Ezgi Akgül Yazdı: Babalara Biçilen Rol

BABALARA BÎÇÎLEN ROL
Çocuk babanın kucağında, anne başka bir kadının yanında oturuyordu otobüste.
Çocuk elindeki çikolatayı babası ‘yapma’ dedikçe otobüs koltuğuna sürüyordu. Kendince bir oyun bulmuştu işte. Adam en sonunda dayanamadı, çikolatayı aldı elinden. ‘İnince yiyeceksin,’ dedi, hafif tatlı sert.

Yan koltukta oturan anne “Sen karışmasana! Versene çocuğun çikolatasını, sileriz, ne olacak?” diye müdahale etti. Oysa çocuk pek sorun çıkarmamıştı duruma. Baba, sarsılan otoritesiyle çıkarıp çikolatayı verdi. Sonra elinde ıslak mendille yol boyunca kendine verilen talimatı yerine getirdi.

Tarihte ilk sarsılan otorite de kendisine ait değildi aslında.

Babaların baba koltuğunda oturtulduğu, pek bir şeye de müdahale ettirilmemesi gerektiğini dizilerle öğrenmeye başladık. Ailede rol kavramlarını ve baba rolünün nasıl pasifize edilebildiğine şahit olduk, çok ses çıkarmadık o zamanlar.

‘En son babalar duyar’ diye yalanı ve yalancıyı sevimli gösteren dizileri reytinglerde üst sıralara çıkardık önce. Babayı köpek karakteriyle özdeşleştiren anneleri de sihirli yaptık aynı dönem.

Şimdi o dizilerle büyüyen ya da yaş alan babalar, Instagram fotoğraflarında gülen mutlu erkek pozu vermekten başka işe yaramıyorlar. Birçoğu artık adımlarını takip ettiğimiz ışıklarımız değil. Adımlarını takip ettiğimiz ışıklarımız başkaları olunca da toplumsal cinnet getirip suçluyu arıyoruz.

YouTuber olan gençlerin video yorumlarına baktığınız zaman da bunu net görebiliyorsun. Yaşlarının 13 yaş altı olduğunu tahmin ettiğiniz gençler, ‘Bugün pembe giyindim, dilimi burnuma değdirdim’ videolarının altında hayran çığlıkları atıyor.

Çünkü çocuğun evde örnek alması, hayran olması gereken adama anne, toplum ve hatta babanın bizzat kendisi cüzdan muamelesi yapıyor. Cüzdan olmak dışında pek bir işe yaramadığı düşünülen adamların çocukları da kendilerine başka rol modeller arıyor haliyle.

Aslına bakarsanız bu durumdan pek şikayetçi gibi görünmüyor bu adamlar da.

Parayı verdiği müddetçe kendilerinden başka şey beklenmediğini düşünüp başka görevleri olmadığına kendini ikna eden adamlar, sorumluluktan kurtulunca ne yapsın, o da TikTok videosu çekip aleme ayar veriyor, zamana ayak uyduruyor.

İtalyan mafyası kılığında acıklı şarkılar ile parmak sallıyorlar oraya buraya.

Herkesin evine, fıtratına dönmesi lazım. Kaybolmuş ruhların evini nasıl bulacağı konuya dahil değil ama bir şekilde kadın erkek evlerimizi bulmamız lâzım.

Kaynak: Ezgi Akgül

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.