ESKİMEYEN YAZILAR: “ŞERAFÜ’L-MEKAN…”
İLÂHİYATÇI GÖZÜYLE
Ali SÜZEN
ŞEREF’ÜL-MEKÂN …
Efendim, eski(!)’lerin sözüyle başlayalım istedim.
O yüzden gençler için açalım: “Şeref’ül-mekân, bi’l-mekîn”, yani, ‘Mekânın şerefi, makam ve mevkii’nin şerefi, o makam’da, o mevki’de oturana göre değer kazanır, şereflenir’, demektir.
Oturan kişi dolduramıyorsa, hak etmiyorsa ne kadar yüksek makamda oturursa otursun, o makam ona artı değer katmaz, kendisinde değer yoksa…
Arttığını zanneder değerinin o koltuğa oturunca ama çok affedersiniz, ‘eşeğe altın semer vursanız da eşek yine eşektir.’
Bunu, şunun için yazıyorum:
Bazı kimseler vardır; hak etmedikleri, değer katmadıkları bir koltuğa öyle veya böyle –kaht-ı rical’- adam kıtlığından oturmuşlardır, vay be, ben neymişim havasına bürünüverir, üç kuruşa sizi satıverirler.
Böyle bir şey benim de başıma geldi de onun için yazıyorum.
İsmi lazım değil, çok eski bir tanıdığım(!) , tanıdığımı zannettiğim biri bir yerde bir koltuk kapmış..
Beni bir çırpıda bozuk para gibi harcayıverdi.
Nerede ise koruma (!) sına, ‘tutun kolundan atın bunu’, demediği kaldı.
Kendiliğimden, ‘Lâ havle …’ çekerek orayı terk ettim, mübarek kandil akşamı..
Derler ya, alışveriş etmemişseniz, komşuluk yapmamışsanız, meşakkatli ve uzun bir yolculuğa çıkmamışsanız, o kişiyi yeterince tanıma fırsatı bulamamışsınız, demektir.
Buna bir de, ‘makam verin v e bekleyin gerçek karakteri ortaya çıksın,’ diye eklemek gerekir, değil mi dostlar.
Kimdi o diyeceklere peşinen söyleyeyim: İsmi bende mahfuz.
Ama bakın çevrenize, hemen anlayacaksınız kim olduğunu..
Ben, sen, o …
Son söz: “Makam koltuğu sandalye gibidir, üzerine çıkarsan yükselirsin, başına koyarsan alçalırsın!”
06 Haziran 2013, Edirne
- Edirne’de ‘Huzurlu Sokaklar’ Uygulaması - Eylül 20, 2024
- TMO’dan Buğday İddiaları Sonrası Açıklama: Maksatlı, Kasıtlı! - Eylül 20, 2024
- Yavuz Bülent Bâkiler Yazdı: Âh! Biz Ne Günler Gördük Beyefendi..! - Eylül 20, 2024
