Emine Elif Yazdı: DÜNYA HAYATI…

Dünya Hayatı…
Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“İyi bilin ki dünyâ hayâtı, ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sâhibi olma isteğinden ibârettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ekin, çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Âhirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allâh’ın mağfireti ve rızâsı vardır. Dünyâ hayâtı, aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” (Hadîd, 20)

Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Allâh’a yemin ederim ki, sizler için fakirlikten korkmuyorum. Fakat ben, sizden öncekilerin önüne serildiği gibi dünyânın sizin de önünüze serilmesinden, onların dünyâ için yarıştıkları gibi sizin de yarışa girmenizden, dünyânın onları helâk ettiği gibi sizi de helâk etmesinden korkuyorum.” (Buhârî, Rikâk, 7; Müslim, Zühd, 6)

Rivâyete göre, sırf peygamberlik süresi dokuz yüz elli sene olan, Hz. Nûh (as)’a vefâtı yaklaştığı sırada:

“–Ey uzun ömürlü Peygamber! Dünyâyı nasıl buldun?” diye soruldu.

Nûh (as):

“–Onu iki kapılı bir ev gibi buldum. Bir kapısından girdim, diğer kapısından çıktım.” cevâbını verdi. (İbn-i Esîr, el-Kâmil, I, 73)

Hz. Nûh (as) kendisine kamıştan bir kulübe yapmıştı. O’na:

“–Keşke kendine bundan daha sağlam bir ev yapsaydın.” denilince:

“–Ölecek bir kimse için bu bile çok!” buyurdu. (Ebû Nuaym, Hilye, VIII, 145)

Peygamber Efendimiz (sav): “Ben bu dünyâda, bir ağacın altında gölgelenen, sonra da orayı terk edip giden binitli bir yolcu gibiyim.” buyurdular. (Tirmizî, Zühd, 44/2377)

“Onlara dünya hayalının tıpkı Şöyle olduğunu anlat: (Dünya hayatı) gökten indirdiğimiz bir su gibidir. Yerin bitkisi onunla karıştı ve (sonunda bitkiler) rüzgarların savurduğu çöp kırıntıları haline geliverdi. (İşte hayat böyle bir mevsim kadar kısadır. Hayatı yeşerten, kurutan, tekrar yeşertecek olan hep Allah’tır) Allah her şeye kâdirdir. ” (el-Kehf, 18/45)

Allah, yapacağımız işlere göre bizi hesaba çekmek, iyi işlere mükâfat, kötü işlere ceza vermek üzere bu dünya hayatını yarattığından iyi ve kötü işleri peygamberleri ve kitapları aracılığıyla insanlara bildirmiştir. Bu, Allah’ın rahmetinin bir eseridir. İnsanlar Allah’ın gönderdiği programa göre hayatlarını düzenlerlerse kurtuluşa ererler. Bunu düşünüp muhakeme etsinler diye Allah insanlara akıl da vermiştir.

Dünya hayatından sonra ebedî olan âhiret hayatı vardır: Orası çalışma yeri değil, dünyadaki çalışmaların karşılığını görme yeridir. Ebedî saadet bu dünyada kazanıldığı için dünya hayatı çok değerlidir. İyi değerlendirilmeli, ömür boşa geçirilmemelidir. Yüce Allah şöyle buyurur: ” Ey inananlar, Allah’tan korkun ve kişi, yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın, Allah’tan korkun, çünkü Allah yaptığınızı haber âlmaktadır” (el-Haşr, 59/18)

“Ademoğlu, malım malım diyor. Ey Ademoğlu, senin yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin, yahut tasadduk edip (sevabını) defterine geçirdiğinden başka senin malın mı var!” (Müslim, Zühd, 3.)

Bu dünyâ yalandır bunda kalınmaz
Yürü dünyâ yürü murâd alınmaz
Kâfile kalkınca geri dönülmez
Yürü dünyâ yürü sonu vîrândır
Meded şimden sonra âhir zamandır

Ma’bûdun dururken mahlûka tapma
Şeytân’a uyup da yolundan sapma
Dünyâyı yapıp da âhreti yıkma
Yürü dünyâ yürü sonu vîrândır
Meded şimden sonra âhir zamandır

Azığın var mıdır yola çıkmaya
Döşeğin hazır mı varıp yatmaya
İki melek gelir suâl sormaya
Yürü dünyâ yürü sonu vîrândır
Meded şimden sonra âhir zamandır

Ölünce çözerler belin kuşağın
Yanına gelmez olur oğlun uşağın
Kara yerler olur senin döşeğin
Yürü dünyâ yürü sonu vîrândır
Meded şimden sonra âhir zamandır

Suyunu koyarlar kazan dolunca
Kefenin biçilir boylu boyunca
Dağılırlar seni kabre koyunca
Yürü dünyâ yürü sonu vîrândır
Meded şimden sonra âhir zamandır

“Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada da ahirette de beni yönetip himaye eden sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni iyi kulların arasına kat!” (Yûsuf, 12/101)

“Allah’ım! Müslümanlar olarak canımızı al, Müslümanlar olarak dirilt, rezil olmadan ve fitneye uğramadan salih kullarının arasına dahil eyle.” (Hakim, Deavat, No:1868)

“Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşürler: “Rabbimiz! sen bunu boş yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru!” (Âl-i İmrân, 3/191)

Âmiinnnnn!….
Kaynak: Emine Erdek

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.