Habil Mert Yazdı: Edirne İmam Hatip Lisesi Mezunlar Günü yapıldı iki gün önce…

Mezun olalı 26 yıl oldu cezaevi ve askerlik dışında bir iki defa katılamadım. Yani 20 yıldır katılırım.
20 yıldır aynı kişiler çıkar aynı cümleleri tekrarlar, pilavlar yenir herkes yoluna. ..
İstiklal marşı ve Ataya saygı duruşu ile başlaması gibi paganist ritüelleri de ekleyin buna.. Neyseki gecen yıl Mttb kökenli eski belediye başkanı bir abimizin fırça atmasıyla mezunlar günü resmi bir tören olmaktan çıktı da program bu yıl Allah sözü ile başladı…
Gecmis dönemlerde mezunlar gününe kim sponsorluk yapıyorsa onun borusu öttü hep.
Sırf bu yüzden sülale boyu imam hatipte okumuş kişiler ve gruplar protesto etti katılmadar yıllardır. Alt tarafı mezunlar buluşması ne diye geriyorsunuz milleti arkadaş? Mezun olduk bitti! Herkes yolunu seçti ve yolunda gidiyor. Orada bizi bir araya getiren şey hatıralar ve İmam Hatip dayanışması. Tabi İmam Hatiplerin hali ortada her konuda dayanışamıyoruz. Orada çözüm odaklı istişare ortamı hazırlansa ve program sonrası istişareler yapılsa belki dayanışma adına bir katkı olurdu. Tabi durum böyle değil mezunlar günü sayısı birkaç adedi bulan okul müdürlerinin istatistik ruhsuz bilgi aktarımından öte geçmiyor. Bir iki istisna dışında ruh üfleyerek hitabet görmedim bugüne dek. Elitizm kokuyor program.
Seçkin birkac isim kürsüye çıkıp veriyor gazı devam…
Tabi birikim yok, dilbilgisi yok… Bol bol imam yetiştirip Hatip yetiştirmeyince normal bu.
Organizenin iyi niyetli olduğundan gram şüphem yok. Ancak istişare eksikleri var. Bu yuzden sığ, içi boş sloganik tekrarlar devam ediyor yıllardır.
Gençlere soran yok. Gerçi hoş çoğu grubun gençlik organizasyonları bitmiş, atıl vaziyette. Gençlerde de ruh yok.
Sunucu Akif’ten, Nfk dan şiir okuyor ama sanırsın mezardan sesleniyor. Ölü toprağı atılmış gençlerin üstüne. Tabi büyükleri ne ki gençlerinden ruh beklenecek…
Birkac genç bulmuşlar son iki üç yıldır bu gençler pilav dağıtıyor, sunuculuk yapıyor.
Bu gençler islami mücadelenin yakın tarihinden bihaber…
Başörtüsü yasağının ilk Trakya Üniversitesinde başladığını ve büyüklerinin bu sınavda tokezledigini hatta birçoğunun kızlarının başını Fetö fetvasiyla açtığını bilmiyorlar. Övdükleri büyükleri 28 şubatta diplerdeydi ve Fetöye toz kondurmuyorlardı Edirne’de. Hatta Edirne İhl’de başını açmayıp okulunu bırakmayı tercih eden 2-3 kişi vardı, bilmezler. Tabi bilmezler çünkü o 2-3 kişi diğer kızları kışkırtan teröristler idi o zaman onların gözünde.. Kendi kızları başlarını açarak rahat rahat okusun diye başını açmayı reddeden hatta pardesü giymekten bile vazgeçmeyen bu kızların üstü çizilmeliydi. Çizdiler. Yasaklara karşı Direniş nedir? kim direnmiş olur? kim teslim olmuş olur? bunu hiçbir zaman ögrenemediler bu gençler. Çünkü içinde oldukları köhne gruplar o dönemde direnmeyip teslim olmuş olsalar da alayı direndik ve bedel ödedik, diyerek koca koca yalanlar attılar bu gençlere. E tabi bedel ödemiş kişi direniştir mutlaka ne diye bedel ödesin öyle değilse di mi? Yalan gençler, hiç biri bedel medel ödemedi büyüklerinizin. Gemilerini gayet cunta suyunda yüzdürmenin fetvasını aldılar hocaefendi denen hainden. Artık her ayıya dayı demek onlar için ahlak halini aldı…
Hatta beni provokatör ilan etmişlerdi. Merak edenler bana ulaşabilir. Edirne İhl’de 28 Şubat sürecinde neler yaşandı, kimler direndi, kimler teslim oldu, kimler ikili oynadı kimler kaypaklık etti isim isim anlatayım…
Yaşadığı şehirde onlarca Müslüman gözaltı, işkence tutukluluk ve hapis yaşayacak ama o çok değerli muhterem İslam büyükleri bunları ne konu edecek, ne haber yapacak ne açıktan ne gizliden mağdur müminlere destek olacak…
Sonra bunlar muhterem olacak… Yerseniz. Yemeyin. Bırakın desteği kemalist cuntaya yaranmak için valla billa biz onlardan değiliz, dediler. Utanmaz herifler. Onunde el pençe divan durduğunuz adamların bir kaçı hariç o donemde Vakfı, Derneği ticareti geleceği zarar görmesin diye darbecilerin tüm yasaklarına hay hay dedi… İzzeti değil Zilleti tercih ettiler.
İzzeti seçen direnişçileri cunta ile omuz omuza lanetlediler, kotulediler. Yav Edirne’den avukat bulamadık be! Yuh size…
Iste şimdi bu kitle ve onların elindeki bir avuç genç, mezunlar gününde biraraya geliyor, şu kadar okul açtık bu kadar öğrencimiz var aha bu kadar mezun verdik vs vs vs.
Ve adanmış bir hocamız çıkıp afyonlanmış kitleyi adeta tokatlıyor; “istatistikleri boşverin benim köyümde iki bayramdır imam yokluğundan Bayram Namazı kılınamıyor! Aylardır Cuma Namazı kılınmıyor köyümde!…
Kral Çıplak…
Artık imam da yetişmez oldu. Kapısı kilitli Camiler var bazı köylerde.
Hoş açık olanlar da resmi devlet dairesi gibi.
Ruhsuz imamlar, ruhsuz cemaat, ruhsuz toplum…
Edirne’de buna sebep olan, her darbeden daha güçlü daha zengin daha yalaka çıkan belli bir elit muhafazakar kesim var.
Mezunlar gününde irade gösterenlerin büyük kısmı bu klik.
Mezunlar günü; zar zor organize eden bir iki abi dışında ve samimiyetle yurdun uzak bölgelerinden gelip katılım gösteren hatta yurt dışından her yıl gelen samimi kişiler dışında israftan ibaret artık.
Gençler, Rabbim size ruh üflesin. Ölülerle yatıp kalkmayı birakmazsanız geleceği inşa etmek bir yana sesiniz ördek sesinden öte anlam ifade etmez bu ruhsuzların gölgesinde. Ördek sesi yankısız sestir.
Vesselam.

Kaynak: Habil Mert

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.