İSMAİL CEBECİ İLE ‘SARAY HAMAMI’NI KONUŞTUK!..


İsmail Cebeci, Tarihi Saray Hamamı İşletmecisi…
Sıcak, işbilir, sempatik, işinde titiz bir işletmeci… Her şeyden önce mesuliyet sahibi… Şöyle ki, Edirneli atam Fatih’in doğup büyüdüğü, koşup oynadığı, İstanbul’un fethi rüyalarını gördüğü ya da şöyle ifade edelim: İstanbul’un fethinin rüyalarını süslediği Edirne Eski Sarayı (Saray-ı Atik)’ten yadigar ve o saraydan ayakta kalabilen tek yapı olan Saray Hamamı’nı yeniden ve olanca güzelliğiyle, nostaljisiyle günümüz insanının hizmetine sunmanın, sunabilmenin mesuliyetinin, sorumluluğunun bilincinde… Kolay değil: Orada Edirne’mizi baştanbaşa mamur eden, birbirinden güzel ve kıymetli eserlerle donatan 2’inci Murad Han, oğlu İstanbul Fatihi Fatih Sultan Mehmed ve kimbilir daha niceleri de yıkanmış, maddi ve manevi kirlerden arınmıştır.
Bu tarihi hamam önceleri yalnızca saraya hizmet verirken sonra halka açılmış ve Selimiye Camii’ne vakfedilmiştir. Bazıları bu hamamın ayakta kalabilmesini, Selimiye’nin yapımı yıllarında kullanılmış olmasına bağlarlar ki, doğrudur.
Balkan Savaşları’ndan beri kapalı olan bu Tarihi Saray Hamamı günümüzde restore edilmiş ve kullanıma açılmıştır.
Lafı fazla uzatmayalım ve söyleşimize geçelim mi? Eh, hadi buyurun o zaman:
A. Süzen: Sayın İsmail Cebeci, kimdir İsmail Cebeci?
İ. Cebeci: 1966 Edirne doğumlu, Güzel Sanatlar mezunu, girişimci, Edirne Sevdalısı biri. Daha önce market, kıraathane çalıştırdım. Edirne’miz bir Tarih ve Turizm şehri olduğu için 2012 yılında Tarihi Saray Hamamı’nı Vakıflardan kiraladım. O gün bu gündür yerli ve yabancı müşterilerimize hizmet etmeye çalışıyoruz.
A. Süzen: Çalışıyoruz, dedin! Ne demek bu?
İ. Cebeci: Şu demek. Burası çifte hamam. Yani hem kadınlar kısmı var, hem de erkekler kısmı. Dolayısıyla kadınlar kısmına eşim bakıyor. Karı-koca çalışıyoruz.
A. Süzen: Bak bunu çoğu Edirneli bilmez. İyi oldu konuyu açman. Peki, rağbet var mı? İşleriniz nasıl? Apartman dairelerindeki duşlar çoğu kimseyi aldatıyor. Hamam Kültürü diye bir şey var. Neredeyse yok olmuş durumda. Göbek taşında ter atmak, vücudu toksinlerden arındırmak, keselenmek, masaj yaptırmak… benzer mi hiç duşta su dökünüp çıkmaya! Bunu sizden dinleyelim. İnsanlar evlerinde bedava sayılabilecek bir maliyetle yıkanırken niçin hamama gitsinler?
İ. Cebeci: Hamamın faydaları saymakla bitmez. Stresi azaltır, gevşetir ve rahatlatır. Kas gerginliklerini ve ağrıları giderir. Kısıtlı eklemleri açar. İmmun sistemi destekler, lenf sistemi temizliğini arttırır. Kan dolaşımını arttırır. Astım ya da alerik durumlardan dolayı oluşan sinus tıkanıklıklarını azaltır. Cildin genç ve taze kalmasını sağlar. Buhar sıcağı ve buhar banyoları son zamanlarda kanser ve enfeksiyon hastalıklarına karşı kullanılan terapilerden birisidir. Buhar banyoları bedeni yağ-depo toksinlerden arındırmak için çok etkilidir. Buhar, etkili bir biçimde toksinleri derinin yüzeyinden temizler. Buhar uygulaması, vaskuler akımı iyileştirir, hücresel seviyede oksijenlenmeyi arttırır.
A. Süzen: Sayın Cebeci, öyle bir saydınız ki, nerede ise ölüme bile çaredir, diyeceksiniz sandım. Abartmadınız değil mi?
İ. Cebeci: Az bile saydım. Sayfalarınız şişmesin diye (gülüyor).
A. Süzen: Sayfalarımız şişmez ama ben şiştim(gülüşüne karşılık gülerek). Sayın Cebeci, anladığım kadarıyla siz işinizi ve eşinizi çok seviyorsunuz. Hamam İşletmeciliğinde nelere dikkat etmek lazım ve siz bunlara dikkat ediyor musunuz?
İ. Cebeci: Hamam İşletmeciliği çok dikkat isteyen, temizlik isteyen, güler yüz, tatlı dil ve nezaket isteyen, hizmet isteyen bir iş kolu. Hele hele bizim gibi neredeyse unutulmaya, terk edilmeye yüz tutmuş eski bir yadigarı canlandırmaya çalışıyorsanız!.. Ama Allah’a binlerce şükürler olsun biz bunu aştık ve yine çok şükür işlerimiz açılmaya başladı. Yerli ve yabancı uyruklu, Balkan kökenli müşterilerimiz ‘farkı farkettiler’ ve hamama gideceklerse bizi tercih ediyorlar.
A. Süzen: Eskiden ve belki şimdi de “gelin hamamı” diye bir olgu varmış. Anneler gelin adaylarını hamama götürürler ve seçerler veya şöyle diyeyim; son kararı öyle verirlermiş. Hamamda gelin beğenmek… Tam bu anlamda olmasa bile şimdi de gelin hamamları var mı şöyle sazlı, sözlü yaprak sarmalı, dolmalı…?
İ. Cebeci: Var tabii. Gelin Hamamı var, Loğusa Hamamı var, Bebeğin Kırk Hamamı var, Adak Hamamı var, Yaş Alma Hamamı var. Bunlar Kadınlar Bölümünde oluyor tabii. Erkekler bölümünde de Damat Hamamı, Sünnet Hamamı, Asker Hamamı, Bayram Hamamı var. Saunamız var ve kese, köpük ve masaj hizmetleri veriyoruz. Peştemali, sabunu, havlusu vb. bir kullanımlıktır.
A. Süzen: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İ. Cebeci: Edirneyiseviyorum.com haber portalına şahsınız aracılığı ile çok teşekkür ederim. Esnafın halini, hatırını sorup varsa sorunlarını çözüm için ilgililere ilettiğiniz için. Farklı olduğunuzu her zaman hissettiriyosunuz ve meselelere duyarsız kalmıyorsunuz.
A. Süzen: Bu zarif ve kadirşinas sözleriniz için asıl ben teşekkür ederim. Size hayırlı işler diler, Allah’a emanet ederim. Kalın sağlıcakla!

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.