İriş: Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Pazarının…

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş; “. Özetle ifade edecek olursak 85 Milyon insanımızı ilgilendiren, hayati öneme sahip gıda ve ihtiyaç maddeleri pazarının, günün şartlarına uygun olarak, tekelleşmenin ve haksız rekabetin önünü keserek, yeniden yapılandırılması, acilen ele alınması gereken bir konudur.
Tarihi köklerimizden gelen esnaf ve ahilik geleneği, böylece yaşanır hale gelir. Paylaşım artıkça birlik ve beraberliğimiz de kuvvetlenir.” dedi.

İriş’in, partisinin Edirne İl Başkanlığında bugün düzenlediği kahvaltılı basın toplantısına Edirne İl Başkanı Av. Sinan Tekin, İl Sosyal İşler Başkanı Hasan Yüzer, Merkez İlçe Başkanı Samet Kaya, Gençlik Kolları Başkanı Talha Çelebi katıldı.
İriş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gıda, hayatımızın vazgeçilmezidir. Hava ve sudan sonra gıda gelir. Gıdalarımızın yeterli, sağlıklı ve erişilebilir olması gereklidir. Gıda deyince ilk akla gelen tarım ve hayvancılık faaliyetleridir. Ülkemiz bu konuda iyi bir potansiyele sahiptir. Tarımsal üretim, sanayiden farklı olarak iklim şartlarına bağlıdır. Zaman ile de doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla temel ihtiyacımız olan gıdaların üretiminde, tarım ve hayvancılık, ayrı bir özene ve çok kapsamlı desteğe ihtiyaç duyar.
Tarımda, planlamalar, teşvik ve takipler önemlidir. Üretilen ürünlerin hazırlanıp, tüketiciye kadar ulaştırılması da apayrı bir öneme sahiptir. Aslında, sadece gıda ürünlerinin değil diğer temel ihtiyaçların da tüketiciye ulaştırılması süreçleri çok önemlidir.
Tüm gıda ve ihtiyaç maddelerinin ticareti, büyük bir pazarı oluşturur. Bu pazar 85 Milyon insanımızın pazarıdır. Üretimin her kademesinde gerek kalite gerek fiyat/maliyet çalışmaları, doğru bir şekilde planlanıp yapılırken, pazardaki yapılanmalar da titizlikle takip edilmelidir.
Bu büyük pazarın adil, doğru ve faydalı bir yapılanma zeminine oturtulması gerekir. Bu sağlam zemin sağlanamadığı için, bir bakarsınız, sebze meyve satan “halk tanzim” ’ler kurulmuş, bir bakarsınız “kooperatif marketleri” kurulmuş. Saman alevine benzeyen bu ve benzer uygulamalar ile halkın refahına bir katkı sunmak, mümkün olmaz.
Biraz evvel de bahsettiğimiz gibi gıda ve ihtiyaç maddeleri pazarı çok büyük bir pazardır. Bu pazar birkaç ailenin, birkaç markanın gücüne, tekeline bırakılamaz, bırakılmamalıdır. Gerek üretim gerek ticaret açısından fevkalade bir istihdam ve gelişme potansiyeline sahip bu pazarın, devletimiz tarafından yeniden ele alınması, adilane bir şekilde hukuki düzenlemelerin yapılması zamanı çoktan geldi, geçmektedir.
Zira bu tekelleşen yapılar, sadece ticari alanda değil, yavaş yavaş üretimde de tekelleşmeye doğru gitmektedir. On birim istihdam sağlarken, yüz istihdamı yok etmektedirler. Bu tekeller yüzünden, gençlerimizin teşebbüs heyecanları sönmektedir. Kendi işlerini kurabilmeyi hayal bile edemeyecek hale gelmektedirler.
Bu büyük pazarın adil ve dengeli bir yapıya kavuşturulmasının önemi hakkında söylenebilecek çok şey vardır. Hatta bu konuda doktora çalışmaları yapılmalıdır. “Ne yapalım? Batıda da böyle. Büyük balık küçük balığı yutar.” gibi vicdani mesuliyet taşımayan anlayışlara, sıcak bakamayız. Bu bizim değerlerimizle örtüşmez. Neticede batıdaki her şey vicdani ve insani değildir.
Alev ALATLI’nın dediği gibi; “Günümüzde, helal olsun olmasın, haklı olma durumu yasalarca belirlenen bir durum haline gelmiştir”. Halbuki pek çok örnekte görülebileceği gibi yasal olan helal olmayabilir. Asıl olan helal olan ile yasal olanı örtüştürmektedir.

