İsa KILIÇ Yazdı: Pazar Okuması…

Pazar okuması…

Dağ başında yaşayan insanın adalete ihtiyacı yoktur.Adalet, insanın toplum içinde yaşamasıyla oluşan artı değerlerden, o toplumu oluşturan herkesin eşit olarak yararlanma hakkına sahip olması esasına dayanır.
Tarihte insanın başardığı en büyük şey, yaşamak için toplumu oluşturması ve örgütlenme biçimi olarak da devleti icad etmesidir.Zira insan bugün sahip olduğu akıl düzeyi ve yeteneklerini, bunları kullanmasıyla ortaya çıkardığı icadlarını, kurduğu toplum yaşamı ve devlet örgütlenmesine borçludur. Fakat varlık yasasının gereği olarak, çok faydalı da olsa bir şeyin aynı zamanda  kusur ve onunla tezahür eden olumsuzlukları da vardır.Toplum ve devlet olarak yaşamanın çıkardığı çözüme muhtaç en büyük problemse adaletsizliktir.Adaletsizlik, toplumun yarattığı değerlerden bir takım insanların daha fazla yararlanarak diğerlerinin mağdur olmasının sonucu ortaya  çıkar.Toplumda gücü elde eden, bir takım ayrıcalıkların sahibi kesimin ortak özelliği, kibir sahibi oluşudur.Adaleti tesis edemeyen toplumların müstekbirleri, sürekli sömürdüğü kesimi aşağılar.Böylece toplumda yerleşik bir aşağılanmış kesim ortaya çıkar.Bu kesimi, içinde yaşadığı devlet ve ümerası, aydınları aşağılarken, devletin problem yaşadığı dış güçler o devleti bu kesimi kullanarak zayıflatır.Dahası tarihe bakıldığında en köklü kırılmalar bu kesim eliyle gerçekleşmiştir.

       Sözü  uzatmaya hacet yokdur.Son yüz yıldır, ülkemizde aşağılanmayan hemen hiç kimse kalmadı.Devletin demir yumruğundan kayda değer şeyler söyleyen herkes nasibini aldı.Türkçüler, kürtçüler, komünistler, solcular, ülkücüler, tarikatlar, cemaatler  hemen hepsi ciddi sıkıntılar yaşadılar.Ve ülkemizle hesabı olan dış güçler bu kesimlerin tamamına yakınını ülkemizin aleyhine kullanabildiler.Bu insanların hemen hepsinin çıkış noktası ise kendi ülkelerine daha fazla hizmet etmek, ülkenin ilerlemesi noktasında öncü olarak katkı sağlamak idi.Ne gariptir ki, bu insanları hemen herkes ülkenin aleyhine kullandı hatta azılı bir düşman yaptı da, bir biz kendi lehimize bu insanlardan yararlanamadık.Kuruluşumuzdan beri göz gezdirince neredeyse her on yılda bir, ayrı bir jenerasyonu tasfiye etmişiz.Bu son 15 Temmuz olayı ise gerçekten tüy dikti.Ülke uzun süre,  Müslümanları, gerici, yobaz, mürteci, örümcek kafalı diye aşağılayarak bir kenara itti.Günlük gazetelerde bile anlı şanlı karikatüristlerin itibar kaynağı; aşağılayıcı, şalvarlı, sarıklı, çember sakallı pörtlek gözlü Müslüman tiplerinin çizimi oldu. Ama birileri o potansiyeli gördü ve ülkemizin ittiği bu yaralı kesimi yanına çekip şeytani vaatlerle kandırıp örgütleyerek  aleyhimize kullanabildi.Gerçekten içimizi  yakan bir durum!Bu olaylardan çıkarılacak bir sonuç varsa o da; hiçbir kesim ve kimseyi aşağılamadan,  onurlarını kırmadan, onlara değerli olduklarını hissettirerek  davranılması olmalıdır.İnsanımızı, şeytani oyunların rafine akıl ile kullanıldığı bu dönemi derinlikli olarak kavraması dileği ve umuduyla, hayırlı pazarlar. ……dost. 
Kaynak: İsa Kılıç

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.