Erhan İdiz Yazdı: Zihinlerimiz Sömürge…

Zihinlerimiz Sömürge…
“Bir ay öncesine dönelim.
İlk fotoğrafta, elinde silahla bir “terör” örgütü liderini görüyoruz.
İkinci fotoğrafta, her kesimden insanla kucaklayıcı bir muhabbet kurmuş, hayvan sevgisiyle öne çıkan şık bir adam.

Birincisi 22 yıl hapis yatmasına rağmen vazgeçmemiş, çarpışarak ölmek istediğini söylüyor.
İkincisi, hayattaki en değerli şeyin müzik, kitap ve kediler olduğunu söylüyor.

Birinin dilinde ölüm, ötekinde sanat ve yaşamın kutsallığı var.

Günümüze gelelim. Birincisi, üzerine bombalar yağan bebekleri ön cephede savunurken şehit oldu.
İkincisi, bebekleri öldüren bir çete adına savcı tehdit ederken deşifre oldu.

Basit bir kıyas ama Batı dediğimiz dünya her şeyiyle ikinci adam. Şık giyimi, elinde kitaplar, dilinde sanat ama ruhu çürümüş bir katil.

Ekran önünde her canlının hakkını savunurken arka planda milyonlarca bebeği tek tuşla yok edebilecek kadar cani.

Başınıza bir şey gelse koşacağınız ilk insan o, çünkü modern dünyanın dinine uygun yaşıyor. Fakat perdeyi aralayınca karşınıza para için her cana kıyabilecek bir katil çıkıyor.

Birincisine gelecek olursak, birincisi Doğu mu bilmiyorum. Çünkü Doğu, ikinci adam olmak için çırpınan zavallıların diyarı. Zihni, takım elbiseli katiller tarafından allak bullak edilmiş. Dünyaya başkasının gözünden bakıyor.

Biz katilimize aşık edildik. Katilimizin bize sunduğu bir din var. Buna uyan her şeyi çok seviyor, uymayanı reddediyoruz. İçimizden katille mücadele eden çıkarsa ona da terörist diyoruz.
Biz ikinci adamız. İkinci adamın ülkesiyiz. Hepimizin ona saygısı var. İstisnasız hepimizin. “Adam falanca görüşten” diyen herkes yalan söylüyor. Onlar da bu adam kadar ahlaksız. Bu adam bu ülkenin öz evladı. Her şeyiyle biziz. Bakmayın şimdi deşifre edildiğine. Savcı sinmiş olsa, şimdi kahraman gibi aramızda yaşıyor ve baş köşelerde ağırlanıyordu.
Ben televizyon karşısında büyüdüm. Bu ülkenin eğitim çarkından geçtim. Zihnimi bunlar şekillendirdi.
(Ülkenin yüzde 95’i böyle.)

Bu tür zihinlerden “doğru” bir şey çıkacağına inanmıyorum.

Çünkü dünyaya, insana bakışımız tek bir propagandanın ürünü. Yalnızca düşüncemiz değil düşünme biçimimiz de şekillendirilmiş.

Mesela şalvarlı bir dayıya, çarşaflı bir teyzeye bu ülkenin çoğunluğunun bakışı bellidir.

Sadece sekülerler değil, muhafazakarlar da aynı şeyi görür çünkü onlar da aynı sistemin çocuğu.

Kendilerini frenlerler, bunu normal görürler ama zihni refleksleri aynıdır.

Geçen Erzurumlu kadınlara laf söyleyenler arasında dindar aile çocukları yok mu sanıyorsunuz?

Onlara da modern olanın, “doğru” olanın ne olduğu öğretildi.

Onlar da yöresel kıyafetini giyen birinin ne kadar “geri” olduğunu düşünüyor.

“Ben ayrıyım, bu propagandadan beriyim” diyorsunuz ne mutlu. Fakat ben zehirlenmemiş çok az insana denk geldim.

Özetle Türkiye sömürge olmadı belki ama zihinlerimiz sömürge edildi. Bu sömürge zihinlerden de bir şey çıkmaz.”

Kaynak: Erhan İdiz

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.