Değerli Arkadaşlar,
Muhalefetin görevi yapılanları iyi analiz edip yanlışları, aksaklıkları dile getirmektir. Ama dile getirmekle iş bitmez. Muhalefet çözüm de önermelidir.
Hikâyede şöyle anlatılır:
Güzel resimler yapan genç, hocasına yaptıklarını gösterir.
Hocası; “Bu resmi yarın şehrin kalabalık bir yerinde, bir tahta üzerinde sergile. Resmin altına “Bu resmin eksik yerlerini işaretler misiniz?” yaz ve oraya bir de kırmızı kalem bırak” der.
Genç akşamüzeri gelip resmi aldığında çok üzülür ve hocasına gider. Resmin birçok yeri kırmızı kalemle işaretlenmiştir. Hocası; “ister aynı resmi ister başka bir resmi yap, yarın yine aynı yerde, aynı şekilde sergile, yalnız altına bu sefer; “Bu resimde eksik gördüklerinizi tamamlar mısınız?” yaz”, der.
Genç ertesi gün aynı yerde aynı şeyi yapar. Akşamüzeri resmi almaya geldiğinde, resmin üzerinde hiçbir işaret yoktur. Çünkü kuru muhalefet kolaydır.

Değerli Arkadaşlar,
Evet, muhalefet etmek, tenkit etmek kolaydır. Aynı zamanda da gereklidir. Ancak iyisini, doğrusunu hazırlamadan, önermeden yapılan kuru muhalefet de ağız dalaşından başka bir işe yaramaz. Hatta kamplaşmaya, kutuplaşmaya sebebiyet verir.
Milli Görüş hareketi olarak 50 yıldan beri ülkemiz ve milletimizin refahı için ne söylediysek arkasındayız. Neye muhalefet ettiysek beraberinde çözümlerimizi de önerdik.
Yukarıda 85 milyon insanımızı ilgilendiren Türkiye Pazarı ile alakalı yaptığımız kısa değerlendirme için, gayet tabi tekliflerimiz de var. Bunları kısaca ifade etmek istiyorum:
1- Hukuki Düzenlemeler
a. Yerel esnafa vergi sigorta ve benzeri konularda özel indirimler uygulanmalı
b. Sokak arası zincir dükkanlara otopark zorunluluğu getirilmeli
c. Çalışma saati kısıtlamaları ayarlanmalı
d. Yerel üreticilerden ürün alma zorunluluğu getirilmeli
e. İki zincir dükkan arası mesafe sınırlamaları getirilmeli
f. Çin’den, oradan buradan ithal edilen ürünlere kısıtlayıcı kriterler getirilmeli
2- Esnafımıza İş Koluna Göre;
a. Orta ve Küçük Ölçekli İşletmecilik Eğitimleri
b. Müşteri İlişkileri Eğitimleri
c. Ürün Tedarik ve Yönetimi Eğitimleri
verilmelidir.

3- Modern Perakendecilik İçin Sektörel Bazda Örnek Dizayn ve Tasarımlar Sunulmalı
4- Araç-Gereç, Bilgi-İşlem vs. Konularında Hibeler, Faizsiz Krediler Temin Edilmeli
Bunlar hakikaten büyük maliyeti olmayan, kolay işlerdir. Konunun iyi anlaşılması ve bu istikamette irade ortaya konması, yeterlidir. Böylesine bir çalışma, toplumda muhteşem bir heyecan oluşturacaktır.

Değerli Arkadaşlar;
Yukarıda ifade ettiğimiz konular istikametinde, mevzuat düzenlemeleri yapılmalı, ilgili kurum ve kuruluşlara görevler verilmelidir. Özetle ifade edecek olursak 85 Milyon insanımızı ilgilendiren, hayati öneme sahip gıda ve ihtiyaç maddeleri pazarının, günün şartlarına uygun olarak, tekelleşmenin ve haksız rekabetin önünü keserek, yeniden yapılandırılması, acilen ele alınması gereken bir konudur.
Tarihi köklerimizden gelen esnaf ve ahilik geleneği, böylece yaşanır hale gelir. Paylaşım artıkça birlik ve beraberliğimiz de kuvvetlenir.”

Haber MERKEZİ

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.