İsa Kılıç Yazdı: Okuma ve Okuduğunu Anla/yama/ma…
Okuma, zahmetli bir iş olup yüreğe düşen kor’la, göğsümüzü saran sancı ile başlar ve devam eder. Bu sancının kaynağı, yaşamımızda yapmamız gerekenleri yapamadığımızı farketme, ulaşmak istediğimiz bir hedefe varma ya da gidişatın kötü yönde bir savruluşa dönüştüğünü görüp düzeltme istek ve arayışı gibi nedenlerle izah edilebilir. Nihayetinde, okumamız ve okuduğumuzu anlama işimiz, hayatımıza anlam katan gerekçeler zemininde seyreder. Hiç bir tahsili olmayan tüccar; kurları takip eder, alış-satış zamanlarını bilir, faiz oranlarını ve ülkede meydana gelen olayların finans hareketlerini nasıl etkileyeceğini görür. Arbitraj ile doğan fırsatlardan yararlanır. Fakat bir hukuk metnini, kur’an ayetini okuyup anlayamamaktan şikayet eder. Bu zaten olası bir sonuçtur. Bir de; başkalarının kendi ortamlarında tasarladığı şeyleri anladığını sanmak var ki, sonucu itibari ile hayal kırıklıklarına neden olabilmektedir. Maalesef coğrafyamız, davasına hizmet ettiğini düşünerek ne idüğü belli olmayan akımların arkasında gidip kurtarmaya çalıştığı masumları yok eden hüzünlü örneklerle doludur.
Okuduğunu anlayamamanın belirgin nedenlerinden biri de, kişinin yaşamında/eylem boyutunda okuduğu şeylerin sahici karşılıklarının bulunmamasıdır. İçinde haksızlığa karşı tepki hissetmeyen, adalet arayışı olmayan bir insanın sıradan bir hukuk metnini dahi okuyup anlaması zordur. Hayatı boyunca ‘nerden geldim?, nereye gidiyorum?’ diye sormayan birisinin varlık felesefesini okuyup yabancılık hissetmemesi mümkün değildir. Ülkesini seçkin bir konuma taşıma heyecanı duymayan birisinin olumsuzluklara karşı çıkması, olumlu şeyleri de önyargısız desteklemesi pek rastladığımız bir durum değildir. Hayırlı cumalar.
V’Esselâm. Dost.
Kaynak: İsa Kılıç
- Edirne’de RES Projesinin ÇED Süreci Sonlandırıldı - Eylül 20, 2024
- Edirne’de ‘Huzurlu Sokaklar’ Uygulaması - Eylül 20, 2024
- TMO’dan Buğday İddiaları Sonrası Açıklama: Maksatlı, Kasıtlı! - Eylül 20, 2024
