İsa Kılıç Yazdı: “Menfaat”
Dost’ca…
” MENFAAT ”
Menfaat kelimesi hayatımıza artık utanç verici biçimde yerleşti. Eğer birisinden bir şey isteniyorsa o kişi, rahatlıkla ‘’bunda benim payım ne olacak?’’ diye sorabiliyor. Çok değil kırk yıl önce birisi hakkında ‘’menfaatçi’’ diye verilen referans onun kötü bir adam olduğu şeklinde anlaşılması için yeterli idi. Birisinin menfaatine düşkün olması çevresinin zarar görmesini umursamaması anlamına gelir. Bencil, kendisi dışındakileri umursamayan birisinin yaşadığı topluma katkısı ne olabilir ki? Böylesi kişiler süreklilik açısından ne kadar öngörülebilir çizgiye sahiptir?
Bencillik nitelik olarak en hafif tabirle ‘’sen çalış ben yiyim’’ mottosunun tezahürüdür. Günümüzde bencillik, sadece kazanma açısından değil, harcama anlayışında da çürüme bağlamında zirve yaptı. Sefih hayatın mümessillerine mebzul miktarda şahit olmaktayız. Oysa bencilliğe dayalı kazanç da, harcama da adil değildir. Hiç kimse, ‘’ben kazandım o halde istediğim gibi harcarım’’ deme hakkına sahip değildir. Zira hiç kimse hiçbir şeyi tek başına kazanamaz.Siz iyi bir fırıncı olabilirsiniz. Fakat değirmenci unu hakkıyla üretmiyorsa ne yaparsanız yapın ekmeği arzu edildiği şekilde çıkaramazsınız. Eğer çiftçi, toprağı güzel işlemiyor, tohumu ayıklayıp iyisini seçmiyor, suyunu ilacını hakkıyla vermiyorsa iyi bir buğday da üretemez. Çiftçinin bu tip zaaflardan ari olduğunu düşünelim. Ama devlet, çiftçiye gübreyi, akaryakıtı temin etmiyor, ürüne yeterli sübvansiyon uygulamıyor, herkesin güven içinde çalışacağı bir ortam temin etmiyorsa çiftçi ne yaparsa yapsın nitelikli buğday üretemeyecektir. Velhasıl fırıncı çıkardığı ekmekle övünedursun, o ekmeğin üzerinde hiç tanımadığı emektar çiftçinin, farklı ülkelerden petrol, gübre temini için uğraşan bürokratın, ülkenin içinde insanlar huzurla yaşasın, işini yapsın diye sınır boylarında nöbet bekleyen askerin emeği, hakkı vardır. O ekmeğe bir ülkenin bütün unsurları ortaktır. Ekmek üzerinden elde ettiği parayı, ekmeğe emeği geçenleri dışarda tutarak hiç kimsenin heç etmeye hakkı yoktur.
Hiç kimse bu sorumsuzluğun keyfiyetini bireyle, özgürlükle izah edemez. Kırk yılda, bir kavramın içinin ne kadar hazin biçimde boşaltıldığını görmek ızdırap vericidir.
Hayırlı pazarlar olsun……..dost.
Kaynak: İsa Kılıç
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024