Hüseyin ERKİN YAZDI: KIRKPINAR KÖYÜ’NDE YAĞLI GÜREŞLER (Kırkpınar Sarayiçi’nden Çıkarılmalı)
Adı Kırkpınarla özdeşleşmiş Edirne için maalesef her konuda olduğu gibi şehrin nimetlerine ve imkanlarına uygun Kırkpınar için bir stratejik plan yapmayı beceremedik. Kısır ve basit düşüncelerle polemik yaratılıp tartışılıyor. Bu zafiyeti gören iktidar bakanları, Belediyenin yetkilerini kısma yoluna gitti. Kırkpınar Yağlı Güreş Yönetmeliğini ortadan kaldırdılar hatta bazıları Kırkpınarı Antalya’ya almaya kadar götürdüler. Ne yazık hiç bir şehre nasip olmayan imkanları şehrimiz için kullanacak projeler üretip hayata geçiremiyoruz. Şimdi de Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın Kırkpınar’ın Sarayiçi’nden taşınması halinde UNESCO’dan çıkarılacağı yönündeki açıklamasının ardından Kırkpınarla ilgili tartışma başlatıldı. 2002 yılında kurduğumuz Kırkpınar Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneğinin altı yıl başkanlığını yaptığım dönemde Kırkpınarın tarihçesi ve geçmişini incelemek üzere sempozyum ve konferanslar düzenledik. Gerek bu etkinliklerde gerekse kendi araştırmalarımda Kırkpınarın tarihi süreci için yeterli kanıt bulamadım. 658 yıllık bir geleneğimiz olarak kabul ediyoruz. Kırkpınarın başlangıcı mitolojik bir efsane olarak kabul edilmeli. Bu mitolojik başlangıcı kabul ettiğimize göre Kırkpınar yağlı güreşleri zaman içinde Osmanlı döneminde değişik yerlerde yapılmıştır .Binsekizyüzlü yılların sonuna doğru padişah Abdülaziz ve II. Abdülhamit döneminde Yağlı Güreşçilerimiz (Koca Yusuf, Adalı Halil, Kara Mehmet…) prefesyonelce Avrupa’da ve Amerika’da güreş yapmışlardır. Kırkpınar, sabit yer olarak Türkiye Cumhuriyeti döneminde 1924 yılından itibaren Kırkpınar adıyla olmasa da Edirne’de yapılmaya başlanmıştır. İkinci Dünya savaşı yıllarında yapılmayan Kırkpınar 1946 yılından sonra Edirne Belediyesince Sarayiçinde organize edilmeye başlanmıştır. Belediye ne hikmetse son yirmibeş yıldır her organizasyon sonrasında zarar ettiğini açıklıyor. Zarar ediliyorsa bazı fuzuli harcamalar yapılmasın, zarar edilmeyecek şekilde proje hazırlayarak organizasyonlar yapılsın. En önemlisi Belediye, pehlivanların, cazgırların, federasyon temsilcilerinin, davul-zurnacıların…vs bir çok kişinin parasını belediye bütçesinden ödüyor. Bu paralar Edirne sakinlerinin vergileridir. Diğer bir yanlış da ihale kanununa göre Ağalık ihalesi yapılıyor. Geleneksel uygulamaların kanun maddelerinde yeri yok. Halbuki günümüzde birçok spor etkinliği (olimpiyatlar dahil) özel firmalarca organize ediliyor. Kırkpınar etkinlikleri de Belediyenin himayesinde ağalık hizmeti proje yarışması yapılarak en iyi hizmeti teklif eden kişi ya da kuruma, organizasyon işi en az üç yıllığına verilerek Edirneye ve Kırkpınara yakışır bir organizasyon gerçekleşir. Böylece, hem belediyenin üzerindeki yük kalkar hem de belediye ve Edirne bundan nemalanır.
Bugünlerde Kırkpınar etkinliklerinin Sarayiçinden başka yerde yapılması tartışılıyor. Tavukormanı alanının doğal yapısı zarar gördüğü ileri sürülüyor. Buna kısmen katılıyorum. Güreş alanının başka yere taşınmasının daha önemli gerekçeleri var. Güreşlerin yapıldığı alan ’ ‘’Saray-ı Cedid-i Amire’’ (yeni saray), sarayın has bahçesidir. Diğer önemli bir gerekçe Balkan harbinde 15 binden fazla insanımızın esir edildiği, açlıktan ağaçkabuğu yediği, bir çoğunun şehit olduğu bir alan güreşlerin yapıldığı ve eğlenildiği yer. Ayrıca, Tunca nehri iki sedde arası taşkın alanı olup güreş sahası taşkın alanındadır.
‘’Kırkpınar Köyü’’olarak sunduğum proje içeriğinde Kırkpınar geniş bir vizyonla; güreşler, fuarlar, ticaret alanları, spor alanları…vs yi de kapsayacak şekilde (geçen yıl Hudut Gazetesi ve basında da yer alan) önerdiğim alanda (TEM çıkışı Lalapaşa yolu kenarında Kestanelik mevkiindeki 750 dekarlık hazine alanı) yapılırsa Edirne için inanılmaz katma değer sağlar. İstanbul’daki fuar alanları beş yıl öncesinden doluyor. İstanbul’a yakın olmamızın avantajını kullanmalıyız. Spor aktiviteleri için Avrupa ve Balkan şampiyonaları bu spor alanlarındaki tesislerde yapılır. Böylece Kırkpınar etkinliği bir hafta yerine yıl boyunca Edirne’ye hizmet eder. Unesco’dan da çıkmaz. Bu tesisler tabiki sadece belediye tarafından değil, bakanlık tarafından da yapılabilir. Ya da, yap işlet- devret yöntemiyle özel sektörce yaptırılabilir. Örneğin; yağlı güreşler yeni yapılacak Kırkpınar köyü alanındaki futbol sahalarından birinde yapılabilir. Zaten Kırkpınar Güreşlerinin yapıldığı dönemde futbol oynanmamaktadır. Diğer önemli bir konu da, ‘’Yağlı Güreş Federasyonun’’un Kurulmasıdır. Kırkpınar markasının içi doldurularak Edirne bundan mükemmel nemalanabilir.
Hüseyin ERKİN
Kırkpınar Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği
Kurucu Başkanı
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024