Emine Erdek Yazdı: Dünya Kız Çocukları Günü mü Dediniz?

Dünya Kız Çocukları Günü mü Dediniz?
Hz. Peygamber Aleyhissalatü vesselam efendimiz, ashabıyla mescitte oturmaktadır. Bir adam ağlayarak gelip şöyle dedi:
Sahabe, ilk kez bu adamı görmekte..
Adam diyordu ki; benim bir sıkıntım var benim çilem ağır, ben perişanım,
çok büyük bir günah işledim..
Resulullah, anlat diyordu nedir senin sıkıntın, nedir seni bu kadar daraltan..
iyi ki geldin sen, diyordu iyi ki rabbim seni gönderdi, iyi ki sen varsın, diyordu..
“Ya Resulellah!
Bizler, cahiliye insanları ve putlara tapan kişiler idik.
Bütün dünyaya karanlıklar hakimdi..
İnsanlar köle gibiydi.
Kadın, ayaklar altında otururdu.. bir anne, bir kız doğurduğu zaman ağlardı, çünkü;
kız çocuklarını topraga gömerdik canlı canlı.. yaşamaya hakları yoktu..
Sen yokken, kainat karanlıktı, Allahın resulü..
Kadınların konuşmaya hakkı yoktu..
Bir hukuk ta yoktu, şikayet edecek bir yer yoktu..
Çaresizdi kız çocukları.. benim de bir kızım vardı..Çok severdim kızımı.
Benimle oyun oynardı, benimle vakit geçirirdi..
Çok güzel bir kızdı, sakalımı çekerdi, beni öper benimle uyur benimle uyanırdı..
Lakin büyümeye başlamıştı kızım..
Etrafımdakiler kızıyordu..
Hala yaşıyor mu kızın ,hala gömmedin mi diyorlardı..
Artık ben insanlardan kaçıyordum..
Dışarıya çıkamaz oldum,
beni tersliyorlardı,
hakaret ediyorlardı, hakir görüyorlardı..
Kızımı sevdiğim için suçluyorlardı ey nebi..
Sen yokken merhamet yoktu, kainat sessizdi,
insanlar, zevk için birbirini öldürüyorlardı..
Sen yokken ey nebi, kainat karanlıktı..
Artık çaresizdim ..
Bir gece yarısı annesi uyurken kendisini çağırdığımda, çağırmamdan dolayı sevinerek geldi.. Mekke’de mezarlığa doğru yürümeye başladık, kızımla..
Elimde kazma ve kürek..
Kızım ise güle oynaya önümde yürüyor.
Taşlarla oynayarak, elimi tutarak, bacağımın arasından geçerek yürüyordu..
Oyun oynuyordu..
Oyun oynamaya gittiğimizi düşünüyordu.
Sonra mezarlığa geldik..
toprağı kazmaya başladım..
Ben toprağı kazıyordum ey Allah’ın resulü..
Ben toprağı kazıyordum, rüzgâr toprağı örtüyordu..
Ben toprağı açıyordum, Allah toprağı örtüyordu..
Ben toprağı kazıyordum,
Allah örtüyordu..
Aı kızına, merhamet et, diyordu..
Sonunda açtım toprağı..
Kızıma, bak dedim ve sırtına vurup düşürdüm çukura..
Ağlıyordu..
Bende ağlayarak toprağı doldurmaya başladım..
Kızım ağlıyordu,
baba korkuyorum, diyordu, baba annemi cagır, diyordu, baba burası karanlık, diyordu..
Ben, duymuyormuş gibi toprağı kapatıyordum..
Toprağı düzledikten sonra oturdum dizlerimin üzerinde ağlarken bir süre sonra kızımın sesi kesildi..
kızım artık hiç konuşmuyordu..
Bunun üzerine Resûlullah (asm) Efendimiz, göz yaşları boşalıncaya kadar ağladı.
Medine ağlıyordu, Mekke aglıyordu,
Sahabeler ağlıyordu. Peygamber efendimiz bir daha anlat, diyordu..
Resulullah soru kabul etmiyordu..
Resulullah’ın yanında otu­ranlardan bunu gören bir adam, olayı anlatana;
“Resülullah aleyhissalatü vesselamı hüzünlendirdin!” dedi.
(Resulullah) bu adama; “Bırak onu, buyurdu, çünkü o, kendisini ilgilendiren, endişeye sevkeden bir şeyi sormaktadır.”
Sonra olayı anlatan zata: “Haberini bana tekrar anlat!” buyurdu. O da tekrar anlattı. (Resûlullah da) gözyaşları sakalına ininceye kadar ağladı. Müteakiben şöyle buyurdu:
“Allah cahiliye (dönemi insanların)dan, yapmış oldukları şeyleri kal­dırmıştır. Binaenaleyh ameline yeniden başla.”
Allah Resulü, hadiseyi tekrar ettirmekle sanki şunu anlatmak istiyordu:
“İşte siz İslam’dan önce böyleydiniz.
İslam öncesi kömür ve demir gibiydiniz.
Şimdi ise altın ve elmas gibisiniz.
Tekrar tekrar anlattırdım ki, İslam’ın size kazandırdığı özellikleri bir kere daha hatırlayın.
Söyle ey tarih, hangi çağ hangi ilim hangi medeniyet islamin kadına verdiği değeri verdi, onu cennet annelerin ayakları altındadır, diye taclandirdi. İslamdan başka kim kadını, Allah emaneti gördü. Kim, 2 veya 3 kızı olup onu dinine uygun yetiştiren şu iki parmağım gibi cennette benimle beraberdir, dedi. Ey ümmeti Muhammed, kadınını kızını ananı cennetlere taşıyan islamdan başka kızlar, kadınlar günü mü icat ettiniz? İcat ettiniz de onu kör kuyulardan mi kurtardınız? Ayağının altına cennet mi serdiniz yoksa kız anne babalarını böyle peygamber efendimizle birlikte olmakla mi mujdelediniz? Hayır, hayır siz kadına islamin verdiği bu değerlerden hiçbirini vermediniz, veremezsiniz zaten. Siz onu boya kutusuna atıp yüzünü maskeli gönlünü gözünü maskeli boya kutusu yapıp erkeklerin önüne şehvet tuzağı olarak attınız, bedenini soyup soğana çevirip reklam için kullanıp asagiladiniz. Her işte çalıştırıp evini çocuklarını huzurunu edebini mahremiyetini elinden alıp erkeğin cebini şişidirdiniz. Azıcık ihtiyarlayip eski güzelliği kalmayınca huzur evine attınız. Tüm bunlardan sonra bugün kızlar günü bugün kadınlar günü diye kutlamalar yapıp asagiladiniz! Ne zaman uyanacaksın müslüman, bak batı kadının ayağının altına cennet serildi diye hemen onu taklit edip kızlar günü kadınlar günü anneler günü zirvasini çıkarıp senin dinini senin peygamberini senden çalıyor. Ne zaman akillanacaksin ne zaman uyanacaksın gömüldüğün topraktan ne zaman kalkacaksın? Kalk ey Aişe’ler kalk ey Fatma’lar Amine’ler Saliha’lar. Kalk ey anneler, kızlar senede bir gün değil, hergün senin günün.. Unutma, sen uyanırsan dünya uyanır sen uyanırsan ümmet uyanır, sen uyanırsan tarih uyanır, sen uyan ki uyuyan ar, haya edep uyansın. ..
Kaynak: Emine Erdek

admin
Sosyal Medya
Latest posts by admin (see all)

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.