‘GELECEĞİ KİRLETEN PLASTİĞE HAYIR!’
‘Geleceği kirleten plastiğe hayır!’
Edirne Kent Konseyi Kıyı ve Yeşil Alan Çalışma Grubu Sözcüsü Yılmaz Eren, “Yerelde Edirne kentlileri, ülkemiz ve dünyalılar olarak hep birlikte sorumlu yurttaşlar olarak; günlük yaşamımızda yaşadığımız yerleri ve doğayı korumayı, yılın her günü çevre mücadelesinde olmayı bir görev olarak kabul etmeliyiz” dedi…
Edirne Kent Konseyi Kıyı ve Yeşil Alan Çalışma Grubu Sözcüsü Yılmaz Eren, “Yerelde Edirne kentlileri, ülkemiz ve dünyalılar olarak hep birlikte sorumlu yurttaşlar olarak; günlük yaşamımızda yaşadığımız yerleri ve doğayı korumayı, yılın her günü çevre mücadelesinde olmayı bir görev olarak kabul etmeliyiz” dedi.
Eren, “Doğa Talanına ve Plastik Kullanımına Çözüm Biziz!”başlığıaltında gerçekleştirdiği yazılı açık-lamasında, “Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı olduğu gerçeğinden hareketle 5 Haziran 1972 tarihinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Stockholm Konferansı`nda alınan kararla ilan edilen Dünya Çevre Günü’nü 8 Haziran’da gerçekleştireceğimiz etkinlik ile kutluyoruz” diyerek şunlara yer verdi:
“Birleşmiş Milletler’in ‘Plastik kirliliğine çözümler’ 2023 yılı teması tehdidin ne boyutlara geldiğini de göstermektedir. Bugün üreti-len/kullandığımız doğada çözü-nürlüğü 1000 yılı bulan,evde, işte ve yaşamın her alanında dayanıklı veya tek kullanımlık ürünlerin hızla plastiğe dönüşmesi ile kirliliğin önüne geçilmesi de güçleşmektedir.
Çevre ve insan yaşamı arasındaki ilişkiyi çarpık biçimde kuran kapitalizm, insanlığı bütün olarak tehdit eden küresel ölçekli çevre sorunlarının doğmasına neden olmuştur. Dünyanın yaşadığı çevre sorunları ve küresel tehditler her yıl daha da artmaktadır. Ne yazık ki küresel ölçekli çevre sorunlarının bazıları geri dönüşü mümkün olmayacak düzeylere ulaşmıştır. Temiz su kaynaklarının azalması, okyanus ve çevre kirliliği, giderek sıklaşan aşırı hava olayları, tarımsal üretimin azalması, gıda krizi, savaşlar, çevresel felaketler ve biyoçeşitliliğin azalması gibi sorunlar vahşi ve sınırsız bir doğa sömürüsüne dayalı kapitalizmin yarattığı küresel sonuçlardan bazılarıdır.
“Türkiye’nin birçok noktasında madencilik faaliyetleri için doğa talan edilirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ekolojik yıkıma yol açacak yeni bir adım geldi. Bakanlık tarafından 478 adet maden sahası ihaleye açıldı. Maden ve Petrol Genel Müdürlüğü (MAPEG) resmi internet sayfasında yayımlanan ihale listesine göre deprem bölgeleri de ihale listesinde yer aldı. 6 Şubat’ta, 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği depremden etkilenen illerdeki bazı bölgelerde ihaleye çıkarıldı. Hayatın normale dönmediği, Maraş’ta 29, Malatya’da 26, Adıyaman’da 24 adet olmak üzere deprem bölgesinde toplam 75 adet alan ihale edilecek.” olması çevreyi korumakla görevli bakanlıklar eliyle ülkemiz yaşanmaz hale getirilmektedir.
Kâr hırsının ve gündelik çıkarların insanlığın, doğamızın ve gezegenimizin geleceğini tehdit etmesine izin veremeyiz. Gelecek nesillere yaşayabilecekleri bir dünya bırakabilmek için, küresel bir krize dönüşen çevre sorunlarının çözümünde, bütüncül politikaların, hukuksal ve kurumsal düzenlemelerin geliştirilmesi ve uygulanması gerekir. Çevre politikalarının sanayi, kentleşme, ulaşım, enerji politikaları ile birlikte değerlendirilmesi asgari bir gerekliliktir.
AKP iktidarı boyunca ülke-mizdeki çevre sorunları da sistematik olarak artmıştır. İktidarın rant politikaları ve alınmayan önemler nedeniyle sorunlar giderek büyümekte, ülkemizin geleceğini tehdit eder boyutlara ulaşmaktadır. Ormanların, kıyıların, nehirlerin, meraların birer rant alanına dönüştürülmesi, doğal varlıkla-rımızın yok olmasına neden olmakta ekolojik denge bozulmaktadır.
Saros Körfezi sahillerinin, özel kesimlere kiralanması yanında körfezi tümüyle etkileyecek olan FSRU doğalgaz liman projesinde bilirkişilerin, hukukun defalarca iptal kararına rağmen tek imza ile inşaata başlanması yetkililerin ne kadar acımasız olduklarının kanıtıdır.
Istranca Dağlarında delik deşik edilen orman alanları ve bunun ormanlarımıza, göçmen hayvanlara verdiği zararlar yanında kent ve ovaları besleyen su kaynaklarını tükettiğini söylemekten, bu işgalleri durdurmak için koşturmaktan bıktı yöre yaşayanları. Her kırsal yerleşim yeri çevre mücadelesinin neferi oldu gayrı.
Atıkların yarısını oluşturan plastikler, karada ve denizlerde doğayı ve dünyamızı tehdit etmeye devam ederken, çözüme katkı sunmak adına, EKK olarak; 8 Haziran 2023 Perşembe akşamı saat 21.00 de Edirne Belediyesi Türkan Saylan Kültür Sanat Evi bahçesinde (TAKSAV) Çevre mücadelemiz ve Belgesel Gösterimi yapılacaktır.
Giderek artan ve geriye döndürülemez boyutlara ulaşan plastik kirliliği nedeniyle yaşam mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olan çevre mücadelesinin önemi çok daha artmıştır.
Yerelde Edirne kentlileri, ülkemiz ve dünyalılar olarak hep birlikte sorumlu yurttaşlar olarak; günlük yaşamımızda yaşadığımız yerleri ve doğayı korumayı, yılın her günü çevre mücadelesinde olmayı bir görev olarak kabul etmeliyiz. “
Haber Merkezi
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024