Emine Erdek Yazdı: Kurban Hakkında İleri Geri Konuşanlar..!

Kurban Hakkında İleri Geri Konuşanlar..!
Kurban hakkında ileri geri konuşanlar tekrar yazıyorum
bu yazdığımı iyi okuyun ortalıkta fitnelik yapmayın!

Mehmet Görmez hoca, bir videosunda Hz. İbrahim’in İsmail’i kurban etmesini anlatıyor. Diyor ki: “Bu kurban etme olayı Allah’ın Hz. İbrahim’e bir emri değil, İbrahim’in gördüğü bir rüya ve ondan çıkarımıdır.”
Bu görüşe katılmıyorum. İçinde ciddi sıkıntıları barındırdığını düşünüyorum. Şöyle ki:

1. Peygamberlerin rüyaları vahiydir. Bunu hoca da söylüyor. Ancak bunu kurban kesmeyi emir olarak görenlerin onu vahiy şeklinde değerlendirmesi bağlamında ifade ediyor. Buna göre ortada İbrahim aleyhisselam’a yönelik bir vahiy varsa, emir de var demektir.

2. Şayet bu salt görülen bir rüyadan çıkarım ise akli açıdan tüm insanlığa örnek gösterilen Hz. İbrahim, kalkıp oğlunu bizzat kesmeye kalkışır mıydı? Böyle bir şey olabilir mi? Hangi baba sırf gördüğü bir rüyadan dolayı oğlunu kesmek ister? Demek ki, ortada bir vahiy ve bir emir söz konusudur.

3. Hz. İsmail bunu emir olarak telakki etmiştir. “Emrolunduğun şeyi yap” demiştir. Bk.
قَالَ يَٓا اَبَتِ افْعَلْ مَا تُؤْمَرُؗ
Herhalde Hz. İbrahim’in hemen yanı başında olan Hz. İsmail bunun ne olduğunu, asırlar sonra gelen bizlerden daha iyi anlıyordur.

4. Ayetin hemen devamındaki “her ikisi de Allah’a teslim oldular” ifadesi de bunun bir emir olduğunu göstermektedir. Bk.
فَلَمَّٓا اَسْلَمَا وَتَلَّهُ لِلْجَبٖينِۚ
Kime teslim oldular? Bir insanın gördüğü rüyadan çıkardığı şeyi yerine getirmesi neye teslim olmaktır? Burada teslim olmak varsa, demek ki, her ikisi de Allah’ın emrine boyun eğmiş olmaktadır.

5. Ayetin hemen devamındaki “rüyayı doğruladın, tasdik ettin” ifadesi de emrin yerine getirildiğini ima etmektedir. Bk.
قَدْ صَدَّقْتَ الرُّءْيَاۚ اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنٖينَ

6. Ayetin hemen devamındaki “Bu açık bir imtihandı” ifadesi de kurban kesme olayının emir şeklinde gerçekleştiğini göstermektedir. Bk.
اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْبَلٰٓؤُا الْمُبٖين
Şayet kendi çıkarımı olsaydı, bu niye imtihan olsun ki?! Örneğin “namaz kıl” emri vardır. Bu açık bir imtihandır. Bakalım kul kılacak mı, kılmayacak mı?

Sonuç olarak denilebilir ki, hocanın maksadı ateistlerin veya agnostiklerin akılcı sorularına cevap verebilmektir. Ama işte bu cevap, gerçekte cevap oluyor mu? Burada asıl, şu sorunun üzerinde düşünülmesi gerekiyor: Ateistleri kazanalım derken acaba şüpheler hasıl olması sebebiyle inançlı Müslüman gençliği kaybediyor olabilir miyiz? Malum Mustafa Öztürk de vahyi ateistlere izah edebilmek için sonuçta Kur’an’ın mefhum olarak Allah’a, lafız olarak peygambere ait olduğunu söyledi. Böyle yapmakla ateistler ikna mı oldu? Onun için sorum baki: Bizler temel meseleleri aklileştirmekle ateistleri kazanıyor muyuz yoksa Müslüman gençleri kaybediyor muyuz?
Kaynak: Emine Erdek

• About
• Latest Posts

Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Sosyal Medya

Latest posts by admin (see all)

• Uzunköprü’de Ocak Projesinin ÇED Süreci Başlatıldı - Eylül 19, 2024
• Prof.Dr.Beksaç: Edirne’de Osmanlının 5 Kayıp Sarayı Var - Eylül 19, 2024
• Söğütlük Doğal Kalsın Platformu’ndan Tepki: “İsraf Bahçesi” - Eylül 19, 2024