitsizliğin azaltılması o toplumda yaşayan kişilerde KOAH gelişimini önleyen bir politikadır. Öte yandan özellikle biyomas yani odun, tezek, kök benzeri yakıtların yanmasına bağlı olarak gelişen iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Benzer biçimde, dış ortam hava kirliliğinin de KOAH gelişiminde ve KOAH hastalığının alevlenmesinde önemli rol oynadığı bilinmektedir. Araştırmalar, hava kirliliğinin arttığı dönemlerde KOAH’a bağlı ölümlerin de arttığına işaret etmektedir. Son olarak her geçen gün önemi giderek vurgulanmaya başlayan fiziksel aktivitede azalma ve hareketsizlik de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir.” bilgisini kaydetti.
“KOAH’ın ilerlemesinin engellenmesinde fiziksel aktivitenin arttırılması gerekmektedir.”
KOAH’da en sık görülen yakınmaların nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma olduğunu belirten Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, sigara içen kişilerin öksürük ve balgamı kanıksadıklarını ve bu nedenle doktora başvurmadıklarını söyledi. Nefes darlığı nedeniyle fiziksel aktivitede azalma ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu “Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete gitmeye çekinir ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde giderek artan fiziksel aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak hastalığın ilerlemesine neden olur, sakatlık ve ölüme yol açar. Yirmi yıl boyunca izlenen KOAH’lı olgularda haftada iki saat ve daha fazla yürüyüş yapan hastalarda hem KOAH nedeniyle hastaneye başvurularda hem de bu hastalık nedeniyle ortaya çıkan ölüm oranlarında %30-40 azalma saptanmıştır. Bu nedenle, hem bu hastalığın önlenmesi hem de ilerlemesinin engellenmesinde fiziksel aktivitenin arttırılması gerekmektedir.” dedi.
“KOAH tanısı için ‘Nefes Ölçüm Testi’ yaptırılması gerekir.”
KOAH tanısının, basit ve ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konabileceğini söyleyen Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu “KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp ‘nefes ölçüm testini’ yaptırması gerekir.” dedi.
“KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.”
KOAH’ın, ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, “KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur, haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir. Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir.” dedi.
Haber Merkezi
- Uzunköprü’de Ocak Projesinin ÇED Süreci Başlatıldı - Eylül 19, 2024
- Prof.Dr.Beksaç: Edirne’de Osmanlının 5 Kayıp Sarayı Var - Eylül 19, 2024
- Söğütlük Doğal Kalsın Platformu’ndan Tepki: “İsraf Bahçesi” - Eylül 19, 2024
