Emine Erdek Yazdı: Müslüman Aleminin Yanlışı Bunlar Değil mi Acaba?

Müslüman aleminin yanlışı bunlar değil mi acaba?

Halid Bin Velid;
Büyük komutan, girdiği her savaştan zaferle çıkan, savaşları başarı ile bitiren, Allah’ın Kılıcı lakabını almış, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutanlarından biriyken ve zaferleri devam ediyorken dönemin halifesi Hz. Ömer tarafından başkomutanlık görevinden alınıyor ve sebep olarak deniyor ki;

– İnsanlar onu gözlerinde o kadar büyüttüler ki Allah’ı bırakıp başarıyı onun elde ettiğine inanacaklarından korktum.

Ve yine Hz. Ömer diyor ki;

– Onun elde ettiği başarıların,sadece onun cesaret ve kahramanlığından kaynaklanmadığını bu başarıları ona Allah’ın nasip ettiğini, Allah’tan geldiğini, komutanla alakasının Allah’ın dilemesiyle olduğunu,bütün insanların bilmeleri ve görmeleri gerektiği için böyle hareket ettim…

Çünkü o günlerde insanlar ‘Eğer Halid Bin Velid varsa savaşı kesin kazanırız, o yoksa kaybederiz’ diye düşünmeye başlamışlardı.

Hz. Ömer, Halid Bin Velid’e de diyor ki;

– İnsanlar kazanılan savaşları elde edilen zaferleri senden bilip, senin sayende olduğunu sanmaktalar. Korkarım ki bu onları şirk haline sokabilir, Olur ki sen de bu zaferleri ben kazanıyorum sanarak, kibre kapılabilir, bu zaferlerin Allah’tan geldiğini unutarak şirk haline düşebilirsin. Senin için de toplum için de hayırlı olan senin bu görevden alınmandır. (Nitekim yeni komutan Ebu Ubeyde b. Cerrah döneminde de İslam orduları çok önemli zaferler kazanmış, önemli fetihlerde bulunmuştur.)

İnsanların başarılarının altında kendi zekâları, cesaretleri, dehalarının payı olabilir ama gerçek odur ki bizler olanları kişilere mal ederek; o yaptı, o etti, o olmasaydı bu işler olmazdı, onun sayesinde bu ülke bu halde diyorsak, bizler Allah’ın dilemesini bir kenara koyarak “şirk batağına” batıyor olabiliriz.

Öte yandan; komutan, yönetici, lider ve benzeri pozisyonda olanlar da gerçekleşen hizmetleri kendilerine mal ederek her şeyi ben yaptım, ben ettim, ben olmasaydım sizler uçurumdaydınız, bizler sizi ayağa kaldırdık diyerek toplumun önüne çıkıyorlarsa onlar da Allah’ın iznini ve nasibini unuttukları veya dile getirmedikleri için şirk batağına batıyor olabilirler. Üstelik Allah zamanla bu kişilerin hayırlı hizmetlerde bulunmalarına da müsaade etmeyebilir.

Unutmamalıyız ki bütün makamlar, mevkiler, zenginlikler Allah’ın çeşitli sebepler dairesinde insanlara nasip ettiği dünyalıklardır ve çok ağır imtihanlardır. Ki bu makamları Allah insanlara lütfundan mükâfat olarak mı, kahrından azap olarak mı nasip etmiştir bilemeyiz. Eğer insanlar bu nasiple haksızlığa, hırsızlığa sebep olmadan hayırlara sebep olabiliyorlarsa bu durum lütuftur, yok birilerinin hakkını yiyerek, zulmederek kendilerine ve çevrelerine çıkar sağlamaya çalışıyorlar veya buna sebep oluyorlarsa bu durum ise kahırdır ve azap sebebidir.
Kaynak: Emine Erdek

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.